English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ N ] / Ne olduğunu

Ne olduğunu translate Portuguese

48,980 parallel translation
- Ne olduğunu biliyor muyuz?
- Sabemos o que é isso?
Bunun ne olduğunu biliyor musun?
- Bem, sabes o que isto é?
Bir arkadaşın ne olduğunu biliyor musun?
Sabe ao menos o que é um amigo?
İçeride ne olduğunu görmek istedim.
Tentei ver o que estava lá dentro.
Ona şimdi ne olduğunu söyledin mi?
Disseste-lhe o que és agora? Porquê?
Güzel, o hâlde az önce orada ne olduğunu söyleyebilir misin?
Ainda bem, podeis dizer-me que caralho aconteceu?
Ne olduğunu biliyor musun?
Conheces o modelo?
Diğer tarafta ne olduğunu bilmiyorsun bile!
Nem sequer sabes o que há do outro lado.
En iyisinin ne olduğunu bilmiyorum.
Não sei o que será, mas...
Ne olduğunu biliyorsun Madeline.
- Tu sabes, Madeline.
Tam olarak ne olduğunu bilmiyordum.
Não sei bem o quê.
- Ona ne olduğunu biliyor musunuz?
Sabe o que lhe aconteceu?
Bana işin ne olduğunu sormak istemiyor musun?
- Não me perguntas pelo emprego?
Kızgınlığın ne olduğunu çok iyi biliyorum.
Eu sei o que é estar irritado.
Her biri kuvvetin ne olduğunu bildiklerini sanıyorlar.
Cada um deles a pensar que sabem o que é ser-se forte.
Demek istediğim, yeni bir varoluş boyutu var. Evet, bu artık kesinleşti. Ama tam olarak ne olduğunu söyleyemiyorsunuz.
O que quero dizer é que há um novo plano de existência, sim, já não há dúvida, mas não nos pode dizer exatamente o que é.
Şimdi de arkasında ne olduğunu göstermeliyiz.
Temos de lhes mostrar o que está por trás.
Söyleyebilirsin. Ne olduğunu biliyorum.
Podes dizer, sei o que aconteceu.
Tüm bunların ne olduğunu bilmiyorum. Ama bir anlamı varsa işler çok zorlaşsa bile sıfırlama düğmesine basmamakla ilgili olduğunu düşünüyorum.
Não sei o que isto é, mas acho que se tem algum significado, tem que ver com não carregar no botão de reiniciar, mesmo quando as coisas são muito duras.
Sakin ol, tam olarak ne olduğunu anlat.
Calma, diz-me exatamente o que aconteceu.
Bunun ne olduğunu çözemiyorum, baba.
Não consigo perceber o que é isto.
Ama henüz ne olduğunu ne anlama geldiğini çözmeye yaklaşamadık.
Mas nem sequer nos aproximámos de perceber o que tudo isto significa.
Bunun ne olduğunu bulmak zorundasınız.
Vais ter de perceber isso.
Önce ne olduğunu anlamadım.
E não sabia porquê. " Meu Deus!
" Üzgünüm, ne olduğunu bilmiyorum.
" Desculpa. Não sei o que se passa.
Bak ne olduğunu sana söyleyemem, bilmeni de istemiyorum çünkü bana o gözle bakmanı istemiyorum, kasette söylenenleri dinlersen kahrolurum.
Olha... Não te posso dizer o que é e não quero que saibas. Não quero que olhes para mim assim e eu morria, se ouvisses o que está nessas cassetes.
Gelirken bir yere uğramam gerekti çünkü bugünün ne olduğunu hatırladım.
Tive de parar num sítio no caminho para cá porque percebi que dia é.
Ne olduğunu biliyor.
Ela sabe o que aconteceu.
Her ne olduysa, Hannah her ne olduğunu düşünüyorsa bunun Jess'e faydası ne?
Seja como for o que a Hannah pensa que aconteceu como ajuda isso a Jess?
Projenin ne olduğunu sorabilir miyim?
Posso perguntar que projeto é?
Kızlar yardım istediğinde ne olduğunu biliyor musun?
Sabes o que acontece quando as raparigas pedem ajuda?
Ama tam olarak ne olduğunu ve kimin yaptığını bilmem lazım.
Mas preciso de saber exatamente o que aconteceu e quem o fez.
Clay onun aklında ya da kalbinde ne olduğunu bilmiyoruz.
Clay não sabemos o que ela tinha em mente nem o que sentia.
"Elveda hayatım" Onun ne olduğunu bilmiyorum.
Não sei o que é isso.
- Yapmak istemedim ama artık seçeneklerin ne olduğunu anlamaya başlıyorum.
- Não queria. Mas estou a começar a entender as opções agora.
Ne olduğunu biliyorsanız platforma yerleştirin.
Se vocês sabem o que é, coloque na plataforma.
Düşündüğüm şeyin ne olduğunu söyle.
Diz-me aquilo que pensas que eu estou a pensar.
Lord Shiva'nın aklında ne olduğunu nerden bileyim?
Legendas traduzidas do inglês por kilbiil ( Cândida Sampaio ) release 3 GB
Çünkü gittiklerinde aldıkları insanlara ne olduğunu gördüm.
Porque eu vi o que acontece às pessoas que eles levaram quando eles partiram.
Bunun ne olduğunu biliyor musun?
Sabe o que é?
Umarım bir gün, birileri bana tüm bunların ne anlamı olduğunu söyler.
Espero que, a dada altura, alguém me explique que tipo de sentido tudo isso faz.
O hızda gitmenin ne kadar tehlikeli olduğunu biliyor musun?
Sabe como é perigoso conduzir àquela velocidade?
Bu sözlerinin benim için ne değerli olduğunu anlayabilsen keşke.
Se tu soubesses o que isso significa para mim neste momento...
Bunun eski mahkûmlarla ilgili bir şey olduğunu okumuştum birini hissetmenin ne demek olduğunu unutmanın yani.
Li que é um problema dos ex-condenados. Esquecem-se de como é o toque de outra pessoa.
Ne zamandır burada olduğunu söyler misin?
Podes dizer há quanto tempo vives aqui?
Ve bir aile olarak bazen kendi derdimize o kadar düşüyoruz, girdiğimiz yola kendimizi o kadar kaptırıyoruz ki ailenin ne kadar önemli olduğunu unutuyoruz.
E como família por vezes ficamos tão absorvidos com o que fazemos individualmente, fazemos o nosso caminho, e esquecemos a importância da família.
Ve o şerefsiz babam, sevginin ne demek olduğunu bilmiyordu.
O cabrão do meu pai não sabia o que era o amor.
Şu an hayatımın ne hâlde olduğunu tahmin bile demezsiniz.
Não consegue imaginar nada sobre a minha vida agora.
Okuduğunda beni anlamanı, benden çaldığın o saçma şeylere ne kadar ihtiyacım olduğunu fark etmeni umdum.
Esperava que, depois de a leres, percebesses o quanto eu precisava daquelas coisas tolas que me estavas a roubar.
Unut kontrolü kaybetmenin ne güzel olduğunu
Como esquecer como é bom Perder o controlo
Artık Hannah'nın ne istediğini düşünmeyi bırakıp neye ihtiyacı olduğunu düşünmeye başlamalıyız.
São horas de parar de pensar no que a Hannah queria e começar a pensar naquilo que ela precisa.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]