Tanrıça translate Portuguese
1,288 parallel translation
Tanrıça Yeska size her şeyi sağlamıyor.
É como dizer que a deusa Yeska não dá nada com as duas mãos.
Tanrıça Yeska'nın tasvirleri, onun en sevdiği ilahi varlık.
Imagens da deusa Yeska, a sua divindade favorita.
Pasta, Tanrıça Yeska'ya hediyeler.
Um tributo à deusa Yeska.
O bir Tanrıça değil.
Ela não é nenhuma deusa.
Tanrıça Lespia'yı çağırıyoruz...
Conjuramos a Deusa Thespia para nos ajudar a localizar energia demoníaca.
Tüm tanrıçaları anlayan tanrıça, Ra'nın gözü, koruyucu, intikamcı, yok edici, yaşamın kaynağı, ebedi olan.
A deusa mãe de todas as deusas, olho de Rá, protetora, vingadora, destruidora... doadora da vida que vive para sempre.
Tanrıça merhametini cömertçe bu varlıktan ayrılan herkese sunar, hangi din ya da inançtan olursa olsun.
A Deusa recebe em seu seio os que deixam essa existência... independente de sua fé ou crença.
Tanrıça seni merhametiyle sarsın.
Que a Deusa a receba em amor.
Tanrıça ruhunu kutsasın.
Que a Deusa santifique seu espírito.
Tanrıça ruhunu arındırsın.
Que a Deusa purifique sua alma.
Tanrıça ismini rüzgarın fısıltılarında ansın.
Que a Deusa recite seu nome no sussurrar do vento.
Tanrıça seninle olsun. Cesur ol, Rygel.
Que a Deusa esteja com você, valente Rygel.
Tanrıça hepinizle olsun.
Que a Deusa esteja com todos vocês.
Tanrıça yardımcımız olsun.
Deusa, ajude-nos!
Tanrıça lütfen bize yardım gönder! En doğru olanı yapmamızı sağla.
Deusa, por favor, oriente-nos a fazer a coisa correta.
Tanrıça ruhunun inceliğini anlasın, ve atalarına giden yolculuğunda rehberin olsun.
Que a deusa reconheça a gentileza do seu espírito... e o guie até seus ancestrais.
Tanrıça adına!
Pela Deusa!
Tanrıça aşkına, Nedir bu delilik hepinizi sarıp kuşatan?
Pela Deusa! Que loucura deu em todos vocês?
Tanrıça sizinle olsun John.
Que a Deusa esteja convosco, John!
Tanrıça hepimizle olsun.
Que a Deusa nos proteja.
D'argo? Tanrıça adına, hayır!
Pela deusa Narl!
Tanrıça Ishtar'ın resimlerini gördünüz mü?
Já viram o desenho da Deusa Ishtar?
Bundan yıllar sonra evinde oturup çirkin çocuklarına ve çirkin karına bakarken kendine "Neden tanrıça Cindy Sanders'ı terk ettim ki?" diyeceksin.
Daqui por uns anos, vais estar sentado em casa, a olhar para os teus filhos feios com a tua mulher feia e vais perguntar-te : "Meu, porque é que eu dei com os pés à deusa da Cindy Sanders?"
Miranda en son spor modasına dönmüştü : "Tanrıça antrenmanı".
A Miranda virou-se para a última loucura de Manhattan - "A Ginàstica da Deusa".
O, uluslararası bir iç mimar, bir tanrıça.
Ela é uma deusa internacional do design.
Tanrıça.
Deusa.
- Tanrıça.
- Uma deusa.
Ana Tanrıça'nın eski dini burada doğmuştu.
Sacerdotisa da ilha de Avalon... onde a velha crença da Grande Deusa nasceu.
Üç kız kardeşin en büyüğü olan Viviane Avalon'un Yüksek Rahibesiydi ve Ana Tanrıça'nın dünyadaki sesi.
A mais velha das 3irmãs, ela era a Grã-Sacerdotisa de Avalon.... e a voz da Grande Deusa na terra.
Bu topraklara, hem İsa'nın hem de Tanrıça'nın müritlerini yönetebilecek bir lider vererek.
Dando a esta terra um líder a quem seguidores de Cristo... e da Deusa possam se submeter.
O, Tanrıça'ya inanan bir erkek ve kral olacak.
Ele é seguidor da Deusa... e ele será o rei.
Kral Uther, Saksonları tek başına püskürtecekti ve Avalon, Tanrıça'ya inanan birisi tarafından kurtarılacaktı.
O rei Uther sozinho expulsaria as hordas saxónias... e Avalon seria salva por alguém que acreditava na Deusa.
Bereket ve bolluk için Tanrıça'ya dua ediyorlar.
- Oram para a Deusa, pela colheita.
Tanrıça mı?
- A Deusa?
Papaz Cuthbert'in sevmediği Tanrıça mı?
Aquela de quem o padre Cuthbert não gosta?
Aman Tanrım, yani buraya gelirken aslında ayrılıp özgür olmak istiyordun.
Credo, então veio até cá... quando já queria estar livre.
Her pazar Tanrı'ya hizmet etmeye gelir.
Está cá todos os domingos, a servir o Senhor.
Tanrı'ya bir sözüm var ve her pazar buraya yardıma geliyorum.
Fiz uma promessa ao Senhor e estou cá, todos os domingos, a ajudar.
Tanrım, filmimin anlaşmasını imzalar imzalamaz, bu yapımdan ayrılacağım. ÇEVİRİ ; * * * * * * eMrE _ bEkMaN * * * * * *
Deus, assim que o meu negócio de cinema entrar, eu sou cá um fantasma! Peter, tire a tua venda.
Çünkü o bir tanrıça!
Porque ela é uma deusa!
Onu buraya getiren aşk tanrısı değilmiş demek.
Uau. Afinal, não foi o Cúpido que a trouxe cá.
Düşündüm de, Tanrı korusun ona bir şey olursa, yedeğe ihtiyacın olabilir.
Pensei que... caso aconteça algo a esse boné, talvez precises de outro. Dá cá.
Evet, ayrıca siyahların Tanrı, biz beyazların da şeytan olduğuna inanırlar.
Sim, também acreditam que o homem negro é Deus e que os blanquitos somos o demônio.
İyi. Tanrıya şükür Max oradaydı.
Ainda bem que o Max cá estava, não é?
Tanrım! Burası çok sıcak. Ve pencereler açılmıyor bile!
Meu Deus, faz cá um calor aqui!
Tanrım, her şeyi ben yapmak zorundayım!
Céus, tenho de fazer tudo cá em casa!
O yüzden buraya gelin ve Tanrı'ya verin-nah!
Por isso, venham cá à frente e dêem ao Senhor!
Tanrım, haydi kızım.
- Ora, vem cá, Lassie.
Aman Tanrım.
- Anda cá, está tudo bem.
Aman Tanrım, başım feci ağrıyor.
Tou cá com uma dor de cabeça.
Ama yine de Tanrıça'ya dua ediyorlar.
Mas outras ainda oram para a Deusa.
tanrım 20459
tanrim 140
tanrı 3726
tanri 18
tanrı aşkına 2781
tanri askina 24
tanrı seni korusun 268
tanrı seninle olsun 70
tanrıya 18
tanrı sizi korusun 208
tanrim 140
tanrı 3726
tanri 18
tanrı aşkına 2781
tanri askina 24
tanrı seni korusun 268
tanrı seninle olsun 70
tanrıya 18
tanrı sizi korusun 208