Onlara söyledim translate Portuguese
992 parallel translation
Ben sadece onlara söyledim... ki eğer onlar kendilerine ayrılmış bölgeye dönselerdi... ben kendim Yerli ajansıyla onların sorunları ve bakımlarıyla ilgili konuşacaktım.
Acabo de lhes dizer... que se voltarem à reserva e se portarem bem... eu mesmo falaria com o responsável e lhes resolveria os problemas.
- Onlara söyledim Max. Gitmeyelim dedim.
- Eu disse-lhes que não devíamos, Max.
Onlara beklemelerini söyledim.
Eu disse-lhes que esperassem por mim.
- Onlara leoparı alabileceklerini söyledim.
Nada de perguntas. Telefona.
Bunu onlara da söyledim.
E disse-Ihes.
Onlara senin gittiğin yerleri söyledim ve çok ilgilerini çekti. Dinle, Emmy.
Quando lhe falei sobre ti e todos os sítios onde estiveste, ele ficou muito interessado.
- Bu da anlaşılabilir bir şey. - Onlara ayak bağı olacağımı... elimden bir iş gelmeyeceğini, korktuğumu söyledim.
- Eu disse-lhes que só ia atrapalhar, não seria útil e tinha medo.
Onlara mesaj yolladım ve gelip, teslim olmalarını söyledim.
Mandei recado para eles se entregarem.
Onlara gitmemelerini söyledim!
Santo Deus! Bem Ihes disse para não irem.
Ama onlara dolu bir şekilde geri gelirim diye söyledim.
Mas jurei que havia de voltar... cheio de dinheiro.
Onlara senin bana çalıştığını söyledim
Disse-lhes que trabalhavam para mim.
Biliyor musun? Onlara Dormand'ı vurduğumu söyledim.
Eu contei-hes que matei o Dermot.
Çocuklarla birlikte laflıyorduk ve sanırım onlara bir çiftliğe taşınacağımızı söyledim.
Foi com os miúdos, estávamos a falar e eu disse que nos íamos mudar para um rancho.
Onlara sorun olmayacağını söyledim.
Eu disse-lhes que não havia problema.
Onlara 750 dolar ile ilgilenmediğimi söyledim.
Disse-lhes que não estou interessada nos seus 750.
Farzet ki onlara yaptıklarının... embesillik ötesinde aptalca şeyler olduklarını söyledim. - Dinleyeceklerini sanıyor musun?
E se eu dissesse o que penso - que o que estão fazendo é estupidez - quem me daria ouvidos?
Onlara dün akşam söyledim.
Eu disse-lhes ontem à noite.
Onlara Kontes'in beni elbise almaya gönderdiğini söyledim.
Disse-lhes que a condessa me mandou buscar um vestido.
George Bölüğü'ne onlara ulaşmalarını söyledim.
Chame o líder da companhia.
Herkes orada olduğunu sanıyordu. Çünkü onlara, orada olacağını söyledim.
Eu disse-lhes que estavas.
Onlara acelen olduğunu söyledim.
Eu lhes disse, que você é um fugitivo.
Kaçmadığını onlara ben söyledim.
- Fui eu que lhes disse.
Onlara her şeyi söyledim.
Eu disse-lhes tudo.
Onlara ben... cesedi aşağı bodrumaindirip, sakladığımı söyledim.
Que o levara para a cave e o escondera.
Onlara, bunun yerine benim hakkımda konuşabileceklerini söyledim.
Então disse que eles deviam discutir sobre mim.
Onlara yalan söyledim.
Eu menti-lhes.
Onlara dokunabileceğimi söyledim.
Disse-lhes que a podia consertar.
Onlara gitmelerini söyledim.
Eu disse-lhes que podem ir embora.
- Söyledim onlara.
- Eu contei a eles.
Seni gömdükten sonra onlara yetişeceğimi söyledim.
Eu disse-lhes que iria sozinho. Depois de te enterrar.
Onlara Arabistan'da gözümüz olmadığını söyledim.
Disse-lhes que isso era falso, pois não temos interesses na Arábia.
Onlara beş numara olduğunuzu söyledim.
Eu disse-lhes que o classificaram número cinco.
Sadece yapmak istemiyordum ve öyle söyledim onlara.
Não o farei. Foi o que lhes disse.
Sana hep davranışlarının yanlış olduğunu söyledim, onlara yönelik merakın çocukça.
Já te disse, tens uma atitude errada em relação a eles. És curioso, mas de uma maneira infantil.
Onlara iğrenç, pis ve aşağılık paralarıyla, ne yapmaları gerektiğini söyledim.
Disse-lhes então o que fazer com o dinheiro nojento e sujo deles.
Evet efendim, onlara hat boyunca yayıldığımızı söyledim.
Sim, senhor. Eu disse-lhes que estávamos amontoados atrás da linha.
Onlara burada olduğunuzu söyledim.
Já lhes disse que está cá.
Onlara dükkânı aramalarını söyledim.
Disse para te ligarem na loja.
Onlara Cacapoulos'un bir yerlerde sakladığı bir sürü parası olduğunu söyledim.
Dsse-lhes que o Cacapoulos tinha muito dinheiro escondido.
Onlara Ortak'ın kocam olduğunu söyledim.
Já lhes disse que o Pardner é meu marido.
- Onlara her kötü sözü söyledim.
Disse o que disse e não me arrependo.
Onlara, artık Nazi olduğumu söyledim.
Eu disse-lhes que me tinha tornado nazi.
- Onlara ben söyledim.
- Eu contei-lhes.
Onlara karargâhta komutayı almak üzere ayrıldığımı, benim yerime de Nikolasha'nın geçmesini önerdiğimi söyledim.
Falei que queria substituir Nikolasha e assumir o comando.
Hayır, aslında onlara uluslararası bir bahisçi olduğunu ve beşizlere 10 aylık hamile olduğumu söyledim.
Não, na verdade, eu disse a eles que você era um cafetão internacional... e que eu estava grávida de 10 meses de quíntuplos.
Onlara, eğer bana inanmıyorlarsa bu konu hakkındaki saplantının kitaplarına ve evinin dekorasyonuna bakarak görülebileceğini söyledim.
Eu disse-lhes que, se não acreditassem em mim, só precisavam de ver os seus livros e a mobília da sua casa para verem como é obcecado.
Onlara, senin hayal ettiğim ışıkların bir parçası olduğunu söyledim.
Eu disse-lhes que eras parte das luzes na minha mente.
Onlara bunun bazı insanlarda bulunan özel bir hastalık olduğunu... ve bunu tedavi edebilen doktorların bulunduğunu söyledim...
Que era uma doença que atacava certas pessoas... E que havia médicos que a curavam, quando curavam.
Onlara ayrı birer avukat tutmalarını söyledim ama kabul etmediler.
Disse-lhes para cada um arranjar um advogado, mas eles não o fazem.
Ben de onlara burada Yahudilerin yaşamadığını söyledim.
Eu respondi-lhes a verdade : "Não há judeus no meu município."
Şartları onlara bildireceğimi mesaj olarak göndereceğimi, anlaşılır olarak anlatacağımı söyledim.
Disse que ia enviar uma mensagem com os termos.
söyledim 318
söyledim sana 129
söyledim ya 299
söyledim mi 26
söyledim size 29
onları 229
onların 83
onlar 1179
onlar kim 116
onlara 345
söyledim sana 129
söyledim ya 299
söyledim mi 26
söyledim size 29
onları 229
onların 83
onlar 1179
onlar kim 116
onlara 345
onları seviyorum 37
onlar iyi 36
onlardan biri 72
onlar benim 87
onlara sor 23
onlar da ne 21
onlar da 64
onlara bak 32
onlar ne 56
onları istemiyorum 21
onlar iyi 36
onlardan biri 72
onlar benim 87
onlara sor 23
onlar da ne 21
onlar da 64
onlara bak 32
onlar ne 56
onları istemiyorum 21