Sayın vali translate Portuguese
288 parallel translation
İyi akşamlar, sayın vali.
Boa noite, Governador Stark.
Merhaba, Sayın Vali.
- Olá, Sr. Governador. - Olá, Sr. Governador.
Fakat sayın Vali Cuthbert H. Humphrey'i desteklemiyorsanız gözümden düşersiniz ona göre.
Mas certamente descerá na minha consideração se defender Cuthbert H. Humphrey, Governador deste território.
Ve sizi temin ederim Sayın Vali, şöhretiniz iki paralık oldu.
Garanto-lhe, Governador, a sua reputação está imaculada.
- Kesinlikle sayın vali, ama...
- Certamente, governador, mas...
Sayın Vali, en son habere göre maymun itaatsizliği devam ediyor.
Sr. Governador. Os dados mais recentes sobre a fuga dos macacos.
Sayın Vali.
Governador?
"Sayın Vali, William J. Le Petomane'e."
"Para o Honorável William J. Le Petomane."
Sağ olun sayın vali.
Oh, obrigado, governador.
Teşekkürler Sayın Vali.
Obrigado, governador!
Sayın vali Ax Tell...
Caro Governador Ax-tel...
Sayın Vali denetimden anladığınız bu mu?
Senhor Xerife, é esta a vossa noção de controlo?
Sayın Vali hazretleri buradalar!
Sua Excelência, o Magistrado!
Bunun huzursuz edici olduğunu biliyorum Sayın vali, ama ay sakinlerini Odan olduğuma ikna etmek zorundasınız. Onun yeteneklerine, düşüncelerine, anılarına sahibim.
Sei que parece estranho, governadora, mas deve convencer os habitantes das luas de que eu sou Odán, tenho sua mente, sua capacidade e suas lembranças.
Merhaba Sayın Vali.
Olá, governador.
Şimdi hepimizin dostunu çağırıyorum. Sayın vali Eleanor Grant.
Dou a palavra à minha amiga, e vossa amiga, a Governadora Eleanor Grant.
Sayın vali Eleanor Samara Grant.
A Governadora Eleanor Samara Grant.
Sayın Vali, içeriye sandviç göndermemizde bir zarar olduğunu sanmıyorum.
Governador, não vejo problema algum em mandar-lhes umas sandes.
İdam cezasının suça yönelik bir etkisinin olmadığının kanıtlanmış olmasına rağmen de mi Sayın Vali?
Mesmo que se prove que as execuções não têm qualquer efeito no aumento ou declínio do crime?
Sayın Vali? Adalet yerini buldu.
Foi feita justiça.
Sayın vali, tüm bu cinayetler birbirleriyle bağlantılı.
Governador, estas mortes estão todas interligadas.
Kendim için değil, Sayın Vali. Noel Baba.
Nada para mim, Prefeito.
Teşekkürler Sayın Vali.
Obrigado, Presidente Stopka.
İzninizle, Sayın Vali.
Desculpe, Sr. Prefeito.
- Sayın vali, bize katıldığınız için teşekkürler.
- Muito obrigado pela sua presença.
- Kendine acımak. Şimdi Sayın Vali, Seve seve bulaştığınız bu karmaşadan sizi kurtarmak adına ne gerekiyorsa yapacağım.
Posso ajudá-la a sair desta embrulhada em que se meteu tão ingenuamente.
Sayın Vali, artık insanları gruplara bölmeyi durdurmanın zamanıdır.
Presidente, está na hora de parar de dividir as pessoas em grupos.
Sayın vali, gerçek bir vampir görmek istiyorsanız, aynaya bakın.
Se quer ver o verdadeiro vampiro, veja-se ao espelho, Mayor.
Evet Sayın Vali.
Sim, Sr. Presidente da Câmara.
Evet, sayın Vali!
Sim, governador.
Hayır, sayın Vali. Geç kalmadınız.
Não, governador, não é demasiado tarde.
Evet, sayın Vali. Hemen söylüyorum.
Sim, governador, digo-lhe de imediato.
Sayın Vali inşallah çırpınır diyor!
O governador diz que espera que esperneie muito.
Sayın Vali, bu ülkedeki ölüm cezasının etkili bir sistem olmadığını artık kabul etsek olmaz mı?
Governador, não podemos admitir que o sistema da pena de morte... neste país não esteja funcionando?
Sayın Vali, bir hafta içinde üç infazın fazla olduğunu düşünmüyor musunuz? "
"Jornalista : Governador, não acha que... " 3 execuções numa semana é demais? "
Sayın Vali, bu ülkedeki ölüm cezasının işe yaramadığını neden herkes kabul etmiyor?
Governador, será que podemos admitir que a pena de morte... neste país não está funcionando?
Sayın Vali, Marr Operasyonu başladı.
Governador, a Operação Marr está em marcha.
Evet, Sayın Vali.
Sim, Governador.
- Sayın Vali'm...
- Governador, devemos...
Sayın Vali...
Governador...
Evet, Sayın Vali.
Sim, senhor presidente.
İyi akşamlar, Sayın Vali.
Boa noite, Governador.
- Pek önemli bir şey değil Sayın Vali.
Nada com que se tenha de preocupar... Governador.
Sayın Vali, altınlar kasada cebimdeymiş gibi güvendeler.
Esse ouro está tão seguro como se estivesse no meu bolso.
Sayın Vali, güvenlik konusunda devrim sayılabilecek bir prototipe bakıyorsunuz.
O protótipo de um revolucionário e seguro sistema de protecção.
Sayın Vali, hem iyi hem de kötü haberlerim var.
Governador, tenho boas e más notícias.
Sayın Vali Stark :
" Caro Governador Stark.
Bunu hiç unutmayın, sayın Vali.
Não o esqueça, meu caro governador.
Sayın Yargıç... Bay Brigance'ın kıt hukuk deneyimi bile ona öğretmiş olmalıdır ki... ben vali seçilmedim, henüz... ve kendisi kefalet talep etmek zorundadır.
Meritíssimo, até a parca experiência jurídica do Sr. Brigance lhe deve ter ensinado... que ainda não fui eleito governador... e que ele é obrigado a pedir fiança.
Oh, evet Sayın Vali.
Sim, Governador.
Sayın Kongre Üyesi! Siz ve Vali Arthur neden
Por que é que o senhor e o Gov.
vali 165
valiant 20
valium 31
valide 20
vali bey 46
sayın 41
sayın hakim 274
sayın hâkim 72
sayın yargıç 1202
sayın savcı 26
valiant 20
valium 31
valide 20
vali bey 46
sayın 41
sayın hakim 274
sayın hâkim 72
sayın yargıç 1202
sayın savcı 26