Ne söyleyebilirim translate Portuguese
629 parallel translation
Önceden söylenmemiş ne söyleyebilirim ki?
Que posso dizer que não tenha sido dito já?
Ona ne söyleyebilirim?
Que posso dizer?
Cooper hakkında ne söyleyebilirim?
O que posso dizer-lhes sobre o Cooper?
Ona ne söyleyebilirim?
Que hei-de dizer-lhe?
Ne söyleyebilirim ki?
O que posso dizer?
Size başka daha ne söyleyebilirim bilmiyorum, General.
Não sei que mais deva dizer, General.
Ama ona ne söyleyebilirim?
Mas o que lhe vou dizer?
Bize yardım etme konusuna alakanızla ilgili Doktor Hockstader'e ne söyleyebilirim?
Que digo ao Dr. Hockstader, acerca da ajuda que pode dar-nos?
Size ne söyleyebilirim ki?
O que posso dizer-lhe?
Anlamanız için size ne söyleyebilirim?
O que posso dizer-lhe para fazê-lo crer?
Ne söyleyebilirim ki?
Esperem por mim! Que posso dizer? Não sei...
Kendimi aciz hissediyorum, ne söyleyebilirim bilmem.
Me sinto tão impotente. Não sei o que dizer.
Onlara ne söyleyebilirim? Sabırlı olmalarını, rahatlamalarını ve bir gün Müttefikler'in geleceğini mi?
Que posso dizer a eles? e um dia desses os Aliados aparecerão?
Ne söyleyebilirim ki?
E que te diria?
Ne söyleyebilirim.
O que posso dizer?
Ne söyleyebilirim ki, Doktor?
O que quer que eu diga, Doutor?
Ne söyleyebilirim?
Que há para dizer?
- Size ne söyleyebilirim ki?
- Porque teria?
- Ne söyleyebilirim ki?
- O que é que eu digo?
Ne söyleyebilirim ki?
O que te posso dizer?
Ne söyleyebilirim ki?
Bem, que posso dizer?
Başka ne söyleyebilirim?
Que mais? Isto é difícil...
- Ona ne söyleyebilirim?
- O que lhe posso dizer?
Bizi rehin tutuyorlar, daha ne söyleyebilirim ki?
É um assalto.
- Sana ne söyleyebilirim Sueleen?
- O que posso dizer?
Sen bir yabancısın, daha ne söyleyebilirim.
És uma estrangeira.
- Başka ne söyleyebilirim?
- Que mais posso dizer?
Kendin söyledin. - Ne diyorsun be salak. Yemekler hakkında istediğimi söyleyebilirim.
Seu malvado... eu posso refilar da comida, e do comandante e de tudo o que me apetecer.
Eğer tam olarak uykuya daldığın dakikayı, uyandığın dakikayı, ve arada uyandıysan ne kadar süre uyanık kaldığını söylersen tam olarak söyleyebilirim.
Se souberes dizer-me o minuto exacto em que adormeceste e o minuto exacto em que acordaste, quanto tempo estiveste acordada entre isso e quanto tempo estiveste levantada, posso dizer-te exactamente...
Söyleyebileceğiniz her şeyi. Ole ile ilgili son birkaç yıla kadar ne varsa söyleyebilirim.
- Posso dizer-lhe praticamente tudo sobre o Ole até aos últimos anos.
Son seferin nerede, ne zaman ya da kiminle olduğunu söyleyemem... ama ne olduğunu söyleyebilirim.
Posso dizer-lhe o que foi a última vez, mas não onde, quando, nem quem estava presente.
Gay'i tanıyorsam şu anda istediği tek şeyin ne olduğunu söyleyebilirim.
Se conheço bem a Gay, não há nada que ela mais queira...
Sana ne söyleyeyim, evladım? Ben yalnızca gördüklerimi sana söyleyebilirim.
E que queres que te diga, meu filho?
Kocandan emin değilim ama senden ne istediğimi söyleyebilirim.
Não tenho a certeza sobre o seu marido, mas posso-lhe dizer tudo quanto a si.
Bu konuda karımın ne dediğini sana söyleyebilirim.
Posso dizer-lhe o que a minha mulher disse.
Görev raporunda ne yazacağını sana söyleyebilirim.
Sei o que vai escrever no relatório dele.
Ne kadar daha iyi olduğunu bilmiyorum ama sert olduklarını söyleyebilirim.
Não sei se são melhores, mas diria que são mais duros.
Ne söyleyebilirim?
Bem, o que posso dizer?
Başka ne söyleyebilirim ki?
- O que mais posso dizer?
Bu çevrede yaşayan insanlar hakkında ne bilmek istersin? Ben sana söyleyebilirim.
Queres que te fale dos nossos vizinhos?
Fakat burada ne yetiştirdiğinizi söyleyebilirim ki?
Mas o que posso eu dizer, que tenha crescido aqui?
Ne anlama geldiğini hemen söyleyebilirim, Bay Misrell.
Passo a explicá-lo de seguida, sr. Misrell.
Ona sonuna kadar yanında olacağımı söyleyebilirim. Ne kadar kötü olursa olsun.
Serve para lhe mostrar que vou ficar ao lado dele até ao fim, por pior que seja.
Seni ne tür kadınların çekici bulabileceğini söyleyebilirim.
Posso dizer-te o tipo de mulher que se sente atraída por ti.
Gözlerim kapalı bile olsa ne iş yaptığınızı söyleyebilirim.
Mesmo de olhos fechados conseguia adivinhar a sua profissão.
Hatta kalbinin ne kadar hızlı attığını bile söyleyebilirim.
Até lhe posso dizer quão rápido o seu coração está a bater.
Ne olduğunu söyleyemem, Kaptan. Fakat bizi bulduğunu söyleyebilirim.
Não posso dizer o que é isto, Capitão, mas diria que já nos encontrou.
Ne kadar ciddi olduğunu söyleyebilirim.
Mas posso contar-te o quanto é sério.
Ne tür bilge sözler söyleyebilirim onlara?
Quais palavras sábias Posso eu lhes dar
Başka ne söyleyebilirim...
Educado, culto e sociável. Que mais...
Yani, ne soyleyebilirim.
Ok, que posso dizer-te?
ne söyleyebilirim ki 34
söyleyebilirim 38
ne söyledin 57
ne söyleyeyim 43
ne söylemek istiyorsun 30
ne söyledi 211
ne sorusu 17
ne söylememi istiyorsun 61
ne söyleyeceksen söyle 18
ne sorunu 30
söyleyebilirim 38
ne söyledin 57
ne söyleyeyim 43
ne söylemek istiyorsun 30
ne söyledi 211
ne sorusu 17
ne söylememi istiyorsun 61
ne söyleyeceksen söyle 18
ne sorunu 30