Kötü bir şey translate Portuguese
6,152 parallel translation
Bu kötü bir şey ama bu konuda ne yapmalıyız bilmiyorum.
Quero dizer, isso é mau, mas acho que não sei o que devemos fazer acerca disso.
Çok kötü bir şey.
Uma coisa horrível.
- Başına kötü bir şey gelmiş.
- Aconteceu-lhe algo de mau.
Bundan daha kötü bir şey olamaz.
Não há nada pior do que isso.
Bana hiç kötü bir şey olmadı.
Nunca aconteceu nada de mal comigo.
Telefonumda kötü bir şey var.
Tenho uma cena sensível no telemóvel.
Kötü bir şey yaptım. Ama iyi bir şeye dönüştü.
Eu fiz uma coisa má, mas outra coisa boa veio disso.
Kötü gerçekten kötü bir şey yapabilir.
Ele pode fazer algo de mau. Muito mau.
Başına kötü bir şey gelmemiş resmen.
Nunca lhe aconteceu nada ruim.
Bu olan çok kötü bir şey.
Foi horrível o que aconteceu.
- Ben, bu söylediğin çok kötü bir şey.
- Que coisa horrível para se dizer.
Benimle ilgili kötü bir şey söylediler mi?
Não falaram mal de mim?
Kötü bir şey değil, değil mi?
Não estás zangado, pois não?
Başımıza kötü bir şey gelmesinden korkuyorlardı, Beni dedem ile birlikte bıraktılar... Ve onlar da Donovic gitti.
Tinham medo de que algo de mau nos acontecesse aqui, então deixaram-me com o meu avô e foram para Donovic.
- Kötü bir şey demiyorum ki.
- Não estou a dizer nada de mal.
Kötü bir şey oldu.
Ouve... Algo mau aconteceu.
Ama kötü bir şey yaptık.
Mas, fizemos uma coisa má.
Belki o kadar da kötü bir şey değildir.
Talvez não seja uma má notícia.
Çok kötü bir şey yapıyorum.
Estou a fazer uma coisa terrível.
Ben kötü bir şey yapmamıştım, o ne yapmıştı acaba?
Eu nunca tinha feito nada. Mas o que teria ela feito?
Ya da daha kötü bir şey.
Ou alguma coisa pior.
Çok kötü bir şey yapmak üzere, bana inanmak zorundasın!
Não, ele está prestes a fazer algo terrível, tens que acreditar em mim!
Ki bu kötü bir şey değil ama sonunda öldüler.
Viveram poucas semanas, o que não é mau, mas... No fim de contas, foi um beco sem saída.
Ne plânladıklarını bilmiyorum ama kötü bir şey olduğu kesin.
Não sei o que é, mas sei que vai ser feio.
Çok kötü bir şey yapacaklarını düşünüyor.
E acha que vão fazer algo terrível.
Ona kötü bir şey olmasını istemiyorum.
Não quero que lhe aconteça nada de mal.
Bana kötü bir şey olmasına asla müsaade etmeyeceğini söylemiştin.
Disseste que nunca deixarias que nada de mau me acontecesse.
Sana da kötü bir şey olmasını istemiyorum.
Não quero que nada de mau te aconteça a ti.
Bana dedi ki, " Anne, sanırım ben kötü bir şey yapıyorum.
E ele respondeu-me... "Mamã, acho que estou a fazer uma coisa má."
- Bu kötü bir şey mi?
E isso é mau?
Babamın kötü bir şey yaptığını söylüyor.
Ele disse que o papá fez uma coisa má.
Bir çocuk, kötü bir şey mi yaptı?
Uma menina fez alguma coisa má? Sim.
Ona kötü bir şey olmasını istemiyorum.
Não quero que nada de mal aconteça com ela.
Kötü bir şey oldu.
O Ronnie Morgan veio cá ontem à noite.
Kötü bir şey yaptığını duydum.
Ouvi dizer que fizeste alguma coisa má. Fizeste?
Hassiktir, kesin kötü bir şey var.
- Que bom. Caramba, isso não deve ser bom.
Şey... Çok kötü bir şey olmuş.
Está a ver, aconteceu uma coisa terrível.
Sadece kötü giden bir soygun olabilir. Başka bir şey olabilir, ancak sana söyleyebileceğim bu.
Talvez seja um assalto que tenha corrido mal ou outra coisa mas... eu vou-te dizer.
Bir akşam, çok kötü bir biçimde bitiverdi her şey.
E tudo terminou numa tarde, muito mal.
Yeni bir şey denemek kötü değildir.
Não faz mal nenhum tentar algo novo.
Bir suçludan daha kötü olan tek şey riyakâr biridir.
A única coisa pior do que um criminoso é um hipócrita.
Kötü biri korkunç bir şey yaptı ve ben de senin gibi onu yakalamak istiyorum.
Para apagar esta mensagem, pressione "3". Mensagem eliminada. Menu principal.
Böyle bir şey yaptıysak nasıl olur da işler kötü gidebilir ki?
Com pode alguma coisa ser má... se conseguimos fazer uma coisa assim?
Ve bildiğim teş bir şey var Mike, o da etrafında kötü şeyler olduğu.
E tudo o que sei é que uma data de merdas más acontecem à sua volta, Mike.
- Başlarına beklenmedik bir şey gelse çok kötü olurdu.
- Seria terrível se algo inesperado lhes acontecesse.
Bilinmedik bir şey çok kötü...
Algo inesperado... uma terrível...
Bir sürü şey yaptım. Kötü şeyler.
Fiz muitas coisas, coisas más.
Kolombiya'da öğrendiğim tek bir şey var iyi ve kötü göreceli kavramlardır.
Se há uma coisa que aprendi aqui na Colômbia é que bom e mau são conceitos relativos.
Söylemem gerekirki, bütün her şey göz önüne alındığında, O kadar kötü bir adam olup çıkmadım gerçekten.
Eu tenho de dizer que, tudo considerado, não penso que me desenrasquei assim tão mal, sinceramente.
Kötü bir şey değil, bu.
Ele não é tão mau.
Açıkçası kalbin iyi mi kötü mü anlamadım. Ama sana bir şey göstermem gerek.
Sinceramente, não sei se o seu coração é bom ou mau, mas tenho que lhe mostrar uma coisa.
kötü bir şey mi oldu 23
kötü bir şey mi 21
kötü bir gün geçirdim 16
kötü bir rüya gördüm 21
kötü bir niyetim yoktu 24
kötü bir fikir değil 17
kötü bir fikir 16
kötü bir zamanda mı geldim 19
bir şey değil 1063
bir şey yok 987
kötü bir şey mi 21
kötü bir gün geçirdim 16
kötü bir rüya gördüm 21
kötü bir niyetim yoktu 24
kötü bir fikir değil 17
kötü bir fikir 16
kötü bir zamanda mı geldim 19
bir şey değil 1063
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
bir şeyler içelim mi 27
bir şey sorabilir miyim 139
bir şey mi oldu 310
bir şeyler içelim 56
bir şeyler var 19
bir şey söyle 257
bir şey söyleyebilir miyim 105
bir şey 209
bir şeyler yanlış 26
bir şeyler içelim mi 27
bir şey sorabilir miyim 139
bir şey mi oldu 310
bir şeyler içelim 56
bir şeyler var 19
bir şey söyle 257
bir şey söyleyebilir miyim 105
bir şey 209
bir şeyler yanlış 26