English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ T ] / Tanrı

Tanrı translate Portuguese

200,893 parallel translation
Tanrı.
Deus.
Tanrı neden önemli biliyor musun?
E sabe porque é que Deus importa?
Tanrı bile bizi görünce kaçacaktır, tamam mı?
Merda, podíamos desafiar Deus.
Hepiniz Tanrı gibisiniz. Ve bir gün uyanıp bizi dinlemek zorunda olmadığınızı fark edeceksiniz.
São deuses e um dia vão acordar e perceber que já não têm de nos ouvir.
Tanrım, onu içimde hissedebiliyorum. Zorla çıkmaya çalışıyor.
Sinto-o dentro de mim a tentar sair.
Tanrım.
Credo!
Tanrım, kes sesini artık.
Caramba, cala-te.
Ve babam... Tanrım, çok garip bu.
E o meu pai...
Evrende önemli olan tek şey Tanrıdır.
"O único ser que importa no universo é Deus."
Tanrım. - Ben'i aramalıyım.
Meu Deus, tenho de ligar ao Ben.
Tanrı bilir hastane personelinden kaç kişi bu işin içindeydi.
Sabe Deus quanto pessoal hospitalar estava metido naquilo.
Tanrım!
Caraças!
Tanrı aşkına!
Valha-me Deus.
Tanrı aşkına, ciltlerinizde devasa, çirkin, kırmızı benekler var.
Meu Deus, tens manchas enormes e vermelhas na pele.
Tanrım!
Meu Deus!
Tanrım.
Meu Deus.
Tanrım!
Caramba!
Tanrım! Tanrım!
Valha-me Deus!
Tanrım, hayır.
Céus, não.
- Tanrı aşkına, haklısın!
- Tem razão, homem!
Tanrı aşkına...
Que bom. Céus...
Tanrı'nın gözlerini, toplumu ahlaki bir bataklık olarak görüşünü simgeliyor.
Representa os olhos de Deus a olhar e a julgar a sociedade como deserto moral.
Aman Tanrım.
Meu Deus.
Tanrı bilir başka neler de yaptı, ama daima bize kalacak yer sağladı ve asla bana el kaldırmadı.
Deus sabe o que mais, mas... Sempre manteve um tecto nas nossas cabeças, e nunca levantou a mão para mim.
Tanrı biliyor dedikodu için açlıktan ölüyor gibi.
Deus sabe como ela é ávida de mexericos.
Tanrı aşkına Marilla.
Vá lá, Marilla...
Sana Tanrı aşkına böyle bir şeyi aklına bile getirme derdim. O kadar.
... eu ter-te-ia dito que não fizesses tal coisa!
Tanrı aşkına çocuk ne yapıyorsun öyle yerde?
Por amor de Deus, que fazes de joelhos?
Tanrı aşkına çocuk! Ne oldu koluna?
Santo Deus, o que te aconteceu?
Tanrı aşkına tut şu dilini.
Por favor, cala-te!
- Tanrı aşkına.
- Céus!
Tanrı aşkına!
Francamente!
Onları yanına aldı diye Tanrı'ya gücenemezsin.
Não podemos levar a mal a Deus por tê-los chamado.
Yüce Tanrım!
Valha-me Deus!
Yüce Tanrım.
Santo Deus!
Tanrı aşkına.
Por amor de Deus!
Sadece nimetleri için Tanrı'ya şükret ve alçak gönüllülükle ondan dilediğin şeyleri iste.
Agradece as tuas bênçãos a Deus e pede-Lhe humildemente o que desejas.
Tanrım, başarılı olmam için bana güç ver.
Deus, dá-me forças para ter êxito!
Nasıl bir şeye bulaştığımızı sadece Tanrı bilir.
Só Deus sabe no que estamos a meter-nos!
Bundan sonra sözlerime dikkat etmem gerektiğini anlamış oldum. Çünkü Tanrı bilir nerelerden gelen yetimlerin hassas duygularını incitmemeyi artık düşünmeliyiz.
Vou passar a ter muito cuidado com o que digo, já que os delicados sentimentos de órfãos vindos sabe-se lá de onde têm a primazia.
Tanrım, Bram.
Jesus, Bram.
Tanrım.
- Meu Deus.
- Tanrım.
Graças a Deus.
Beni yalnız bırak! Tanrım!
Deixa-me em paz!
O bir Tanrı.
Ele é um Deus.
Tanrım, Tanrım. Tanrım!
Caramba...
Tanrım, sen...
Tu não existes.
Sen... sen tanrılardan ateşi çalıp insanlara geri veren Prometheus'sun.
És Prometeu a roubar o fogo aos deuses e a dá-lo à raça humana.
Tanrıya şükür Monty!
Graças a Deus. Monty.
- Tanrım.
Meu Deus.
Tanrım.
Meu Deus!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]