Senden bir ricam var translate Portuguese
77 parallel translation
Ne gezer. Ne var? - Senden bir ricam var.
Nem um mínimo.
Birazdan gelirsin. Senden bir ricam var.
Tenho um favor para te pedir.
Senden bir ricam var.
Se conheceres a velha de cabelo branco, a senhora presidente... Faz-me um favor.
Seninle bir şey konuşacağım. Senden bir ricam var.
Queria pedir-te um favor.
Senden bir ricam var.
Quero pedir-vos um favor.
Senden bir ricam var.
Só preciso de um favor.
Elizabeth senden bir ricam var.
Elizabeth, podes fazer-me um favor?
Senden bir ricam var.
Sou eu. Preciso de te pedir um favor.
Senden bir ricam var.
Faz-me um favor.
Senden bir ricam var.
Quero que me faça um favor.
O yüzden şu anda senden bir ricam var.
É por isso que lhe peço agora.
Senden bir ricam var. Acele et. Ayağına dikiş at ve yukarı yolla.
Alguém explicou a esta miúda como é que as coisas se processam?
Ve senden bir ricam var.
E quero pedir-lhe um favor.
Yardım etmeye çalışıyordum. Senden bir ricam var.
me faça um favor.
- Ne yumurtası? - Senden bir ricam var Susan
Susan, necessito um favor.
Senden bir ricam var. O salaklar sana çağrı bırakınca aşağıya in.
Baixa a Urgências quando esses idiotas lhe chamem.
Hayatım senden bir ricam var.
Querida, faz-me um favor.
Senden bir ricam var.
Fazes-me um favor?
Lex, senden bir ricam var.
Lex, tenho um favor a pedir-te.
Baba, senden bir ricam var.
Posso fazer-te uma pergunta?
Hey, Dave, ben Morris... Dinle, senden bir ricam var.
Ei, Dave, é Morris... escuta, preciso que me faças um favor.
Senden bir ricam var.
Preciso de te pedir um favor.
Hayır, ben teşekkür ederim, sadece... senden bir ricam var.
- Obrigada eu. Faz-me só um favor.
Kapat çeneni, Flanders. Senden bir ricam var.
Cala-te, Flanders, preciso de um favor.
- Senden bir ricam var.
- Faça-me um favor.
Ne haber? Elliot, senden bir ricam var. Bay Foster ile ilgilenir misin?
Elliot, fazes-me um favor e tratas do Sr. Foster por mim?
Senden bir ricam var. Stajyerlerinin yaptığı hataları düşün.
Pensa em todos os erros que os teus internos fizeram e diz-me isto :
Senden bir ricam var. Malikanede yanımdan ayrılmayacaksın.
Na mansão, preciso que me faças um favor, e te mantenhas ao meu lado.
Bu yüzden, senden bir ricam var. Lütfen okuma.
Por isso, vou pedir-te que não o leias.
Senden bir ricam var Greg.
Olha. - Greg, preciso de um favor.
Senden bir ricam var. Tek tek kurbanların ölüm saatini çıkarıver.
Faz-me um favor, vê as horas quando foram mortos.
- Senden bir ricam var.
- Preciso de um favor.
Senden bir ricam var.
Escuta, preciso de te pedir um favor.
Ron, senden bir ricam var.
Ron, preciso que me faças uma coisa.
Jackie, senden bir ricam var. Tabii, tatlım.
- Jackie, quero pedir-te um favor.
Dinle, senden bir ricam var, Eddie, tamam mı?
Escuta, tu... Tens que me fazer um favor, Eddie, okay?
Senden tek bir ricam var, Keyes.
Só quero lhe pedir um favor, Keyes.
Ama senden bir ricam daha var.
Mas tenho mais um favor a pedir-lhe.
Fakat senden küçücük bir ricamız var.
Mas antes temos que pedir-lhe um pequeno favor.
Senden büyük bir ricam var, Nate. Öğleden sonra Folger'ların cenaze töreniyle ilgilen.
Nate, preciso que me faças um grande favor e que trates do funeral do Folger, hoje.
Senden bir ricam var.
- Posso fazer-te uma pergunta? - Claro.
Senden bir ricam var.
Preciso que me faças um favor.
Senin bir işin bile yok. Anlıyorum. Ama senden bir ricam var.
Bem sei, mas adorava que me fizesses uma coisa, que chamasses a Mandy cá, quero que ela veja isto.
Kerry, senden bir ricam var.
Kerry.
Aslında senden çok küçük bir ricam var.
Sabes, há só uma coisinha que tenho andado para perguntar.
Ama, baba senden küçük bir ricamız var.
Mas, pai... precisamos que colabores um pouco connosco.
Senden bir ricam var.
Preciso de um favor.
Aslında senden karışmanı istemiyorum Sam, Ama bu kafesin çok sayıda malzemeye ihtiyacı var.. .. yani, senden tek bir ricam var.
Na verdade, não estou a pedir que te envolvas, Sam mas esta jaula irá precisar de muitos itens, por isso só preciso de uma coisa de ti.
Simon, senden büyük bir ricam var, bu çok değerli görevin sorumluluğunu üstlenecek birini arıyoruz.
Muito bem, Simon, eu sei que é pedir muito, mas estamos à procura de alguém que assuma a liderança e que fique com este lugar tão gratificante.
- Senden ufak bir ricam var, Devyani.
Eu tenho um pedido, Devyani. Claro.
Senden tüm taksi duraklarına ulaşmanı istiyorum. - Bir ricam var.
Sim.
senden bir iyilik istiyorum 18
senden bir iyilik isteyeceğim 30
senden çok hoşlanıyorum 54
senden hoşlanıyorum 151
senden 190
sende 162
senden nefret ediyorum 468
senden rica ediyorum 16
senden hoşlandım 83
senden ne haber 103
senden bir iyilik isteyeceğim 30
senden çok hoşlanıyorum 54
senden hoşlanıyorum 151
senden 190
sende 162
senden nefret ediyorum 468
senden rica ediyorum 16
senden hoşlandım 83
senden ne haber 103
senden önce 17
sende mi 57
senden iğreniyorum 30
sende ne var 59
senden gerçekten hoşlanıyorum 19
senden mi 32
senden n 19
senden başka 23
sende var mı 43
senden bıktım 26
sende mi 57
senden iğreniyorum 30
sende ne var 59
senden gerçekten hoşlanıyorum 19
senden mi 32
senden n 19
senden başka 23
sende var mı 43
senden bıktım 26