Senden gerçekten hoşlanıyorum translate Portuguese
179 parallel translation
Senden gerçekten hoşlanıyorum.
Eu gosto mesmo de você.
Senden gerçekten hoşlanıyorum ama görünmez adamı oynayamam.
Eu gosto mesmo de ti. Mas não posso ser o homem invisível.
Senden gerçekten hoşlanıyorum.
Gosto mesmo de ti.
Sanırım... senden gerçekten hoşlanıyorum.
Eu penso... Realmente gosto de você.
-... senden gerçekten hoşlanıyorum.
- Quero dizer, gosto mesmo de ti.
Yani, bak, senden gerçekten hoşlanıyorum.
Quero dizer, olha, eu gosto de ti.
Evet, sana bunu anlattığıma inanamıyorum ama senden gerçekten hoşlanıyorum ve bunu sana geç olduğunda söylemek istemedim.
Não acredito que te estou a contar isto, mas gosto mesmo de ti e não queria que isso atrapalhasse pelo caminho.
Bak, Kevin, senden gerçekten hoşlanıyorum ama belki de arkadaş olarak kalmamız daha iyi olacak.
Kevin, gosto muito de ti. Mas talvez fosse melhor sermos só amigos.
Bak Shane senden gerçekten hoşlanıyorum ama hayal görme olur mu?
Shane, sabes que gosto mesmo de ti. Mas esquece a fantasia!
Senden gerçekten hoşlanıyorum.
Gosto muito de você.
"Birbirimizi bir kaç haftadır görüyoruz. Ve senden gerçekten hoşlanıyorum. Yarın akşam yemekten sonra seninle anal seks yapmak istiyorum."
Andamos a sair há duas semanas, gosto muito de ti, mas amanhã à noite, depois do jantar, quero fazer sexo anal contigo.
Farkına vardım ki senden gerçekten hoşlanıyorum Marla.
O que acabei de dar conta é que gosto mesmo de ti, Marla.
Senden gerçekten hoşlanıyorum, Fez. Fakat o üniversitede ve biz hala sadığız.
Fez, eu gosto mesmo de ti, mas ele anda na escola e ainda somos fieis.
Paula. Senden gerçekten hoşlanıyorum, ama...
Gosto muito de ti, mas...
Bak, senden gerçekten hoşlanıyorum Sara.
Eu gosto mesmo de ti, Sara.
Wendy, senden gerçekten hoşlanıyorum.
Wendy, eu realmente gosto de você.
Senden gerçekten hoşlanıyorum, Alex.
Eu gosto muito de ti, Alex.
Senden gerçekten hoşlanıyorum, ama güzel olduğunu düşünmüyorsan senin deli olduğunu düşüneceğim.
É que eu gosto mesmo de ti, mas tenho de admitir que és um pouco tonta se acreditas mesmo que não és bonita.
Senden gerçekten hoşlanıyorum Leon.
Gosto de ti, Leon.
Senin suçun değildi. Senden gerçekten hoşlanıyorum.
Não é só isso, eu amo-te mesmo
Bana inanmıyor musun? Senden gerçekten hoşlanıyorum.
Não te acreditas mas no entanto eu amo-te
- Senden gerçekten hoşlanıyorum.
Eu gosto de ti, Lane. Sim, bem, obrigada.
Senden gerçekten hoşlanıyorum.
Eu gosto mesmo de ti.
Senden gerçekten hoşlanıyorum.
Gosto mesmo de si.
Bak... Senden gerçekten hoşlanıyorum. Sen, akıllı dikkat çekici ve hoş bir kızsın.
Olha... eu gosto mesmo muito de ti, és esperta... concentrada... para não mencionar incrivelmente boa.
Ve ben.. Ben senden gerçekten hoşlanıyorum.
Estava quase certo que essa pessoa não vivia em Los Angeles.
Senden gerçekten hoşlanıyorum.
Eu gosto a sério de ti.
Burada olmadığım zamanda, Sam, Farkettimki... Senden gerçekten hoşlanıyorum.
As últimas vezes que estive aqui, Sam, apercebi-me... que me sinto muito atraído por ti.
Ben senden gerçekten hoşlanıyorum.
- Gosto mesmo de ti.
Senden gerçekten hoşlanıyorum.
Gosto muito de ti.
Senden gerçekten hoşlanıyorum, Danny.
Eu gosto de ti realmente, Danny.
Senden gerçekten hoşlanıyorum.
Juro. Gosto mesmo de ti.
Şey, neyse, biz çıkmaya başlayalı birkaç ay oldu, ve senden gerçekten hoşlanıyorum.
Já namoramos há alguns meses e gosto muito de ti.
Senden çok hoşlanıyorum, Laura, gerçekten.
Gosto muito de ti, Laura.
Senden gerçekten çok hoşlanıyorum.
Gosto mesmo muito de ti.
Senden gerçekten hoşlanıyorum Tomas.
Eu gosto mesmo de ti, Tomás.
Senden gerçekten hoşlanıyorum, biliyorsun.
E também são responsáveis da morte de seus pais.
Ee, senden gerçekten hoşlanıyorum.
Gosto muito de você.
Gerçekten senden hoşlanıyorum.
Gosto realmente de ti.
Isabella, senden gerçekten çok hoşlanıyorum.
- Gosto mesmo de ti.
Ben gerçekten senden hoşlanıyorum.
Eu te amo muito.
- Hayır, senden gerçekten hoşlanıyorum.
- Não... eu gosto de ti.
- Senden gerçekten çok hoşlanıyorum.
- Eu verdadeiramente gosto de ti.
Senden hoşlanıyorum, ama seni gerçekten evinden alabilmeyi, arabamı durdurabilmeyi, seni dışarı çıkarabilmeyi istiyorum.
Lane, eu gosto de ti, mas quero poder ir a tua casa, parar o carro e sair contigo. E quero poder telefonar-te. Para tua casa.
Kit, senden hoşlanıyorum. Gerçekten. Ama Barnaby'yleyken biriyle s * kişmek istemiyorum.
Kit, eu gosto de ti a sério mas não quero perder o que eu tenho com Barnaby.
Yani, bence gerçekten çok güzelsin falan... ve senden çok hoşlanıyorum... ama hiç bu iş için ödeme...
Quer dizer, acho que és bonita e tudo mais... e até gosto muito de ti... mas nunca paguei...
Senden gerçekten hoşlanıyorum, Mary Svevo.
Gosto mesmo de ti, Mary Svevo.
- Joel, senden gerçekten hoşlanıyorum.
Gosto de ti.
Ben,... ben gerçekten senden hoşlanıyorum... hey, Judd.
- Eu... Eu gosto mesmo de ti... - Olá, Judd.
Belki başlangıçta, birazcık. Ama şimdi gerçekten senden hoşlanıyorum.
Talvez, de início, um pouco, mas, agora, gosto mesmo de ti.
Gerçekten senden hoşlanıyorum.
Eu gosto mesmo de ti.
hoşlanıyorum 43
senden çok hoşlanıyorum 54
senden hoşlanıyorum 151
senden 190
sende 162
senden nefret ediyorum 468
senden bir ricam var 16
senden rica ediyorum 16
senden hoşlandım 83
senden ne haber 103
senden çok hoşlanıyorum 54
senden hoşlanıyorum 151
senden 190
sende 162
senden nefret ediyorum 468
senden bir ricam var 16
senden rica ediyorum 16
senden hoşlandım 83
senden ne haber 103
senden önce 17
sende mi 57
senden iğreniyorum 30
sende ne var 59
senden mi 32
sende var mı 43
senden n 19
senden başka 23
senden bıktım 26
senden de 20
sende mi 57
senden iğreniyorum 30
sende ne var 59
senden mi 32
sende var mı 43
senden n 19
senden başka 23
senden bıktım 26
senden de 20