Senden başka kimsem yok translate Portuguese
41 parallel translation
Senden başka kimsem yok Tommy, oğlum.
És tudo o que me resta agora, Tommy.
Senden başka kimsem yok.
Só te tenho a ti.
Benim senden başka kimsem yok, Jake.
É um prazer tê-lo aqui.
Senden başka kimsem yok.
Não tenho ninguém além de ti.
- Senden başka kimsem yok.
- Só te tenho a ti.
Galinette senden başka kimsem yok.
Só te tenho a ti, Galinette.
Senden başka kimsem yok.
Não tenho mais ninguém a quem pedir.
Senden başka kimsem yok.
És tudo o que me resta.
Senden başka kimsem yok.
É tudo o que eu tenho.
Senden başka kimsem yok!
Tu prometeste-me! Eu não tenho mais ninguém!
Senden başka kimsem yok Frankie.
Não tenho mais ninguém senão a si, Frankie.
- Senden başka kimsem yok David. Ve sen benden nefret ediyorsun.
- Só te tenho a ti, David, e odeias-me.
Senden başka kimsem yok.
Eu perdi tudo, só o tenho a si.
Benim de senden başka kimsem yok.
Também és tudo o que resta, sabias?
- Senden başka kimsem yok.
- És tudo que tenho.
Ya ben, senden başka kimsem yok.
E eu, só te tenho a ti.
Hoyt, senden başka kimsem yok.
Hoyt, és tudo o que me resta.
~ Senden başka kimsem yok. ~
Não tenho ninguém Além de ti
Şu anda senden başka kimsem yok.
És tudo o que tenho agora.
Çünkü şu an senden başka kimsem yok.
Porque neste momento és tudo o que tenho.
Öyle olsan iyi olur çünkü yanımda olduğunu sandığım herkes çekip gitti ve şu an senden başka kimsem yok.
É bom seres, porque todos os que pensei que estavam comigo desapareceram. És tudo o que tenho agora.
Birlikte olmak zorundayız çünkü senden başka kimsem yok. Bu işte birlikteyiz öyleyse.
Então estamos nessa juntos, está bem?
Şimdi senden başka kimsem yok!
Agora tu és tudo o que eu tenho!
Senden başka kimsem yok.
Não tenho mais nada.
Senden başka kimsem yok.
Nunca houve ninguém a não seres tu.
Senden başka kimsem yok.
Não tenho mais ninguém.
Senden başka kimsem yok.
És tudo o que tenho.
Senden başka kimsem yok.
É tudo o que tenho.
Çünkü dışarı çıktığımda içeri girdiğimde olduğum insandan farklı biri olduğumu kurula anlatabilecek yeterlilikte senden başka kimsem yok.
Porque és a única pessoa que conheço que lhes pode dizer que era um homem diferente quando saí do que quando entrei.
"Bütün dünyada senden baska kimsem yok sevgiIim."
"Em todo o mundo, mais ninguém me resta senão tu, minha amada."
Senden başka gidebileceğim kimsem yok.
Eu não tenho mais ninguém para ir a não ser tu.
Baba, bir sorunum var, ve senden başka konuşabilecek kimsem yok.
Papai, tenho um problema e não tenho com quem falar a não ser contigo.
- Senden başka arayacak kimsem yok.
Não há mais ninguém a quem possa ligar.
Yaşarken ve öldükten sonra güvenebileceğim bir kimsem yok... senden başka.
És a pessoa em quem eu mais confio a minha vida, ou a minha morte.
Senden daha çok güvendiğim sırtımı kütletecek başka kimsem yok.
Não há ninguém em quem confie mais para me estalar as costas do que tu.
Marv, senden yardım istedim çünkü gidecek başka kimsem yok.
Marv, pedi-te que me ajudasses porque não tenho mais ninguém.
Ama senden başka hiç kimsem yok.
Mas não tenho mais ninguém.
Senden başka gidecek kimsem yok, Arthur.
Não tenho mais ninguém a quem recorrer, Arthur.
senden başka 23
kimsem yok 19
senden çok hoşlanıyorum 54
senden hoşlanıyorum 151
senden 190
sende 162
senden nefret ediyorum 468
senden bir ricam var 16
senden rica ediyorum 16
senden hoşlandım 83
kimsem yok 19
senden çok hoşlanıyorum 54
senden hoşlanıyorum 151
senden 190
sende 162
senden nefret ediyorum 468
senden bir ricam var 16
senden rica ediyorum 16
senden hoşlandım 83
senden ne haber 103
senden önce 17
sende mi 57
senden iğreniyorum 30
senden gerçekten hoşlanıyorum 19
sende ne var 59
senden mi 32
sende var mı 43
senden n 19
senden bıktım 26
senden önce 17
sende mi 57
senden iğreniyorum 30
senden gerçekten hoşlanıyorum 19
sende ne var 59
senden mi 32
sende var mı 43
senden n 19
senden bıktım 26