English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ T ] / Tani

Tani translate Portuguese

45 parallel translation
ªimdi de doktor, sizi Bayan Standish'le taniºtirayim.
E agora, doutor, apresento-lhe Miss Standish.
Doktor, yeni iº arkadaºlarinizla taniºtirayim.
Doutor, quero apresentar-lhe os seus novos colegas.
Viyana'dan Dr. Leopold X. Steinberg'ü taniºtirabilir miyim?
Mrs. Upjohn, apresento-lhe Dr. Leopold X. Steinberg de Viena.
Meslektaºlarim ve degerli dostlarim, baºka bir Dr. Steinberg'ü taniºtirayim.
Apresento aos meus colegas e amigos outro Dr. Steinberg.
Ve doktor, baºka bir Dr. Steinberg'le taniºtirayim.
Doutor, apresento-lhe outro Dr. Steinberg.
Taniºtigimiza sevindim beyler.
É um prazer conhece-los.
Taniºtigimiza sevindim.
É um prazer conhece-lo.
Biliyor musunuz, Albay'la taniºmayi iple çekiyorum.
Sabe, vou ter um enorme prazer em conhecer o Coronel.
Birisiyle taniºirsin ama onu gerçekten tanimak için yalnizca tek bir gecen vardir.
Encontras uma pessoa e so tens uma noite para a conhecer bem.
Big Springs'te bir kadinla taniºtim ama sonradan evli çikti.
Conheci uma mulher em Big Springs e acontece que era casada.
- Bayan Tani.
- Tani.
Haklı. Bayan Tani.
Tani.
Bayan Tani.
Tani.
- Mulaga... tani?
- Mulagatani. - Mulagatani?
SADECE ONA BiR SANS VER. BiRAZ TANI.
Tenta conhecê-lo melhor.
Tani...
Tani...
Sanjuro Tani'nim küçük kardeşi Masatake... Kondo aileme evlatlık alındı.
Sanjuro Tani's. O irmão Masatake mais novo será adoptado pela família Kondo.
Onu kim öldürdü?
Sanjuro Tani?
Ukalalık yapıyordu.
Tani? Andava muito prepotente.
İki U'tani yılan kadın satın aldılar.
Compraram duas mulheres-serpente u'tani.
- Kafasını sürekli aşağıda tutmuş. - Tani şüphelinin elimizdeki en iyi görüntüsü bu mu?
É a melhor imagem que temos dele?
Ava çikmadan önce hayvani tani.
Tens de conhecer sempre o animal antes da caçada.
Ona sans tani.
Poupa-o.
Kendi icindekileri tani.
Conhece-te a ti mesmo.
Kendi icindekileri tani, Sidhu.
Vê dentro de ti mesmo, Sidhu.
Tani gerçek bir insan olarak.
Ele é uma pessoa de verdade.
Barış getirdiğimi mi sanıyorsun, Tani?
Acha que trouxe paz, Tani?
Barışı ben mi sağladım sanıyorsun Tani?
Achas que trouxe paz, Tani?
- Tani, çocuk fikrini değiştirdi.
Tani, ele mudou de ideias.
Tani!
Tani!
Tani sırf o burada kaldığı için senin de kalmanı gerektirmez.
Tani... não é por ele ficar que também vais ficar.
- Tani.
Tani.
Tani, seninle gelirim.
Tani, eu vou.
- Buralarda işler kızışmak üzere Tani.
Isto aqui vai ficar muito mau, Tani.
Tani, ne oldu?
Tani, o que se passou?
KLİNİK TANI YUMUŞAK KEMİK SENDROMU altı aydan fazla ömrü olmadığını söyledi
DIAGNÓSTICO SÍNDROME DOS OSSOS MOLES e não viveria mais de seis meses,
Tani, zapt et, incele, yok et.
Reconhecer, conter, examinar, destruir.
Tani tüm gün boyunca polislerin sosislerini mi siliyorsun?
Então passas o dia a apagar as pilas dos polícias?
"Onlar se'tanï ayarttïlar."
"Eles provocaram..."
Se'tanï göstersene.
Mostra-me a'feitô.
Nell, ko'meyeye se'tanï anlatsana.
Nell, conta Je'y anjiguá sobre os a'feitÓ.
Aniden öldü. Sanjuro Tani mi?
Morreu instantaneamente.
Tani.
Tani.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]