English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ K ] / Korkuyorum

Korkuyorum translate Portuguese

8,510 parallel translation
- Evet, korkuyorum.
Sim, tenho.
Korkuyorum Boyd.
Estou assustada, Boyd.
Telefonum her çaldığında, her mesaj aldığımda korkuyorum.
Sempre que recebo um telefonema, fico com medo. Sempre que recebo uma mensagem.
Sizin için korkuyorum.
É com todos vocês.
- Korkuyorum Lizzie.
- Estou assustada, Lizzie.
Korkuyorum Lizzie.
Estou assustada, Lizzie.
Sana zarar vermesinden korkuyorum.
Temo que ele lhe queira fazer mal.
- Ben de ondan korkuyorum ya.
- É isso que temo.
Kilgrave bir şey yaptı diye korkuyorum.
Temo que o Kilgrave o tenha apanhado.
Brian, çok korkuyorum!
Brian, estou com muito medo!
Tekrar değişmenden korkuyorum.
Voltar a quê?
Korkuyorum.
Estou com medo.
Pekâlâ. Korkuyorum, Ryan, tamam mı?
Estou assustado, Ryan.
- Hayır, söylemeye korkuyorum.
- Não, tenho receio.
- Tabii ki korkuyorum.
- Bem, claro que estou.
- Ben de korkuyorum.
- E eu também.
- Korkuyorum.
- Estou assustada.
Abby, korkuyorum.
Abby, tenho medo.
Boşa hayal kuruyor olmaktan korkuyorum.
Fico preocupada que possamos estar a dar-lhe falsas esperanças.
Ben Greenzarro. Ve çok korkuyorum.
Bizarro Verde tem medo.
İsa'nın beni sandığı gibi bir adam olmayabileceğimden korkuyorum.
Tenho medo de não ser a pessoa que Jesus pensa que eu sou.
Senin için korkuyorum.
Tenho medo por ti.
Ben de korkuyorum.
Também estou com medo.
Korkuyorum.
Assustada.
- Hayır, söylemeye korkuyorum.
- Não, tenho medo.
Seni gezdirirdim ama annen yine azarlar diye korkuyorum.
Levava-te a passear, mas aposto que a tua mãe me chamava à atenção.
Ama yine de şundan da korkuyorum, mide sorunum benden giderse bu kadar yaratıcı olamayabilirim.
Contudo, tenho algum receio de que se curar este problema deixe de ser tão criativo.
Adrian, korktuğunu biliyorum, bende korkuyorum ama -
Adrian, sei que estás assustado, eu também estou, mas preciso que tu...
Neden mi korkuyorum, Rebecca?
Do que tenho medo, Rebecca?
Onu bir daha öpemeyeceğimden, ona bir daha sarılamayacağımdan... ve yanında yatamayacağımdan korkuyorum.
Tenho medo de nunca mais a voltar a beijar, nunca mais a abraçar, dormir ao lado dela.
Onu sonsuza dek kaybedeceğimden korkuyorum.
Tenho medo de a ter perdido para sempre.
Hemen her şeyde gerilip abarttığın için sormaya korkuyorum anne.
Tenho medo de perguntar, porque está tão passada o tempo todo, mãe.
Size tüm bunları anlatmaktan korkuyorum.
Estou um pouco assustado dizendo tudo isso.
Korkuyorum, Nolan.
Tenho medo, Nolan.
Ama söylemeye korkuyorum çünkü endişeli olduğumu düşünmeni istemiyorum. Ama...
Estou com medo de dizer porque não quero que pense que sou insegura.
Ya siz? - Korkuyorum.
- Apavorada.
Bazen babamın inancını yitirdiğinden korkuyorum.
Por vezes penso que foi o meu pai quem perdeu a fé.
Sonuçta oğlum, onu seviyorum ama korkuyorum da.
Ele é meu filho, e eu amo-o, mas tenho medo.
Güçten düştüğümde fırsattan faydalanacak diye korkuyorum.
Tenho medo de que, quando estiver fraco, ele se aproveite de mim.
Onunla bu konuyu konuşmaya bile korkuyorum.
Até tenho medo de falar disso.
- Anne, korkuyorum.
- Mãe, tenho medo.
Önceki buluşmamızda çok konuşkan değildim, ama şimdi korkuyorum...
Não estava disponível para encontros anteriores, mas agora temo...
Korkuyorum Dylan.
Estou assustada.
Bu fırsatı kaçırırsak başka fırsat bulamayacak diye korkuyorum.
Se perdermos esta oportunidade, poderemos não ter outra.
Yapmaktan çok ürktüğüm bir şeydi bu ama yapmamaktan daha da çok korkuyorum.
É algo que tive muito medo de fazer. Mas tenho mais medo de não fazer.
Doğru söylemek gerekirse çok korkuyorum.
Não vou mentir, estou muito assustada.
- Kirsten, çok korkuyorum aman tanrım CAsey senin için çok endişelendim
Kirsten, tenho tanto medo. Oh meu deus. Casey, eu estava preocupada contigo.
Korkuyorum.
Tenho medo.
Ben de korkuyorum.
Eu também.
- En kötü ihtimalden korkuyorum.
Temo o pior.
Çok korkuyorum.
Estou com medo dele.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]