English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ S ] / Sayın başkan

Sayın başkan translate Portuguese

4,947 parallel translation
- Zamanınız için teşekkürler Sayın Başkan Yardımcısı.
Obrigada pelo seu tempo.
- Sayın Başkan Yardımcısı.
- Sr. Vice-Presidente.
- Günaydın Sayın Başkan Yardımcısı.
- Bom dia, Vice-Presidente.
Sayın Başkan.
Sr. Presidente.
Sayın Başkan Yardımcısı sizin istediğiniz şey vatana ihanetin utangaç hali.
Sr. Vice-Presidente, o que me está a pedir, é quase traição.
- Kusura bakmayın Sayın Başkan Yardımcısı sadece Cumhuriyetçiler durumdan fayda sağlamıyorlar.
- Desculpe, Sr. Vice-Presidente, mas, não são apenas os Republicanos.
Sevgili, Sayın Başkan.
" Caro Sr. Presidente.
- Sayın Başkan.
- Sr. Presidente.
- Teşekkürler Sayın Başkan.
- Obrigado, Sr. Presidente.
Sayın Başkan?
Sr. Presidente?
- Sayın Başkan.
- Sr. Presidente do Comité.
Sayın Başkan, yorulduğunuzu biliyorum.
Sr. Presidente, sei que está cansado.
Sayın Başkan, benim mektubum da hala sizde.
Sr. Presidente, ainda tem a minha carta.
Teşekkürler Sayın Başkan.
Obrigado, Sr. Presidente.
- Sayın Başkan.
- Senhor prefeito.
Nasılsınız, Sayın Başkan?
Como está... Sr. Presidente?
Sayın Başkan, anestezi uzmanını Dr. Carp'ı hatırlarsınız. Size genel anestezi uygulayacak,... bu yüzden biraz uyuşukluk, uyuşma hissedebilirsiniz, bu son derece normal. Şimdi 100'den geriye saymanızı istiyorum.
o Dr. Carp. o que é normal... a partir de 100. 96...
Teşekkürler sayın başkan.
Sim, Senhor. Obrigado, Senhor Presidente.
Resmi bir görev için Rosie'nin evine gidiyoruz, Sayın Başkan.
- Tretas! Vamos a casa da Rosie em assunto oficial, Mr.
Çünkü kendin söyledin, Sayın Başkan sevsek de sevmesek de vampirler olmadan bu işin altından kalkamayız.
Porque tu próprio o disseste, Mr. Mayor. Gostemos ou não, não conseguimos fazer isto sem os vampiros.
Sayın başkan, ne kadar ileri gidebilirsiniz?
"Está", doutor, não "estava". Ele não morreu.
Reddederseniz sayın başkan ya da başarısız olursanız oğlunuz ölür.
Eu sei, lamento, mas estás a incendiar tudo e ele está trancado. Ele foge, salva as crianças... e é uma história com um final feliz. Eles vêm aí.
Anlıyorum sayın başkan.
Os helicópteros, chegam dentro de 20 min.
Cevap hakkı tanıdığınız için teşekkürler sayın başkan.
Não sabia, pois não?
Sayın başkan.
- Está a magoar-me, Finley.
Lütfen. Ölmek istemiyorum. Af evraklarını bekliyoruz sayın başkan.
Quando voltarmos, o filho do Presidente vai agradecer ao homem que levou um tiro por ele.
Sizi bekliyorlar Sayın Başkan.
Estão à sua espera, Sr. Presidente.
- Sayın Başkan.
Sr. Presidente.
Sayın Başkanın Eşi.
Senhora Primeira-Dama.
- Sayın Başkan Yardımcısı.
Sr. Vice-Presidente.
Bir sonraki adım, Sayın Başkan ; ... operasyonu resmen ordunun gözetimine bırakmak olacak.
O próximo passo, Sr. Presidente, é colocar, oficialmente, o Exército a supervisionar a operação.
Anlıyorum Sayın Başkan ama belirtmem gerek ; bu ülkelerin G25 Doğurganlık İttifakı'na yasal başvuru hakları var.
Entendo, Sr. Presidente, mas, também devo apontar... Estes países também têm apoio da Aliança de Fertilidade G25.
Kusura bakmayın Sayın Başkan ama annelik ve çocukluk konularındaki eski, geleneksel düşüncelerimiz artık geçerli değil.
Com todo o respeito, Sr. Presidente, os nossos conceitos antigos e pré-concebidos de maternidade já não se aplicam.
Bir sonraki adım ; ... operasyonu resmen ordunun gözetimine bırakmak olacak Sayın Başkan.
O próximo passo, Sr. Presidente, é oficialmente incluir o Exército na operação.
Sayın Başkan, bizim ciddi bir plana ihtiyacımız var.
Sr. Presidente...
Sadakatin bir bedeli vardır Sayın Başkan.
A lealdade tem um preço, Sr. Presidente.
- Sayın Başkan tatmak ister misiniz?
Sr. Presidente, quer provar um dos nossos queijos?
Sayın Başkan!
- Sim! - Sr. Presidente.
Evet Sayın Başkan.
Sim, Sr. Presidente.
Sayın Başkan, güven düzeyinizin artık neredeyse Avatar'ınki kadar düşük olması sizi endişelendiriyor mu?
Sr. Presidente, está preocupado agora que os seus índices de aprovação estão tão baixos quanto os da Avatar?
Sayın Başkan.
Excelência.
Sayın Başkan.
Senhora Mayor.
Borcunu ödemek için bir yol bulacağından eminim, Sayın Başkan.
Espero que encontre uma forma de me compensar, Sr. Mayor.
- Sayın Başkan Yardımcısı.
- Sr. Vice-Presidente?
- Para akladığını biliyorum Sayın Başkan Yardımcısı.
Eu sei que ele lavou dinheiro, Sr. Vice-Presidente.
Sayısı bilinmeyen teröristler,... Başkanın ameliyatı esnasında hastaneye saldırdı.
onde o Presidente foi submetido a uma cirurgia.
Sayın Başkan.
Senhor Presidente?
Sayın başkan.
Informaram que ele mudou de posição.
Sayın başkan.
- Porquê?
Sayın başkan.
Sr. Presidente!
Ah, Bu sayın başkan.
É o Presidente.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]