English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ Ö ] / Öyle mi yaptım

Öyle mi yaptım translate Portuguese

207 parallel translation
Belki, ama şöyle yapmadım... ve sonsuzdan sonra da - Ben öyle mi yaptım?
- Eu fiz isto?
- Öyle mi yaptım?
- A sério?
Öyle mi yaptım?
A sério?
Öyle mi yaptım?
Falei?
- Yine de bence çok ağır konuştun. - Öyle mi yaptım?
- Acho que foste muito duro com ele.
Öyle mi yaptım.
Sim, também eu.
Öyle mi yaptım?
Eu fiz isso?
- Ayağa kaltın ve şarkı söyledin. - Öyle mi yaptım?
- Tu levantaste-te e cantaste.
- Öyle mi yaptım?
- Saí?
Öyle mi yaptım?
Julguei?
Öyle mi yaptım?
Acabei?
Sence öyle mi yaptım?
Achas que eu estava a fazer isso?
Öyle mi yaptım?
Tranquei?
- Öyle mi yaptım?
- Deixei?
Öyle mi yaptım?
Comprei?
Öyle mi yaptım?
Fiz?
Öyle mi yaptım?
Dei?
- Numara levhaları yaptım. - Öyle mi?
Estive a fazer matrículas de carros.
O kapıdan içeri girerken düşündüğün şey, seni erkeklerin evlendikleri gece yaptıkları gibi iğrenç bir biçimde mıncıklamamdı. öyle değil mi?
Pensaste, Willa Harper, que assim que entrasses por aquela porta eu te começaria a pôr as patas em cima daquela maneira abominável que é suposto os homens fazerem na noite de núpcias.
Öyle mi? Sözleşme yaptılar mı?
Fez?
- Öyle mi yaptım?
- Porquê?
- Şimdi mi sordun bunu ona? - Aynen öyle yaptım.
Mataram a minha vareta de espingarda e vão pagar por isso.
- Öyle mi? Geçen yıl burada kalanlara servis yaptım.
- Sim, fazia entregas ao antigo inquilino.
Sen gözlerini açıp kapayana kadar bişeyler yaptım, öyle mi?
Fiz alguma coisa para vos abrir os olhos, certo?
- Öyle yaptım değil mi?
- Foi, não foi?
Benim yaptığım patates kızartmasını yemezsin ama Ruslarınkini yedin öyle mi?
Não comes das minhas batatas fritas... mas comes as batatas da russa, as batatas da comunista?
Öyle yaptım, değil mi? Sammy!
Sammy, Sammy, Sammy!
Para için yaptığımı düşünüyorsun, öyle mi, Tommy?
Julgas que me meti nisto pelo dinheiro?
-... neden korkuttuğunu anlatacaksın - hayır, ben öyle bir şey yapma- - oh, dün yaptıklarımı söylüyorsun, değil mi?
- Não, eu não o marquei! Tu referes-te no interior, não é?
- Resim yaptım. - Öyle mi?
- Divertiu-se na escola?
- Öyle değil mi? Elbette öyle. Ama doğru olanı yaptım.
- Não tem?
Öyle mi yaptım?
- Sim?
Öyle mi? Kim yaptı o zaman, Tanrı mı?
- Então são de quem, de Deus?
Geçen gün bir konuşma yaptım. - Öyle mi?
- Fiz um discurso no outro dia.
Öyle mi? Hırsızlık mı yaptığını söylüyorsun?
Ela disse que roubaste?
Birazcık öyle yaptım sanırım, değil mi?
Sim, limitei-me a murmurar, não foi?
O malzemeler ile yaptığımız çorbayı geminin birinci subayına getirdik, öyle değil mi? Beni kriminal bir komplonun içine soktuğunuz için teşekkür ederim. Henüz durumun farkına varabildi mi?
Então deve funcionar num princípio de ressonância não-linear, ajustando-se às variáveis dinâmicas da atmosfera.
Sanırım bu yaptığın çok saçma, öyle değil mi?
E suponho que isso seria descabido. Não é assim?
Korkunç bir şey yaptı, öyle değil mi? Aman Tanrım.
Meu Deus... 18 anos.
İddiaya girerim bu televizyonun sahibi olan, toplantı yaptığım... tuhaf gruptakiler de, iddiaya varım ki çok enteresandırlar, sizce de öyle değil mi?
Aposto que aquele grupinho... que possui esta rede, com quem tive a reunião... aposto que são muito interessantes, não acham?
Öyle mi? Ona yaptıklarım çok utanç vericiydi.
Isto é tão embaraçoso depois do que lhe fiz.
- Resim için anlaşma yaptım, Michael. - Öyle mi?
Tive um contacto por causa do quadro, Michael.
Oynamanı mı? Bugün yaptığın şeye öyle mi diyorsun?
"Jogar"... é o que chamas à tua prestação de hoje?
Avcı bağlantıIı bir anne uyutma numarası yaptım, öyle değil mi?
Acabei de proteger a Caçadora?
Bundan anladığım kadarıyla yaptığı öneriyi kabul ediyorsunuz, öyle mi?
Decidiram aceitar a oferta dela?
Anladığım kadarıyla bu daha önce yaptığın bir şey, öyle mi?
Devo supor que já tenha feito isso antes.
Öyle mi yaptım?
Deixei?
- Sence de öyle, değil mi Frank? - Ne yaptım ben şimdi?
É a tua opinião, Frank, não é?
Yeraltından her şehre gelişimizde bu yaptığımız şeyi neden yaptığımızı düşünüyorum. Öyle mi?
Cada vez que regressamos de Nethers para a cidade, lembro-me porque fazemos o que fazemos.
Sizinle ilgili birkaç araştırma yaptım. Sayılarla haşır-neşirsiniz öyle değil mi?
Sabe, fiz o meu trabalho de casa sobre si e é muito inteligente com números, não é?
- Benim iyi bir ortaklık anlaşmasında hile yaptığımı mı ima ediyorsunuz? Ama kışın fiyatlar iki katına çıkacak. - Öyle değil mi?
Quando chegar o Inverno, o preço será quase o dobro, não é verdade?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]