Ne dinliyorsun translate Portuguese
134 parallel translation
- Ne dinliyorsun?
- Que estás a ouvir?
- Ne dinliyorsun?
- O que estás a ouvir?
Ne dinliyorsun?
O que está ouvindo?
Ne dinliyorsun, adamım?
Quê?
Ne dinliyorsun?
O que estás a ouvir?
Ne dinliyorsun?
Que estás a ouvir?
Ne dinliyorsun?
O que está a ouvir?
Ne dinliyorsun? "Junior G-Man'i" mi?
Que estás a ouvir, o "Jim da Selva"?
Ne dinliyorsun?
O que você pode ouvir?
Hurşid, ne dinliyorsun?
Khorshid, o que você pode ouvir?
- Ne dinliyorsun?
- O quê está ouvindo?
Ne dinliyorsun?
Estás a ouvir o quê?
Ne dinliyorsun?
O que você está escutando?
Kuşlar ötüşüyordu. "Öf ya, ne dinliyorsun sen" dedim.
Se ouviam pássaros piando. E eu : "Deus, o que você está escutando?".
Ne dinliyorsun?
O que està a ouvir?
Ee, ne dinliyorsun?
E então, o que estás a ouvir?
- Ne dinliyorsun?
Bem, o que estás a ouvir?
Peki, Ray, kendi müziğini yapmadığın zamanlarda, ne dinliyorsun?
Ray, quando não está compondo, o que gosta de ouvir?
Sen ne dinliyorsun?
O que é que estás a ouvir?
Ne dinliyorsun?
O que está a rolar? Serve.
Ne dinliyorsun?
Que andas a ouvir?
- Ne dinliyorsun?
O que está ouvindo?
Ne dinliyorsun peki, "Teletubbies Hit Parçaları" mı?
Que pinta. Estás a ouvir o quê? Êxitos dos Teletubbies?
- Ne dinliyorsun? - Annemin Noel kaseti.
- O que estás a ouvir?
- Ne dinliyorsun sen?
- O que estás a ouvir? - Rick Astley.
Ne dinliyorsun?
O que é que está a ouvir?
- Ne dinliyorsun? - Hiçbir şey.
- O que é que estás a ouvir?
Onu ne dinliyorsun ki, herif alkoliğin teki.
Ele é alcoólico.
Ne dinliyorsun?
"Yo", quem é a tipa que canta?
- Ne dinliyorsun?
- Estás a ouvir o quê?
Ne dinliyorsun?
O que é que estás ouvir?
Ne dinliyorsun bakayım?
O que estás a ouvir?
Ne dinliyorsun, it herif?
Que sons é que tens aí, bacano?
Sana, ne dinliyorsun dedim, ibne herif.
O que estás a ouvir, paneleiro de um raio? !
Ne dinliyorsun bakalım?
Deixe-me ver o que leva aí. Gosto.
Orda öyle durup dinliyorsun, ne yapacaksın?
Então, o que vai fazer, só ficar aí e ouvir?
Çünkü ne zaman seninle konuşmaya çalışsam sen gidip bir başkasını dinliyorsun.
Porque, sempre que tentei falar contigo, tu deste ouvidos a outras pessoas.
Ne beni ne de onu dinliyorsun!
Você não ouve a mim ou a ela!
Ne kadar zamandır dinliyorsun?
Há quanto tempo estavas a ouvir?
- Ne biçim şeyler dinliyorsun?
Mas que raio de música andas tu a ouvir?
Öncelikle bizi ne tür bir radyodan dinliyorsun?
Primeiro, em que tipo de rádio nos estás a ouvir?
Piç kurusu, bizi ne zamandan beri dinliyorsun?
Bastardo, quanto é que ouviste?
Sen ne dinliyorsun?
Que estás a ouvir?
- Ne zamandır patronu dinliyorsun?
Quando é que obedeces ao teu chefe?
Ne dediğimi dinliyorsun... vücudun çorbanın temizleyici dokunuşu gibi...
Ouve o que eu digo. O seu corpo conhece o toque do sabão.
Ne beni dinliyorsun, ne de cevap veriyorsun!
Nunca me ouves e nunca me respondes.
Müzik mi dinliyorsun ne yapıyorsun?
Está ouvindo música?
- Ne zamandan beri Kitty'yi dinliyorsun?
Desde quando dás ouvidos à Kitty?
Neden bu adamı dinliyorsun? Ne yani?
Porque dás ouvidos a ele?
Ne zamandır dinliyorsun?
Há quanto tempo estás a ouvir?
Ne, uzaktan gelen çığlık seslerini mi dinliyorsun?
Estás a quê, a escutar ao longe por gritos?
ne diyorsun sen be 30
ne diyorsun 1616
ne diyorsun sen 551
ne diye 64
ne diyeceğimi bilmiyorum 160
ne diyor 463
ne diyorsun be 24
ne diyorduk 29
ne diyorum ben 45
ne diyor bu 53
ne diyorsun 1616
ne diyorsun sen 551
ne diye 64
ne diyeceğimi bilmiyorum 160
ne diyor 463
ne diyorsun be 24
ne diyorduk 29
ne diyorum ben 45
ne diyor bu 53