Onlardan translate Portuguese
14,903 parallel translation
- Sen onlardan birisin.
- És... És um deles?
Daisy'nin kanını alıp onlardan daha fazla yapacaklar yani.
Basta recolher o sangue da Daisy e fazer mais destes?
Sana yardım etmesinin tek sebebi Hive'ın seni onlardan biri gibi yapması.
A única razão para ela te estar a ajudar é para que o Colmeia te possa controlar.
Gerçekten onlardan daha iyi miyim?
Supero mesmo essas pessoas?
Onlardan kurtulmamı mı istiyorsun?
Querem que os elimine.
Onlardan uzak durun. Gazdan uzak durun.
Afastem-se do gás!
- Dikkat et onlardan iki tane var!
Cuidado, são dois!
Onlardan ne istiyorsun? Bilmiyorum.
Mas ela gosta de quebra-cabeças, e ele era bonito.
Onlardan biri olmak istemezdim çünkü bu çok delice.
Não acho que esteja a transformar-me num, porque seria uma loucura.
Zion da onlardan önce karardı.
Zion apagou antes delas.
Ben de onlardan biriyim.
Eu estou nessa idade.
Ancak burada onlardan biri olduğumu biliyor ve ruhlarının açlığını paylaşıyorum.
Mas aqui soube que era um deles e partilhei da fome do seu espírito.
Bizim için yaptıklarından sonra Inoue-sama işkence edecek diye onlardan vazgeçemeyiz.
Não os podemos entregar às torturas de Inoue-Sama depois de tudo o que fizeram por nós.
Onlardan haberdar mısınız?
Ouviu falar dele?
Hata inancı karı kocayı ayırırmış gibi onlardan uzaklaştıranlardadır.
É culpa dos que se afastam da Fé, como a separação dos esposos.
Muhtemelen bu da onlardan biri.
Provavelmente és um deles.
Onlardan farkım yok.
Isso não me faz diferente.
Sen de naip olduğuna göre benim için onu bulmalarını isteyebilirsin onlardan.
Como és o regente, vais pedir-lhes que mo encontrem.
Ya da onlardan ne kaldıysa.
Ou o que sobrou deles.
Yapmayı planladığımız şeyi yapacağız. Onlardan kurtulana kadar savaşacağız.
Fazemos o que planeámos fazer... lutamos até que desapareçam.
Onlardan saklanmanın bir yolu yok Will. Duvarların dışında bile.
Não há nenhum esconderijo para eles, Will, nem mesmo fora dos Muros.
Bugüne kadar serserilerin kavgasını bölüp durdurduğunu gördüğüm tek kişi onlardan daha büyük serseriydi.
Só um rufia maior costuma parar outro rufia a meio.
Turşu yapacaktım onlardan, şeker ekleyecektim.
Ia colhê-los, adicionar um pouco de açúcar.
Merhaba, sen onlardan biri misin?
Olá... é um deles?
Kendimden değil, onlardan bahsediyorum.
Não me refiro a mim, mas a eles.
Neden sermayeni onlardan geri alıp işi halletmiyorsun ki?
Não podes tirar os fundos da Roxxon e resolver isso?
Kulağa onlardan çok varmış gibi geliyor.
Parecem ser muitos.
Tahmin edeyim, onlardan birini buldun.
Deixa-me adivinhar. Foste tu que os encontraste.
Evet, şey, ben onlardan biri değildim.
Eu não fui uma delas.
Nobu da onlardan birisi.
O Nobu é um deles.
Ama sen onlardan biri değilsin.
Mas tu não és um deles.
- Sizden değil, onlardan bahsediyorum.
Não, não vocês. Eles.
Onlardan üstünüz biz.
Eles são inferiores a nós.
Polisler adımı öğrenmeden onlardan ayrıldım.
Consegui sair antes da bófia sequer saber o meu nome.
Etrafın insanlarla çevrili olabilir ama onlardan herhangi birini dostun olarak görüyor musun?
Podes estar rodeado por outros mas consideras verdadeiramente alguma dessas pessoas teu amigo?
Depo benden, ama limanlar onlardan sorulur.
Eu gero o armazém, mas eles gerem as docas.
Onlardan bulaşıyor.
Vem deles.
İnsan ırkının hayatta kalabilmesi için, onlardan daha güçlü olmalıyız.
Para que a Humanidade sobreviva, precisamos de ser melhores que eles.
Kendisi dar görüşlüler, hippiler ve uzaylılar için tam bir günah keçisidir. Ve evet, onlardan nefret etme şeklim bu.
Ela é um íman para extremistas, "hippies" e extraterrestres, e, sim, essa é a ordem na qual eu os detesto.
Şimdi de Lord Teknoloji onlardan kaç milyon kazandı, baksana.
E agora, as "Lord Technologies" fez quantos milhares de milhões com isso?
Onlardan kurtulmanın bir yolu da bu.
É uma boa maneira de nos livrarmos deles.
Onlardan geriye kalan fotoğraf yok.
Não existem fotos.
- Geldiği yerde çok var onlardan.
- Também sei outros golpes.
Onlardan biriyle konuşabilir miyim?
Posso falar com um deles, por favor?
Onlardan başka kımsem yok.
Eles são a única coisa com que fiquei neste mundo.
Ama sıze katılsalar bıle ış onlardan çıktı.
Mas mesmo que eles concordem consigo, está fora das mãos deles.
Unutmayın, bir kurtçuk bile girerse... -... onlardan biri olursunuz.
Se um parasita entrar, transformam-se no inimigo.
Bir şey söyle! Böylece onlardan olmadığını anlarız.
Diga alguma coisa para sabermos que não é um deles.
Burada hata yapıp, kendini dönüştürtmesen bile dışarıda hata yapacak ve onlardan biri olacaksın. Ve bu ikimiz için de tehlikeli bir şey.
Se não te convertes num deles aqui dentro, fazes asneira lá fora e isso é muito perigoso para ti e para mim.
Onlardan bana ne.
Eu adoro-te.
Onlardan biri sen olmalısın.
E... um deles... serás tu.
onlardan biri 72
onlardan nefret ediyorum 60
onlardan uzak dur 23
onları 229
onların 83
onlar 1179
onlar kim 116
onlara 345
onları seviyorum 37
onlar iyi 36
onlardan nefret ediyorum 60
onlardan uzak dur 23
onları 229
onların 83
onlar 1179
onlar kim 116
onlara 345
onları seviyorum 37
onlar iyi 36
onlar benim 87
onlara sor 23
onlar da ne 21
onlar da 64
onlara bak 32
onlar ne 56
onları istemiyorum 21
onlar nerede 35
onları tanımıyorum 26
onlara dokunma 16
onlara sor 23
onlar da ne 21
onlar da 64
onlara bak 32
onlar ne 56
onları istemiyorum 21
onlar nerede 35
onları tanımıyorum 26
onlara dokunma 16