Onlara göstereceğim translate Portuguese
131 parallel translation
Nasıl bir baron olduğunu onlara göstereceğim.
Vou mostrar-lhes o barão que é.
Onlara göstereceğim.
Vou fazê-los sofrer.
Onlara göstereceğim.
Vou mostrar-lhes como é.
Onlara göstereceğim.
Eu mostro-lhes como é.
Onlara göstereceğim.
Eu vou mostrar-lhes.
Onlara göstereceğim. Yılın en güzel partisini vereceğim.
Vou dar a melhor festa do ano.
Ama söyleyin Dauphin'e, vakarımı koruyacağım... kral gibi davranıp, Fransa'da tahtıma oturduğumda... büyüklüğümü onlara göstereceğim.
Dizei ao Delfim que manterei minha dignidade. Agirei como rei e revelarei minha grandeza... quando subir ao trono da França.
Onlara göstereceğim.
Acham que estou acabado, mas vou mostrar-lhes.
Onlara göstereceğim.
- Quem é que fez isto? - Vou matar quem fez isto!
Allah için baygınlığı onlara göstereceğim!
Juro que lhes tiro o desmaio com açoites!
Onlara göstereceğim.
Já lhes mostro.
Onlara göstereceğim!
Eu mostro-lhes como é.
Oraya uçup, Leo'nun mektubunu onlara göstereceğim.
Vou apanhar um voo até lá e mostrar-lhe a carta de Leo.
Alçak ayyaşlar! Onlara göstereceğim!
Bêbados nojentos.
- Onlara göstereceğim.
- Eu mostro-lhes!
Onlara göstereceğim " dedim.
Vou mostrar-lhes. "
Onlara yetişkin bir adamın ne düşündüğünü göstereceğim.
Eu digo-lhe o que pensa realmente um adulto.
Onlara günlerini göstereceğim.
Já lhes ensinarei eu!
Şimdi onlara keman nasıl çalınır göstereceğim.
Vou-lhes mostrar como se toca violino.
Umarım diner, yarın onlara Washington'ı göstereceğim.
Espero que pare. Amanhã, vou mostrar-lhes Washington!
Onlara günlerini göstereceğim.
Eles que me aguardem!
Onlara değerli olduğumu göstereceğim
Mostrar o meu valor
Ama kendime güvendiğimi Göstereceğim onlara
Mas assim verão Que confio em mim mesma
Onlara kim olduğumu göstereceğim. Yer aç, dostum.
Vamos apresentar-lhes o rapaz.
Onlara günlerini göstereceğim.
Vou lixá-Ios.
Sana bazı resimler göstereceğim, onlara çok iyi bak.
Vou mostrar umas fotos. Quero que olhe bem.
Acil çıkışlar. Onlara unutamayacakları bir acil çıkış göstereceğim.
Vou mostrar-lhes uma saída de emergência, que eles nunca mais vão esquecer.
Onlara bir Amerikalı yabancı topraklarda nasıl bayrak dikiyor göstereceğim!
Vou mostrar-lhes... Vou mostrar-lhes como um americano espeta a bandeira em terra estrangeira.
Eğer cadı istiyorlarsa, onlara cadıyı göstereceğim.
Se querem uma bruxa... vou lhes dar uma bruxa.
Buraya geldiklerinde, onlara tamamen ve kesinlikle'zırdelini'nin ne anlama geldiğini göstereceğim.
Quando eles chegarem aqui vou mostrar-lhes o que total e completamente doidinho significa.
Ben de onlara görmek istemeyecekleri bir şey göstereceğim.
E eu mostrava-lhes algo que eles não querem ver.
Nereye gidersem, onlara gününü göstereceğim.
Arreio-os de porrada em qualquer sítio.
Lordum, onlara hak ettikleri muameleyi göstereceğim.
Por Deus, muito melhor!
Onlara garip birinin neler yapabileceğini göstereceğim!
Eu já lhes mostro o que uma mulher passada pode fazer!
Doktor Frasier Crane ile uğraşmak ne demekmiş göstereceğim onlara!
Metam-se cá com o Frasier Crane. Olá...
Şimdi onlara gerçek illüzyonun ne olduğunu göstereceğim.
Agora vou mostrar a todos o que é a verdadeira magia.
Onlara kara koyunun ne yapabileceğini göstereceğim.
Pois, vou mostrar-lhes o que uma ovelha negra pode fazer.
Onlara bundan kurtulamayacaklarını göstereceğim bunun ne demek olduğunu.
Eu tenho de mostrar que eles não se podem safar depois disto tudo... Eles mataram aquele miúdo.
Onlara neden senİ dinlemeleri gerektiğini göstereceğim!
Vou mostrar-lhes porque deviam ouvi-lo!
Ama onlara göstereceğim.
Dizem que sou um vagabundo.
Onlara neyin boktan olduğunu göstereceğim şimdi.
- Já lhes mostro o que é uma merda.
Ülkemin adaletini göstereceğim onlara.
Vou-lhes mostar a justiça do meu país.
Bu gece onlara gerçek Cadılar Bayramını New York'ta göstereceğim.
Hoje vou mostrar-lhes o verdadeiro Halloween de New York.
Benim gibi bir kraliçeye işkence çektirmek ne demekmiş göstereceğim onlara. Önümde diz çökecekler.
Hão-de saber o que é obrigar uma rainha a ajoelhar-se nas ruas e em vão pedir misericórdia.
Onlara sizsiz bir dünyayı göstereceğim.
Vou mostrar-lhes um mundo sem vocês.
Onlara Muhammad Ali kimmiş göstereceğim.
Vou imitar o Muhammad Ali.
- Ray, ne yapıyorsun? - Onlara nasıl yapılacağını göstereceğim.
Vou mostrar-lhes como se faz.
Onlara bugün yaptığım resmi göstereceğim.
Vou mostrar-lhes um desenho que fiz hoje.
Öğrenmenin yaşı yok. Göstereceğim onlara.
É evidente que... nunca se é demasiado novo para aprender.
Adım Tavşan kurtarıcısı. Timsahlardan biri yüzme keyfimizi bozarsa savaşıp onlara günlerini göstereceğim.
Se um crocodilo nos estraga o mergulho, agarro-o e dou-lhe com ele.
biri onlara güvenebileceğimizi söylediğinde, sizi göstereceğim efendim.
Quando alguém dizia "Não podemos confiar neles", eu apontava para si, senhor.
göstereceğim 43
onları 229
onların 83
onlar 1179
onlar kim 116
onlara 345
onları seviyorum 37
onlar iyi 36
onlar benim 87
onlardan biri 72
onları 229
onların 83
onlar 1179
onlar kim 116
onlara 345
onları seviyorum 37
onlar iyi 36
onlar benim 87
onlardan biri 72
onlara sor 23
onlar da ne 21
onlar da 64
onlara bak 32
onlar ne 56
onları istemiyorum 21
onlar nerede 35
onları tanımıyorum 26
onlara dokunma 16
onları gördüm 114
onlar da ne 21
onlar da 64
onlara bak 32
onlar ne 56
onları istemiyorum 21
onlar nerede 35
onları tanımıyorum 26
onlara dokunma 16
onları gördüm 114