Hatırlarsanız translate Portuguese
238 parallel translation
Ama hatırlarsanız, o buraya Toulon Bankası soygunundan sonra geldi.
Mas não esqueça que ele chegou aqui... um dia depois do assalto ao banco em Toulon! Lembra?
- Hatırlarsanız, ben...
- Lembra-se, eu...
Eğer gazetede çıkan haberimi hatırlarsanız ben bir yabancıdan daha fazlasıyım. Evet.
Sou mais do que um estranho, se se lembrar dos artigos sobre mim.
Hatırlarsanız çocukken çok aksiydim.
Lembrem-se que eu sempre soube ser desagradável.
Hatırlarsanız sizinle anlaşmıştık.
Lembra-se do que combinámos.
Hatırlarsanız, McIvers bana kapatmam için 24 saat verdi.
Se bem se lembra, o McIvers deu-me 24 horas para fechar.
Belerephon'un keşif gezisini hatırlarsanız gemileri kalkmaya çalışırken buhar olmuş.
Se bem se lembra, a nave deles foi vaporizada ao tentar descolar.
Hatırlarsanız, Golgotha'da da darağacı vardı.
Se bem se lembram também houve uma execução em Golgotá.
Hatırlarsanız geçen Kasım'da günün büyük bir kısmını müşterilerin yakasındaki parti rozetlerini okuyarak harcamıştınız.
No Novembro passado, você passou a maior parte dos dias a ler os pins de campanha nas lapelas dos clientes.
Hatırlarsanız, siz...
- Lembra-se que...?
Hatırlarsanız bu sahneye, Richard Burton,
Como se lembram, foi neste palco que Richard Burton,
Son birlik gönderildiğinde eve dönebilirdin. Ancak, iyi hatırlarsanız, biz biraz genç bayanlarla ilgilendik.
Poderíamos ter zarpado no último barco,... mas se me recordo bem, algumas donzelas nos entreteram.
- Hatırlarsanız eğer...
Se o senhor se lembrar do boletim...
Söylediğiniz kelimeleri tam hatırlarsanız, Kaptan...
Se se lembrar do que disse, Capitão...
Eğer birşeyler hatırlarsanız, herhangi bir detay, lütfen bana haber verin.
Se se lembrarem de alguma coisa, um pormenor, por favor, avisem-me. - Que pormenor?
Hatırlarsanız, ben de görmek istedim, ama vermediniz.
Lembra-se de que eu queria vê-las e o senhor não me deixou?
Eğer hatırlarsanız yeni bir şövalyeye ek bir isim bahşetmek adettendir.
Se Sua Senhoria se recordar é costume conceder ao novo cavaleiro um nome adicional.
Normalde bu tür sorunlarla sizleri rahatsız etmezdim ama, hatırlarsanız şayet, geçen fırtınada savunma devrelerim harap olmuştu bu yüzden, tüm savunma sistemlerini elle aktif hale getirmeniz için 35 saniyeniz var.
Normalmente eu não os perturbaria com estes problemas, rapazes, mas lembrem-se, da outra vez os meus circuitos ficaram destruidos. Como não posso ser eu a fazê-lo, têm 35 segundos para passar a controlo manual.
Hatırlarsanız Bay Scanlon, pek çok kez bunu tartıştık. Başkalarıyla birlikte geçirilen zaman çok iyileştiricidir.
Sr. Scanlon, já discutimos muitas vezes que o tempo passado em convivio, é muito terapêutico.
Hatırlarsanız, "penis kıskançlığı" kavramı erkeklerin egemen olduğu bir ortamda ortaya atılmıştı...
Temos de nos lembrar que a expressão "Inveja do Pénis", foi criada num ambiente predominantemente masculino.
Bu arada, bir şey hatırlarsanız, herhangi bir şey...
A propósito, se souber de alguma coisa, seja o que for...
Hatırlarsanız beni buna içinizden biri bulaştırdı.
Lembrem-se, que foram vocês que me meteram nisto.
Birkaç kuruşa çalışmadığınızı hatırlarsanız, üstesinden kolaylıkla gelebileceğimiz bir yorum sorunumuz var.
Há aqui um problema conceptual, que se resolve facilmente se esquecerem que dançam para ganhar uns cobres.
Birşey hatırlarsanız, çok yardımcı olursunuz.
Se se lembrar de qualquer coisa, diga-nos. Agradeço-lhe a ajuda.
- Sanırım, adımlarınızı hatırlarsanız?
- Lembram-se dos passos?
Hatırlarsanız, ona Köprü'den uzak durmasını emretmiştiniz.
Lembre-se, ordenou-lhe que fica-se longe da ponte.
En temel şeyi hatırlarsanız herkes bunu kolayca yapabilir :
Qualquer um consegue, se se lembrar do elemento básico :
- Hiç önemli değil. Yardımcı olabilecek bir şeyler hatırlarsanız, beni bu numaradan arayın lütfen.
Se recordar alguma coisa, pode-me telefonar?
Hatırlarsanız telefonda bana, buraya gelip... Bizim Vadi Turnuvası'nda LaRusso'yu yenersem... yeni dojo'larınızın yüzde 25'ni vereceğinizi söylemiştiniz.
Lembra-se de dizer que, se eu viesse para cá... e vencesse esse LaRusso no Torneio de All Valley, me daria uma participação de 25 por cento dos seus dojos?
Hatırlarsanız, sokaklarda ayaklanmaların olduğu bir dönemi yaşıyorduk.
Lembrem-se que vivíamos tempos em que havia tumultos nas ruas.
Bir şey hatırlarsanız, sizde bize haber verin.
Ou você. Avisa-nos se se lembrar de alguma coisa.
Sayın Direktör, hatırlarsanız orijinal Proje 5 saldırganlık vektörleri...
Os factores de agressividade do Projecto 5 causaram...
Hatırlarsanız, konuşurken hep "Hz. Elijah Muhammed'in öğrettiği gibi." derdim.
o lf você recorda, tudo i disse,..... l começou fora de com "O Elijah Ilustre Muhammad nos ensina deste modo, e então."
Hatırlarsanız o ahşap borunun içinden bir kağıt parçası çıkarmıştım.
Recorda-se de eu ter retirado do tubo um bocado de papel?
Hatırlarsanız, Monsieur Gale, sizden gazeteci kılığında Lady Horbury ile görüşmenizi istemiştim.
Deve recordar-se de que eu lhe pedi para se disfarçar de repórter e ir ter com a Lady Horbury.
Hatırlarsanız, aşırı yüksek seviyeleri
Sr. Worf, contate o embaixador.
Bu geceden sonra bir şey hatırlarsanız, ne olursa olsun, beni arayın.
Se você lembrar qualquer coisa depois... qualquer coisa que seja, por favor me ligue.
- Erken gitti, eğer hatırlarsanız, efendim.
- Foi embora cedo, se bem se lembra.
Dün geceyle ilgili birşey hatırlarsanız... herhangi birşey, beni arayın.
Se lembrar-se de alguma coisa estranha sobre esta noite... qualquer coisa, me chame.
Eğer bu adamları hatırlarsanız bu numaradan beni ararsınız.
Se se lembrar destes tipos, talvez me posso ligar para este número.
Ama eğer hatırlarsanız bir yıl önce Bayan Warren'a kiracı için bir bağlantı ayarlamıştınız.
Mas, se se lembra, há um ano arranjou um inquilino para a Sra. Warren.
Einstein'ın teorisini hatırlarsanız boşluk eğridir.
Recorda-se da teoria de Einstein que diz que o espaço é curvo?
"Hatırlarsanız, Arsenal'in iki gole ihtiyacı var. " Şu anda bir tane attılar.
Lembrem-se, o Arsenal precisa de dois golos.
Hatırlarsanız yardımı olabilir.
Poderia ajudar, se tentasse recordar-se.
Hatırlarsanız o zaman Sussex torpidolanmıştı [3].
Um incidente após outro...
Pekala şarabı hatırladığın gibi Kızıl Boğa'nın ininin yolunu hatırlarsan...
Bem, se te lembrares da entrada para o covil do Touro Vermelho tal como te lembras de vinho...
Koca Kızıl bilirsin, düşündüm de hatırlarsan geçen ay bir gece yemek tarifi takasından döndüğünde garip bir şekilde, nasıl desem sen azmış bir vaziyette geldin.
E... Ruivona... Tenho estado a pensar...
Peg, hatırlarsan ukala bir ağız yalnız kalmış bir ağız demektir.
Peg, lembra-te, uma boca esperta é uma boca solitária.
Aslında, şu derste tartıştığımız doktor ve hastasını hatırlarsan onlar da bu binada oturuyor.
Sabes que mais? O médico e o paciente de que falámos na aula, também vivem neste prédio.
Hatırlarsan, bir planımız vardı.
Ei, menino, nós tínhamos o nosso plano, lembras-te?
Hatırlarsan eskiden seninle yaptığımız gibi.
Como antes, lembras-te? Como fazíamos.
hatırlamıyorum 685
hatıra 18
hatırlıyorum 715
hatırla 239
hatırladın 20
hatırladın mı 1207
hatırlıyor musun 713
hatırladım 301
hatırladın mı beni 20
hatırlatma 18
hatıra 18
hatırlıyorum 715
hatırla 239
hatırladın 20
hatırladın mı 1207
hatırlıyor musun 713
hatırladım 301
hatırladın mı beni 20
hatırlatma 18