English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ N ] / Ne söylüyor

Ne söylüyor translate Portuguese

1,016 parallel translation
Ne söylüyor?
Que disse?
- Ne söylüyor size?
- Que vos está a dizer?
Ne söylüyor?
Que disse ela?
Ne söylüyor?
O que está ele a dizer?
Şimdi, Eski din ürün kıtlığı konusunda ne söylüyor?
E agora, que disse a velha religião sobre as más colheitas?
Peki. Ne söylüyor?
O que está ele a cantar?
Peki, ne söylüyor?
O que está ele a cantar?
Kate sezgilerin sana ne söylüyor?
O que te diz a intuição?
- Ona ne söylüyor?
O que lhe está a dizer?
Bakalım sıradan insanlar bu konuda ne söylüyor.
Vamos ver o que ele tem a dizer.
- İşte, bakın. Burcunuz ne söylüyor?
- O que diz o seu hóroscopo?
Ne söylüyor?
O que é que ele diz?
Pekala, ne söylüyor?
Bem, o que disseram?
Boris'i tanımıyordum. Ama herkes ne kadar iyi, yetenekli bir çocuk olduğunu söylüyor.
Não conhecia o Boris, mas todos dizem que era um moço inteligente e dotado.
Buraya bakın, Müfettiş, bunun ne demek olduğunu bilmiyorum fakat adam açıkça yalan söylüyor.
Não sei o que isto significa, mas o homem está a mentir, Inspector.
Leydi, sizin onun ne istediğini anlamadığınızı söylüyor.
Ele diz que você não entende o que ele quer.
- Evet! - Ne yanlış, ne doğru size söylüyor. - Evet!
Ele diz-lhe o que é certo ou errado.
Ne kadar başarılı olduğumuzu tarih söylüyor, sayın hakimler.
E a história mostra como tivemos êxito, Meritíssimo.
Ne güzel başladık! Avukatların gazete haberlerinin yalan olduğunu söylüyor!
Seus advogados dizem que o dos periódicos é mentira!
Artık bir yetişkin olduğu için, son bir aydır sürekli size takdim edilmeyi ne kadar arzuladığını söylüyor.
Só fala no prazer de voltar a vê-lo agora que está uma mulherzinha.
Ne de olsa, insanlara düşmanlarını sevmelerini söylüyor.
Sabes, ele até mesmo está dizendo ás pessoas... para amarem seus inimigos.
Saçmalık mı? Senin gibi bir sarhoş mu söylüyor bunu? Ertesi gün ne yaptığını hatırlayamayacaksın.
Duvidarias que um bêbado louco como tu... que levou um golpe e perde completamente a memória... pode cometer um crime e não se lembrar disso?
Kadınlar ne garip şeyler söylüyor.
As mulheres dizem as coisas mais disparatadas.
sanki bulutların üstünde yürüyormuşuz gibi... ağaçlar ve çiçekler şarkı söylüyor... bu kadar güzel bir günün doğuşunu görebildiğim için... ne kadar da şanslıyım... bu harika duyguyu kim alır?
até parece que andas no ar ouço árvores e flores cantar que sorte que é poder estar vivo para ver um dia destes a raiar quem me compra esta alegria?
Komik bir şey söylüyor, ne gibi?
Diz algo engraçado como...?
Bu ne? General saralı olduğumu söylüyor!
Já nada me admira, o general disse que sou epiléptico.
Eğer bana annemiz yaşamak için ne yapıyor diye sorarlarsa, "Yalan söylüyor" diyeceğim.
Se me perguntarem o que a mãe deles faz, direi que mente.
Peki, sezgilerin bu akşam ne yemek istediğimi söylüyor?
Que diz a tua intuição que me apetece jantar?
Ne söylüyor?
O que está a dizer?
Adının Swan olduğunu, ama sen ne dersen cevap vereceğini söylüyor.
Ele diz que ela se chama Cisne, mas poderás chamá-la como quiseres.
Her ne kadar hiç görmesem de, hislerim bana... Andes'in basit bir tepe, Alpler'inse çocukların tırmanabileceği bir yer olduğunu söylüyor.
Eu nunca as vi, mas o meu senso comum me diz-me... que os Andes são barrancos e os Alpes são para crianças escalar!
Ne verebilirsem alabileceğini söylüyor.
E diz que leva tudo o que eu possa entregar.
Bunu ne zaman öğrenmek istersek o zaman öğrenebileceğimizi söylüyor.
Ele diz que todos podemos aprender isso, quando quisermos aprender.
Telsizde ona ne yapması gerektiğini söyleyen bir pilot var, tam olarak nasıl yapılacağını söylüyor.
Um piloto através do rádio está a dizer a ela o que fazer e como o fazer.
İşaret ne? Çok özel birşey. "Tavuk tencerede" ya da "Bebek şarkı söylüyor" gibi.
Algo muito especial, como, "O frango está na panela"... ou "O bebé está a cantar".
- Sana ne anlattığını söyleyeyim. Senin ona hiçbirşey vermediğini söylüyor. - Hey!
Diz-lhe que não lhe dás nada!
- Nehir kıyısında oturuyor. - Ne yapıyor? Ateşin karşısında oturuyor ve şarkı söylüyor.
Não, está além ao pé do rio, a cantar.
Yönetim bize ne yapıcağımızıda mı söylüyor Rid?
A gerencia vai te dizer o que fazer, Rid?
İnsanlar çok güzel bir sesi olduğunu söylüyor, ama bu sesiyle o ne yapıyor?
As pessoas dizem que tem uma voz encantadora, mas que faz ele com a voz?
Sen ne biliyorsun? Bir şey bilmediğini söylüyor.
Ele disse que o que não sabe, inventará.
- Ona ne mi söylüyor?
O que lhe está a dizer?
- Sizi ne kadar çekici bulduğunu söylüyor.
- Acha-vos admirável.
Bana aşık olduğunu söylüyor, bu her ne demekse.
Insiste que me ama, seja lá o que isso signifique.
Ardından bana ne yapacağını söylüyor ve benim bundan ne kadar zevk alacağımı.
Depois diz o que me vai fazer... e o quanto eu vou gostar.
Bu bize ne anlatmaya çalışıyor? Bize düşmanlarımıza güvenmemizi ve bunun daha iyi olacağını söylüyor.
Nos pede que confiemos em nossos inimigos.
Babam anneme tam olarak ne yapması gerektiğini söylüyor, annem de onu görmezden geliyor.
Ele dá-lhe ordens, e ela ignora-o.
Alex ne güzel söylüyor değil mi?
E as canções do Alex como pano de fundo.
Her ne kadar onlar maske takmış olsa da tanıklar hırsızların üç kişi olduğunu ve onların bu küçük suçludan daha büyük ve daha yaşlı olduğunu söylüyor.
Apesar de terem usado máscaras, as testemunhas disseram que os três assaltantes eram mais velhos e maiores do que este pequeno delinquente...
Senin burada olmandan ne kadar mutlu olduğunu söylüyor.
Ele diz que está feliz de vê-lo aqui.
Bilim böyle rastlantı hakkında ne söylüyor?
Estou tão feliz que foi apenas um sonho!
Tamam. Pekâlâ, orada ne kadar kaldığını söylüyor?
Quanto diz que tenho?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]