Neymiş onlar translate Portuguese
131 parallel translation
Neymiş onlar? Babanın kulüpte başından geçenler mi?
Como foi isso, no seu giro pelo mapa mundi.
Neymiş onlar?
E quais são elas?
Neymiş onlar?
O que tens de fazer?
Peki neymiş onlar?
E quais?
Neymiş onlar?
- Quais foram?
Neymiş onlar?
Qual?
- Neymiş onlar?
- E o que é isso?
Neymiş onlar?
Que são eles?
- Neymiş onlar?
- Que coisas?
- Neymiş onlar? Ajandanızda gelecek haftaya bakarsanız Bakanım.
Importa-se de ver a sua agenda para a próxima semana, Sr. Ministro?
Neymiş onlar müfettiş?
- O que é, Inspector?
Neymiş onlar?
E elas são...?
Öyle mi? Neymiş onlar?
Quais são eles?
Anlat bakalım, neymiş onlar?
Explica-mas.
Neymiş onlar?
E o que querem?
Eddie'nin Tino'yla buluşmasını ben ayarladım yargıç hakkında bildiklerini Eddie'ye anlatsın diye. Neymiş onlar?
Fui eu que marquei o encontro com o Tino para que ele dissesse o que sabia sobre o juiz ao Eddie.
- İki şartla. - Neymiş onlar?
Sob duas condições.
Neymiş onlar?
Que pormenores?
Neymiş onlar?
Quais?
Neymiş onlar?
Quais são elas?
Peki, neymiş onlar? 1 km. uzaktan ne mal olduğu belli olanlar 1. kategoriye girerler.
A primeira é o maricas de coleira.
Neymiş onlar?
O quê?
- Ama pratik nedenlerden ötürü yaptım. - Neymiş onlar?
- Fi-lo por motivos puramente práticos.
Neymiş onlar, Bay Temple?
E eles, Mr. Temple?
Evet neymiş onlar?
Que pílulas são aquelas?
Neymiş onlar?
Que é que tem?
Pekala, neymiş onlar?
"Muito bem, o que é que dizem?"
Şimdi savunma tarafı çıkıp bizim tanıklarımız ile ilgili olarak şikayette bulunarak... inkar edilemez gerçeklerden dikkatinizi dağıtacaklar, neymiş onlar keşmiş, hırsızmış... iri yarı adamlarmış. Belki de bazıları öyledir.
A defesa irá tentar distrair-vos destes factos inegáveis queixando-se que as testemunhas da acusação são uns drogaditos sem vergonha, vigaristas e coisas piores... sim, alguns são.
Neymiş onlar?
O que é?
Neymiş onlar?
O que tem ela?
- Neymiş onlar? - Hazırlık.
- Preparação.
- Neymiş onlar? - Hiçbir fikrim yok.
E eles são...?
- Neymiş onlar? - Bilmiyorum.
- Como é isso?
- Peki neymiş onlar?
- E quais são?
Tamam, neymiş onlar?
- Muito bem, que serão?
- Neymiş onlar?
- Quais são elas?
- Neymiş onlar?
- E o que vem a ser isso?
Neymiş onlar?
E quais são eles?
Neymiş onlar?
Sabes uma coisa?
- Neymiş onlar?
O quê?
Neymiş onlar?
Quais são?
- Neymiş onlar?
- Coisas?
bilirsiniz, bakalım onları böyle yapan neymiş.
você sabe, ver o que os faz vibrar.
Neymiş onlar?
O que foi, Frank?
Temel eserler mi? Onlar da neymiş?
- "Cânone." Que é isso agora?
Neymiş onlar?
- O quê?
- Neymiş o? Onların nerede olduklarını bildiğini.
- Que você sabe onde eles estão.
Onları harekete geçiren neymiş?
- Qual foi o motivo?
- Peki neymiş onlar?
- Quais?
- Neymiş onlar?
- O que lhe dizem elas?
Neymiş onlar?
Quais são? Estou tão farta disto.
onları 229
onların 83
onlar 1179
onlar kim 116
onlara 345
onları seviyorum 37
onlar iyi 36
onlardan biri 72
onlar benim 87
onlara sor 23
onların 83
onlar 1179
onlar kim 116
onlara 345
onları seviyorum 37
onlar iyi 36
onlardan biri 72
onlar benim 87
onlara sor 23
onlar da ne 21
onlar da 64
onlara bak 32
onlar ne 56
onlar nerede 35
onları istemiyorum 21
onları tanımıyorum 26
onlara dokunma 16
onları gördüm 114
onlar nedir 22
onlar da 64
onlara bak 32
onlar ne 56
onlar nerede 35
onları istemiyorum 21
onları tanımıyorum 26
onlara dokunma 16
onları gördüm 114
onlar nedir 22