English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ V ] / Vur onları

Vur onları translate Portuguese

115 parallel translation
- Vur onları!
- Atire!
Vur onları!
Não tolero um homem que abandona os seus amigos.
Silahları aşağı sarkıttıklarında, vur onları.
Quando baixarem as armas, ataca-os. Dispara a matar.
Vur onları!
Disparem!
Hey, Onları sireninle vur Onları sirenle vur.
Assusta-os com a sirene.
Vur onları.
Mata-o.
- Vur onları!
- Acertou-lhes em cheio!
Vur onları!
Dispara!
Vur onları, yakala hepsini!
Dispare, fure-os, esmague-os!
Vur onları.
Atira a matar.
Vur onları.
Mata-os!
Vur onları şimdi, lütfen.
Atira neles, por favor.
Doğru, vur onları!
Isso mesmo, atire-lhes p'ra cima.
Vur onları. Grazer'ı Washington'dan döndürmem gerekir.
Tenho que desviar o Grazer de Washington.
Vur onları!
Dá-lhes!
- Vur onları!
- Dispara!
Vur onları!
Dispara sobre eles!
Vur onları.
Vamos atrás deles.
- Vur onları.
Atire nelas.
Evet vur onları.
- É, atire nelas.
Eğer bir şeylere burnunu sokan olursa, bilirsin işte, vur onları.
Se alguém se mostrar curioso, sabes como é... dá-lhe um tiro.
Eğer bir şeylere burnunu sokan olursa, bilirsin işte, vur onları.
Se alguém se intrometer, matamo-los.
Vur onları.
- Mata-os!
Miles! Vur onları!
Dá-lhes!
Vur onları. Gidelim.
- Dispara, Viktor.
Vur onları o zaman! Bunun için kiralandın!
Acabe com elas, foi para isso que o contratei!
Vur onları, yoksa önce sen ölürsün.
Atire neles ou será o primeiro a morrer.
Vur onları, Angel!
Acerta-lhes Angel!
Vur onları, baba!
Atira neles, papá!
Vur onları!
Atira neles!
"Onları yaşadıkları yerde vur", işte benim sloganım.
Apanhá-los onde eles vivem, é o meu lema.
Onlar beni vurmadan önce sen vur.
Dispara contra mim antes que sejam eles ou sou eu que te mato.
Carter, etraflarından dön. Onları arkadan vur.
Dá a volta, Carter, e atinge-os por trás.
Sende biliyorsun kanlı şeyler, Onların, yükseldiği ve gece yarısının, sürdüğünü vur ve kadınlar saçlarını yatırır.
Coisas com muito sangue, tiroteios e cavalgadas à meia-noite, e mulheres a arrancar os cabelos...
Onların hepsini vur.
Vamos fusilá-los a todos. "Kaputt"! Ta-ta-ta-ta-ta.
Onları burunlarından vur.
Sim. Podem atirar no nariz.
Onları vur, Joey.
Tu, Joey. Mata-os.
Yeniden onları bu şehirde görürsen onları vur
E se forem vistos por aqui novamente, então, mate-os! Ok, senhor.
Tekrar vur onları!
Acerte-os de novo!
- Warp, onları aşağı kısımlarından vur!
- Warp, atinge em baixo!
Vur onları.
Dêem cabo deles.
- Vur onları.
- Matem-nos.
Bu yüzden onları görürsen tereddüt etmeden vur.
Assim, se os vires, não hesites em atirar a matar. Estás a receber-me?
Sorulara cevap verin. Çekincen her ne olursa olsun sorulara cevap ver ve onu tüm gücünle onları vur.
Seja o que for que estejas a esconder, depõe e arrasa com eles.
- Onları vur mu?
- Dou-lhe um tiro?
- Onları vur mu?
- Matamo-los?
Hiç çocuk doğurmayacağım. Vur onları, Viktor.
- Nunca hei-de ter filhos!
Vur onları.
Atira neles.
Vur onları, vur onları.
Atire neles.
Hayır. Onları vur.
Não, dá cabo deles!
Böylece gidip onu bul ve onu öldür, adamı vur sonra onları ye ve kendini bıçakla diye mi, * Dahmer?
Para ires procurá-la, assassiná-los aos dois para depois os comeres... - E suicidares-te à facada depois? - Só quero falar com ela.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]