English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ K ] / Korkuyordum

Korkuyordum translate Portuguese

1,623 parallel translation
Her gün bir mektup. Ama hiç göndermedim çünkü korkuyordum.
Uma por dia, mas nunca as mandei, porque tinha medo.
Tekrar kalbimin kırılmasından korkuyordum.
Tinha medo de magoar-me de novo.
Çünkü beni çok inçitmiştin. Savunmasız kalmaktan korkuyordum.
Porque me magoaste tanto... que tinha medo de estar vulnerável.
Ben de siz kızların bu aralar birbirinizin saçlarını yolacağından korkuyordum.
Receei que começassem a arrancar os cabelos uma à outra... por esta altura.
- Öyle olmasından korkuyordum.
- Já receava.
Onun aptalca bir cesaret girişiminde bulunmaya çalışmasından korkuyordum.
Tinha muito receio que ele tentasse algum acto de bravura insano.
Bundan korkuyordum.
Eu já receava isto.
Böyle söylemenden korkuyordum.
- Receava que dissesses isso.
- Gördün mü, ben de bundan korkuyordum.
- Era isto que eu temia
Korkuyor muydum? Tabii ki korkuyordum.
Se eu estava com medo?
Korkuyordum, sen güvende hissettirdin.
Tinha medo, mas tu fizeste-me sentir segura.
Çok gençtim ve korkuyordum. Nathan Woods korkutucu ve vahşiydi ; uyuşturucu kullanıyordu.
Eu era nova, tinha medo e o Nathan Woods era assustador, violento e drogado.
Kanelerin evinde 2 saat boyunca okulun en iyi 5 öğrencisiyle Haftalardır bundan korkuyordum.
Estou aterrorizada há semanas.
Ve bende gelen kavisli topa vuramayacağımdan korkuyordum.
E eu tinha medo de não conseguir bater uma bola em arco.
Xanax'a bağımlı olmaktan korkuyordum ama ilaç sayesinde bunu da umursamıyorum.
Tenho medo de ser alérgica ao Xanax, mas vai correr bem.
Yanından geçen bir yolda yürüyor olmam da fark etmiyordu, her şekilde korkuyordum. "
Quer fosse a avenida quando lá passava, ou o que fosse... -
Hep, bir gün bunun olacağından korkuyordum.
Sempre temi o dia que isso pudesse acontecer de novo!
Tarikatın sır saklama konusundaki tutumunun sorun çıkaracağından korkuyordum.
Temia que o secretismo do Priorado prevalece-se.
Larocque'tan korkuyordum.
Estava com medo do Larocque.
Kasumi! Beni aramak için geleceğinden korkuyordum.
Kasumi, tive receio que viesses à minha procura.
Seni kaybetmekten korkuyordum.
Receei ter-te perdido.
Beni öldüreceğinden korkuyordum. Nihayet bu gece yapacağını sandım.
Achei que ele me ia matar, que não ia passar desta noite.
Sadece senin için hissedebileceğim şeylerden korkuyordum. Ve çok erkendi.
Estava apenas assustado porque eu sabia o que iria sentir por ti, e era apenas cedo de mais.
Evet! Üstüme atlayacak bir sulu olmandan korkuyordum.
Tinha medo de que fosses como os outros.
Korkuyordum.
Tenho medo.
Önceleri korkuyordum.
Antes dizia-o por medo.
Korkuyordum, nefes alamıyordum.
Tinha medo. Não conseguia respirar.
Aile toplantısında çantamı saklamaktan korkuyordum.
Pensei que ia ter de esconder a minha bolsa, na reunião de família, porque ela costumava roubar.
Sean'ın bana bir ucube ayarlamış olmasından korkuyordum.
Estava preocupado se o Sean me ia arranjar um trambolho.
Dönmemiş olduğundan korkuyordum.
Temia que não tivesse regressado.
Sadece ilgini kaybetmeye başladığından korkuyordum. Şikayetim yok tatlım.
Não te queixes muito, querida.
Hayır efendim korkuyordum, gerçekten.
Não, senhor. Eu tinha medo, a sério.
Görüyorsun, Bende bundan korkuyordum.
Bem, entendam, é o que eu receio.
Dinle, olanları düşünüyordum nasıl böylesine iyi olduğunu... fakat çok hızlı gelişmişti, korkuyordum... belki sende her şeyin hızlı olduğunu düşünmüşsündür.
Escuta, eu pensei nisto tudo, e em como é bonito, mas foi tudo muito rápido. E cheguei a temer, que tu pensasses, que foi tudo demasiado rápido.
Bunu söylemenden korkuyordum.
Estava com medo que dissesses isso.
Çok korkuyordum Rosie, Ne yapacağımı bilmiyordum.
Estava com tanto medo, Rosie. Não sabia o que fazer.
Çalmak için sebeplerim vardı. Yok olup gideceğimden korkuyordum.
Sou anti-desaparecimento.
Buraya gelmek istemedim çünkü kocamla ilgili anıların canlanmasından korkuyordum.
Não quis vir aqui, estava com medo que me fizesse lembrar o meu marido.
Sahiden mi? Çünkü üzüleceksin diye korkuyordum.
Porque estava preocupada que ficasses chateado.
İyi tarafından bakarsak raporumun sıkıcı olmasından korkuyordum.
Pelo lado positivo, estava preocupada que o meu relatório fosse uma leitura aborrecida.
Ben de bundan korkuyordum.
Disso é que eu tinha medo.
Korkuyordum.
Tinha medo.
Bunları okumadan ölürüm diye korkuyordum.
Medo de morrer antes de ler tudo isto.
Bundan korkuyordum.
Receava que tivesse.
Gençtim, kendimi tanımıyordum ve dürüst olmak gerekirse yalnız olmaktan korkuyordum.
Eu era novo, não sabia quem era. E para ser completamente honesto, estava com medo de ficar só.
Bunu söylemenden korkuyordum.
Já temia que dissesses isso.
Ayrılmaktan korkuyordum.
Sentia-me insegura para o deixar.
Galiba kötü haber alırsam, seni hüsrana uğratacağımdan korkuyordum.
Acho que estava com medo que se recebesse más notícias, te desiludia.
İşte bundan korkuyordum.
Era o que eu receava.
Evet, ben de bundan korkuyordum.
Já receava isso.
Doğru olmasından korkuyordum.
E temia que fosse o caso...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]