Her şeyi yapabilir translate Portuguese
238 parallel translation
- Bir erkek her şeyi yapabilir.
- Poderia fazer quase tudo.
Aslında neredeyse her şeyi yapabilir.
De facto, ele é esperto em quase tudo.
İsterse her şeyi yapabilir.
Ele consegue qualquer coisa, se se empenhar.
Sırf bir tutuklamada bulunup gazete başlıklarında yer alabilmek için her şeyi yapabilir.
Faz tudo para fazer uma prisão... para poder ser o herói dos jornais.
Her şeyi yapabilir, her şey olabilirdi.
Ele podia ter feito e ter sido tudo.
- Altınla ilgili söz verildiğinde insan her şeyi yapabilir.
Quando se trata de ouro, o homem é capaz de tudo. Xerife...
Ama bizden kurtulursa her şeyi yapabilir.
Se ele se livrar de nós, será tudo dele!
Merkez Pasifik'e bir gün fark atabilmek için her şeyi yapabilir.
Mas faria qualquer coisa para ganhar um dia à Central Pacific.
Makina neredeyse her şeyi yapabilir.
A máquina é capaz de quase tudo.
Her şeyi yapabilir.
Pode fazer de tudo.
Sizce bu Arkadaş neredeyse her şeyi yapabilir mi?
Acha que esse Companhia pode fazer quase tudo.
Bir makine, yapılması için adam gönderilen her şeyi yapabilir.
Uma máquina pode fazer todas as coisas que os homens fazem.
- Söylediği her şeyi yapabilir.
- Podia ouvi-lo.
O her şeyi yapabilir. Çadır tutuşmuş!
Como saíste da cadeia?
Tabii, Charlotte istediği her şeyi yapabilir.
Claro, la signora Charlotte pode fazer o que quiser.
İstediği her şeyi yapabilir.
Pode fazer o que quiser. - Sim, claro.
Biliyorsunuz Face cazibesiyle her şeyi yapabilir.
Sabes bem que, quando o Caras é charmoso, consegue tudo.
Bilgisayarımı alt eden, her şeyi yapabilir.
Um homem que consegue enganar a minha máquina faz qualquer coisa.
- İstediğim her şeyi yapabilir miyim?
- Posso fazer o que quiser?
Elbette, hayvan sevmeyen bir kişi her şeyi yapabilir.
Alguem que não ama os animais é capaz de tudo.
Manny bir numara! O hiç bir şeye inanmaz. Bu yüzden her şeyi yapabilir.
Ele não acredita em nada, e, por isso, é capaz de fazer qualquer coisa.
Çıkarları için her şeyi yapabilir.
É capaz de tudo para manter a pastagem livre.
Her şeyi yapabilir.
Sabe Deus o que fará a seguir.
O köylü her şeyi yapabilir.
Pois olha bem para o lavrador.
Çoğaltıcı istediğin her şeyi yapabilir.
O replicador pode fazer qualquer coisa que quiser.
Bu simulasyon Apaçi'nin yaptığı her şeyi yapabilir.
Este simulador faz o mesmo que o Apache faz.
Benim liderliğimde 30 Pikaro her şeyi yapabilir! Karnaval sırasında başkente sızmayı ve arkadaşlarını kurtarmayı planlıyoruz.
Garanto-lhe que é possível, pretendemos infiltrar-nos na capital durante o carnaval para tomarmos o poder e libertar o país.
Ayrica kim ne derse desin... Tanrinin yardimiyla insanlar her şeyi yapabilir.
Não importa o que digam com a ajuda de Deus tudo se pode conseguir.
Ama müfettiş... sizin gibi güçlü, yakışıklı bir adam... kafasına koyduğu her şeyi yapabilir.
Com certeza, inspetor... um homem forte e bonito como você... faz qualquer coisa com a mente brilhante.
O istediği her şeyi yapabilir, ama...
Ele pode fazer tudo, mas não pode voltar atrás na sua palavra.
Çaresiz bir insan her şeyi yapabilir.
Em situações desesperadas, medidas drásticas.
- Evet, her şeyi yapabilir.
- Sim, seria capaz de tudo.
Rita her şeyi yapabilir gibi.
Parece que era capaz de tudo.
Yaşadığı şeyden sonra, bu adam her şeyi yapabilir.
Depois do que passou, aquele homem é capaz de qualquer coisa.
Cüzdan çalan bir adam her şeyi yapabilir.
Um homem que rouba uma carteira é capaz de tudo.
- Maliye istediği her şeyi yapabilir.
- A Autoridade Tributária faz o que quer.
Erkekler, kızları etkilemek için her şeyi yapabilir.
Um rapaz faz tudo para impressionar uma miúda.
Anlaşılan bu adam, bir bıçakla her şeyi yapabilir.
Com uma faca, ele consegue fazer tudo.
Delirmiş bir askeri komutan tarafından avlanmaya çalışılıyorum. Kim her şeyi yapabilir? Ben değil!
... sendo caçado... por um comando militar insano fazendo tudo o que posso estou procurando um caminho pra casa...
Ve bunun için her şeyi yapabilir.
Faz tudo para cumprir o prazo.
Varlığının nedeni yapabilir miydin onu? O neden her şeyi kapsasın, her şeyin olsun... senin bir şeye kendini adaman, onu sonsuz kılar, değil mi?
Conseguir que se torne a razão de tudo, a razão da tua vida, que se torne tudo, porque é a tua capacidade que a torna infinita?
Beni dinleyip bildiğim her şeyi ona öğretmeme izin verse yapabilir belki.
Talvez possa, se me der ouvidos e me deixar ensinar tudo o que sei.
Çok insan su gerçegi kabul edemiyor ki zaman ve yeri geldiginde insanoglu her seyi yapabilir.
A maior parte das pessoas nunca tem de enfrentar o facto de, na altura e no lugar certos, serem capazes de qualquer coisa.
Ayrıca düşmanın yapacağı her şeyi de yapabilir.
Também faz o que o inimigo faz.
Para her şeyi yapabilir.
Vou dizer uma coisa, o dinheiro compra tudo.
araba bile kullanabilir. her şeyi profesyonel şekilde yapabilir.
o ano, quem é presidente, pode dirigir e fazer seu trabalho como antes.
Her şeyi kontrol edeceğinden eminim ama bunu mürettebat yapabilir.
Quero que verifique tudo antes que cheguem cá, mas o trabalho inicial pode ser feito pela engenharia.
Oralarda bir yerde beni duyabilen kimse var mı? Delirmiş bir askeri komutan tarafından avlanmaya çalışılıyorum. Benim yapamadığım her şeyi kim yapabilir?
... sendo caçado... por um comando militar insano fazendo tudo o que posso estou procurando um caminho pra casa...
Oralarda bir yerde beni duyabilen kimse var mı? Delirmiş bir askeri komutan tarafından avlanmaya çalışılıyorum. Her şeyi kim yapabilir?
... sendo caçado... por um comando militar insano fazendo tudo o que posso estou procurando um caminho pra casa...
Biyolojik sorumluluğunu yerine getiriyor. Başarılı oluncaya kadar her şeyi söyleyebilir ve yapabilir.
Ele está a exercitar a sua ordem biológica e fará ou dirá qualquer coisa para ser bem sucedido.
Savunmaya baslamiyorum. Sana burada aciklamaya calistigim sey bir erkek baska bir erkekle birlikte olabilir ve gerekmedigi sürece, her türlü seyi yapabilir... bilirsin iste.
Eu não estou na defensiva, estou a tentar explicar-te que um gajo pode estar com outro gajo e fazer uma série de coisas, sem necessariamente... tu sabes.
her şeyi yapabilirim 23
her şeyin bir zamanı var 23
her şeyin 49
her şeyim 18
her şeyin bir ilki vardır 44
her şeyi yaparım 77
her şeyi mahvettin 39
her şeyi aldın mı 25
her şeyi 506
her şeyi hatırlıyorum 26
her şeyin bir zamanı var 23
her şeyin 49
her şeyim 18
her şeyin bir ilki vardır 44
her şeyi yaparım 77
her şeyi mahvettin 39
her şeyi aldın mı 25
her şeyi 506
her şeyi hatırlıyorum 26