Sayın bakan translate Portuguese
550 parallel translation
Maliye ve Park etmekten sorumlu sayın Bakan!
O ilustre Ministro das Finanças e Estacionamento!
Sayın bakan!
Sr. Secretário!
Sayın bakan, bir soru sorabilir miyim efendim?
Sr. Secretário. Tenho uma questão, por favor.
Kaçamazsınız sayın bakan! Kaçamazsınız, şimdi müsaadenizle efendim.
Deixe-se de evasivas, Sr. Secretário.
Sayın bakan, ben bu işte henüz yeniyim ancak bir senatörle bu şekilde konuşmak doğru değil, adam aptal olsa bile.
Sou novo neste cargo, mas de nada serve falar assim a um Senador - mesmo que este seja um idiota.
- Bir cevap istiyorum sayın bakan!
- Exijo uma resposta, Sr. Secretário.
- Günaydın Sayın Bakan.
- Bom dia, Sr. Secretário.
Sayın Bakan, bir karar vermem gerek.
Sr. Secretário, tenho de tomar uma decisão.
- Sayın Bakan.
- Sr. Secretário.
Kim bu profesör Sayın Bakan?
Quem é o professor, Sr. Secretário?
Sayın Bakan, şuna eminim... Ruslar Moskova'nın bombalanacağını öğrendikleri anda... teslim olacaklar.
Sr. Secretário, estou convencido... que quando os russos souberem das bombas sobre Moscovo, se vão render.
Şimdi Sayın Bakan.
Agora, Sr. Secretário.
- Vakit geldi, Sayın Bakan. - Teşekkür ederim.
Está na hora, Excelência.
Sayın Bakan ben Cumhuriyet için buradayım.
sempre estive com a República.
Personel Sayın Bakan'a hoş geldiniz diyor.
senhor Ministro.
Sayın Bakan beni takip ederse.
senhor Ministro.
Yatak odalarına. Sanırım Sayın Bakan kişisel kullanım için Yeşil Odayı isteyeceğini farz ediyorum?
Presumo que o senhor Ministro irá querer a Suite Verde para seu uso pessoal?
Sayın Bakan?
Sr. Ministro!
Yine beni güldüreceksiniz, Sayın Bakan.
- Vai-me fazer rir, Sr. Ministro?
Ve orada, onlara şöyle diyeceğim : Evet Sayın Bakan! Evet beyler!
Depois dizes-lhes : "Sim Sr. Ministro, sim, meus senhores..."
- Ya ben, Sayın Bakan?
Então e eu, Sr. Ministro?
Bana da, istedikleri miktarı ayarlamak kalıyor. - Siz de, güvenimize layık olmaya çalışın. - Sayın Bakan'ım.
A mim só me resta providenciar essa quantia e a si, mostrar-se digno da nossa confiança.
Operasyonun düğmesine burada mı basıyoruz, Sayın Bakan?
Onde fazemos a operação, em sua casa, não?
Sayın Bakan'la konuşacaktınız.
Lembra-se... Não devíamos falar com o Sr. Ministro?
İyi günler, Sayın Bakan.
Bom dia, Sr. Ministro.
Sayın bakan, ilk soruyu size sorabilir miyim?
Ministro, posso fazer-lhe a primeira pergunta?
Çok teşekkürler, sayın bakan.
Muito obrigado, ministro.
Sayın Bakan.
Sr. Ministro.
Boğazıma dek bu işe battık, sayın Bakan.
Estamos enterrados nisto até ao pescoço.
Toplanan vergiler orada, Sayın Bakan.
Os impostos estão aqui, Senhor Ministro.
Bu kadarı fazla, sayın bakan.
Já não é Ministro!
Ama Sayın Bakan, tutanak çoktan tutuldu, bu imkansız.
Mas, Sr. Ministro, o processo verbal já está feito, é impossível...
Ama Sayın Bakan, bana en azından isteğinizin gerekçelerini...
Mas, Sr. Ministro, posso ao menos saber as razões...
Sayın Bakan, ikisini de tatlılıkla kelepçeledim.
Está tudo bem senhor ministro.
- Hayatına kastedecekse... sizi uyarmak vazifemdir sayın bakan, bence... ülkemiz acil bir durumla karşı karşıyadır.
- À vida do Presidente... é meu dever informar o Ministro que, na minha opinião, estamos perante uma emergência nacional.
Sayın Müdürüm, sayın Bakan arıyor.
É do ministério.
Günaydın Sayın Bakan.
Bom dia, Sr. Ministro.
Bildiğim kadarıyla hayır, Sayın Bakan.
Tanto quanto sei, acho que não.
- Gerektiği kadar, sayın bakan.
- O que for necessário, Sr. Governador.
Sayın Garbitsch, içişleri ve propaganda bakanı, konuşacak.
Sua Excelência, o Sr. Garbitsch, Ministro do Interior, Ministro da Propaganda.
"Empire State Binası ile ilgili bir şiir yazdım, Newyorklular'ın daima duygusuz bakan gözleri için hiç de işkence sayılmaz," diyor.
Bem, ele disse, já lhe falei sobre meu poema sobre Empire State Building que não tinha condenado os olhos mudos de New York todo tempo.
Sayın Başkan, Devlet Bakanı Vietnam'da ve Savunma Bakanı da Laos'ta.
Sr. Presidente, o Secretário de Estado está no Vietname e o Secretário da Defesa está no Laos.
Sayın Bakan!
Sr. Ministro...
Sayın Devlet Bakanı...
O Sr. Secretário de Estado.
Gerçekten, Sayın Bakan.
Claro que não, Sr. Ministro.
Size, candan teşekkür ederim, Sayın Bakan.
- Agradeço-lhe muito, Sr. Ministro.
İzninizle, Sayın Bakan.
Perdão, Sr. Ministro.
- Zevkle, Sayın Bakan.
- Sim, senhor Ministro!
Tamam, anladım Sayın Bakan.
Sim, percebi, Sr. Ministro.
Elbette, Sayın Bakan.
Está bem senhor ministro.
Görüyor musunuz, Sayın Bakan?
Viu senhor ministro?
bakan 73
bakanım 106
sayın 41
sayın hakim 274
sayın hâkim 72
sayın yargıç 1202
sayın savcı 26
sayın müdürüm 19
sayın başkan 665
sayın bayan 20
bakanım 106
sayın 41
sayın hakim 274
sayın hâkim 72
sayın yargıç 1202
sayın savcı 26
sayın müdürüm 19
sayın başkan 665
sayın bayan 20