Korkulacak bir şey yok translate Portuguese
79 parallel translation
Bunda utanacak ya da korkulacak bir şey yok.
Não há nada de vergonhoso ou assustador no meu trabalho.
Korkulacak bir şey yok.
Não há nada assustador.
- Korkulacak bir şey yok.
Não há nada que temer.
Korkulacak bir şey yok. Bu araç zırhlıdır.
Não se preocupem, o carro é blindado.
Buradasın ve korkulacak bir şey yok.
Ajo como uma criança idiota.
Korkulacak bir şey yok.
Não há com que se preocupar.
Korkulacak bir şey yok.
Não tens nada que te assustar.
Korkulacak bir şey yok.
Até que enfim!
Korkulacak bir şey yok.
Não tenhas medo.
Korkmamalısın Korkulacak bir şey yok.
Não fiques. Não há nada para ter medo.
Henry, kesinlikle korkulacak bir şey yok.
nada de que ter medo.
Orada korkulacak bir şey yok.
Não tem nada a recear ali fora.
- Korkulacak bir şey yok.
- Não há nada de que ter medo.
Korkulacak bir şey yok.
Não há nada a se temer.
Korkulacak bir şey yok. Kimse yok.
A costa está livre.
Evet, ama bunda korkulacak bir şey yok.
Sim, mas isso não é nada de que ter medo.
- Korkulacak bir şey yok onda.
- Não há motivo para ter medo dele.
Korkulacak bir şey yok.
Não há que ter medo.
Korkulacak bir şey yok.
Não há razões para te assustares.
Güvenliğiniz açısından korkulacak bir şey yok.
Não se tem que se preocupar.
Korkulacak bir şey yok.
Não se assustem.
- Korkulacak bir şey yok.
- Não há nada a temer.
Bak, korkulacak bir şey yok.
Não nada para ter medo.
Korkulacak bir şey yok.
- Está tudo bem.
Rahat edebilirsiniz artık, korkulacak bir şey yok. Aslında bizim için zor bir vakaydı.
Não foi um caso fácil para nós.
EEG, EKG, korkulacak bir şey yok.
Um electroencefalograma, um electrocardiógrafo, nada invasivo.
Şefiniz ve kabile reisiniz olarak sizi temin ederim ki korkulacak bir şey yok.
Mas, como vosso líder e chefe tribal, posso asseguro-lhes que não há nada a temer.
Ağustos, 1965 Korkulacak bir şey yok.
Não precisas de ficar nervosa.
- Korkulacak bir şey yok.
- Não precisamos de nos preocupar.
Korkulacak bir şey yok.
Não há nada a temer.
Korkulacak bir şey yok.
Mantenham todos a calma.
Korkulacak bir şey yok.
- Não tendes nada a temer.
Bu bende olduğu sürece, korkulacak bir şey yok.
Enquanto eu tiver isso, não terei medo de nada.
Korkulacak bir şey yok.
É natural e nada assustador.
Burada korkulacak bir şey yok.
Não há nada a temer.
Korkulacak bir şey yok.
Não há que estar nervoso.
- Korkulacak bir şey yok.
- Não tens de ter medo de nada.
Korkulacak bir şey yok anne.
- Não é ansiedade, mãe.
Korkulacak bir şey yok, tamam mı? Tamam ama gitmek istersen anlarım.
Foi o Mark que atravessou meio mundo, arriscou a vida, só para descobrir quem me poderia matar.
- Korkulacak bir şey yok, Booth.
Não há nada a temer, Booth.
Korkulacak bir şey yok ki.
Eles não têm nada a temer.
Artık korkulacak bir şey yok.
Já não há nada a recear.
Ah, Karabasan diye bir şey yok, ondan korkulacak bir şey yok...
Não há que ter medo, o Papão não existe!
Bryan, korkulacak bir şey yok.
Bryan, não há nada a temer.
Korkulacak hiç bir şey yok.
Não há nada o que temer.
Korkulacak hiç bir şey yok, tatlım.
Não tens nada com que te preocupar.
Korkuyorum! Korkulacak bir şey yok.
- Não há razão nenhuma para ter medo.
Korkulacak bir şey yok!
Nada com que se preocupar!
Korkulacak bir şey yok.
Mas não tem que ter medo de nada.
Korkulacak bir şey yok.
Não tens nada a temer.
Korkulacak bir şey yok.
Não há nada a temer aqui.
bir şey yok 987
bir şey yok mu 17
korku 183
korkuyorum 1153
korkunç 714
korkusuz 57
korkuyorsun 140
korkutucu 69
korkuluk 18
korkuyor musun 376
bir şey yok mu 17
korku 183
korkuyorum 1153
korkunç 714
korkusuz 57
korkuyorsun 140
korkutucu 69
korkuluk 18
korkuyor musun 376
korkuyor 70
korkuttun beni 63
korkuyordum 55
korku mu 17
korkuyor musunuz 19
korkuyor mu 20
korkunçtu 236
korkunç bir şey bu 27
korkuttum mu 21
korkutucuydu 18
korkuttun beni 63
korkuyordum 55
korku mu 17
korkuyor musunuz 19
korkuyor mu 20
korkunçtu 236
korkunç bir şey bu 27
korkuttum mu 21
korkutucuydu 18