Ne diyeceğini biliyorum translate Portuguese
221 parallel translation
Ne diyeceğini biliyorum Disko.
Já sei o que vais dizer, Disko.
Ne diyeceğini biliyorum ve duymak istemiyorum.
Sei o que vais dizer e não me interessa.
Ne diyeceğini biliyorum. Sissinin iyileşmesi için zaman gerekir. Ama o bir imparatoriçedir de!
Mas ela também é uma Imperatriz, e o primeiro dever de uma Imperatriz é fazer tudo o possível para o bem do país.
Ne diyeceğini biliyorum.
E já sei o que ele dirá..
- Ne diyeceğini biliyorum.
- Sei o que vais dizer.
- Babamın ne diyeceğini biliyorum.
- Sei o que o meu pai vai dizer.
Ne diyeceğini biliyorum ama söyleme çünkü bu içkileri ödemiyorum hepsi hesaba yazılıyor.
- Sei o que vais dizer, mas não digas... porque não estou a pagar por essas bebidas. Estão todos na minha conta.
Yıkılın karşımdan, ikiniz de, sizi içeri tıkmadan evinize gidin. Devon, ne diyeceğini biliyorum.
Saiam daqui, os dois, antes que eu os prenda.
Ne diyeceğini biliyorum :
Sei o que dirias :
Ne diyeceğini biliyorum.
Já sei o que vai dizer.
Ne diyeceğini biliyorum evlat ve bunda haklısın.
Sei o que vais dizer, filho, e tens razão.
Ne diyeceğini biliyorum. Kaderime razıyım zaten.
Sei o que vão dizer e já aceitei o meu destino.
Ne diyeceğini biliyorum, boşa harcanmış bir para diyeceksin.
Amo-te.
Ne diyeceğini biliyorum.
Sei o que ele dirá.
Onların ne diyeceğini biliyorum.
Sei o que eles diriam.
Ne diyeceğini biliyorum.
- Ouve, eu sei o que vais dizer.
Hayır, hayır, hayır. Ne diyeceğini biliyorum.
Não, não, eu sei o que vais dizer :
Ne diyeceğini biliyorum.
Sei o que vais dizer.
Ne diyeceğini biliyorum.
Eu sei o que vai dizer.
Benjamin, ne diyeceğini biliyorum ama mayın tarlasını aktive etmeden önce bir saatlik işimiz var.
Benjamin, já sei o que vai dizer, mas temos mais uma hora pela frente antes de se ativar as minas.
Ne diyeceğini biliyorum Doktor, fakat sorumluluklarımı ihmal edemem.
- Sei o que vai dizer, Dr., mas não posso negligenciar minhas responsabilidades.
Anne, ne diyeceğini biliyorum, ama daha önce hastalık deneyimim olmamıştı.
Já sei o que vais dizer, mas ainda não me senti doente.
Başkanın ne diyeceğini biliyorum.
Eu sei exactamente o que o presidente vai dizer.
Ne diyeceğini biliyorum.
Sei o que vai dizer.
Ne diyeceğini biliyorum.
Eu sei o que vais dizer.
Şimdi ne diyeceğini biliyorum Scully.
Já sei o que vais dizer.
Ne diyeceğini biliyorum.
Eu sei o que vai dizer!
Babamla konuşmuyorum çünkü ne diyeceğini biliyorum.
Não falo com o meu pai porque sei o que ele diria.
Ne diyeceğini biliyorum, ama muhtemelen bir anlamı yoktur.
Sei o que vais dizer mas, se calhar, não significa nada.
Ahbap, ne diyeceğini biliyorum ve ben çok...
Bacano, eu sei o que vais dizer, e estou tão...
Ne diyeceğini biliyorum.
Eu sei o que vais dizer, Susan.
Ve ne diyeceğini biliyorum.
Eu sei o que vai dizer.
- Clark, ne diyeceğini biliyorum...
- Clark, sei o que vais dizer...
Ne diyeceğini biliyorum, ama bak, ne yaptılar bana.
Sei o que vais dizer mas olha o que fizeram comigo!
Ne diyeceğini biliyorum.
- Eu sei. Sei o que vais dizer.
Ne diyeceğini biliyorum.
- Já sei o que vais dizer.
Şimdi ne diyeceğini biliyorum.
Sei o que vai dizer.
Ne diyeceğini biliyorum.
Já sei o que vais dizer.
Delirdin mi? Bekle, ne diyeceğini biliyorum.
- Espera, sei o que vais dizer.
- Hayır, ne diyeceğini biliyorum.
- Não, já sei o que ele vai dizer.
Ne diyeceğini tamamen biliyorum.
Eu sei exatamento que vai falar.
- Lynn, canım, ne diyeceğini çok iyi biliyorum.
Lynn, querida eu sei exactamente o que vais dizer.
Ne diyeceğini biliyorum.
Já sei do que se trata.
Ne diyeceğini biliyorum.
Eu sei.
Şimdi bile bir şey diyeceğini biliyorum ama ne olduğunu hiç bilmiyorum.
Até neste momento, sei que vais dizer alguma coisa, mas não faço ideia o quê.
Ne diyeceğini çok iyi biliyorum.
Tenho quase a certeza do que esta ai gravado.
Hey, dedektif. Seni ilgilendirmez diyeceğini biliyorum ama en son ne zaman seks yaptın?
Ei, detetive, o que estava Dizendo não é da minha conta mas da alguma vez você pegou algo?
Ne diyeceğini biliyorum.
Eu sei o que você vai dizer.
Onun ne diyeceğini zaten biliyorum. Seni öldürmemiz gerektiğini.
Já sei o que ele vai dizer que devíamos matá-lo.
- Ne diyeceğini biliyorum Çavuş Gabriel.
- Sabe?
- Ne diyeceğini biliyorum.
- Ai, sabes?
biliyorum 15888
biliyorum tatlım 44
biliyorum ama 99
biliyorum canım 32
biliyorum hayatım 20
biliyorum baba 24
biliyorum biliyorum 28
biliyorum ki 71
biliyorum efendim 52
biliyorum anne 31
biliyorum tatlım 44
biliyorum ama 99
biliyorum canım 32
biliyorum hayatım 20
biliyorum baba 24
biliyorum biliyorum 28
biliyorum ki 71
biliyorum efendim 52
biliyorum anne 31
biliyorum bunu 16
biliyorum işte 83
ne diyorsun sen be 30
ne diyorsun 1616
ne diyorsun sen 551
ne diye 64
ne diyeceğimi bilmiyorum 160
ne diyor 463
ne diyorsun be 24
ne diyorum ben 45
biliyorum işte 83
ne diyorsun sen be 30
ne diyorsun 1616
ne diyorsun sen 551
ne diye 64
ne diyeceğimi bilmiyorum 160
ne diyor 463
ne diyorsun be 24
ne diyorum ben 45
ne diyor bu 53
ne diyorduk 29
ne diyorsunuz 336
ne diyorsunuz siz 31
ne diyecektim 16
ne diyorum 25
ne diyeyim 78
ne diyorlar 99
ne diyeceğimi bilemiyorum 173
ne diyeceğimi bilemedim 24
ne diyorduk 29
ne diyorsunuz 336
ne diyorsunuz siz 31
ne diyecektim 16
ne diyorum 25
ne diyeyim 78
ne diyorlar 99
ne diyeceğimi bilemiyorum 173
ne diyeceğimi bilemedim 24