Onları bulacağım translate Portuguese
273 parallel translation
Şehri alt üst etmem gerekse de onları bulacağım.
Vou revirar a cidade mas vou encontrá-los.
Onları bulacağım, yapacağım son şey de olsa.
Eu vou encontrá-los, nem que seja a última coisa que eu faça.
Onları bulacağım.
Vou encontrá-los.
Dinleyin onları bulacağım.
Dêem-me algum tempo...
Eğer öyleyse, onları bulacağım.
E se estiverem, vou encontrá-los.
Buradaysalar onları bulacağım.
Se estiverem aqui em cima... Eu vou encontrá-los.
- Tüm kahrolası hayatımı alsa da onları bulacağım.
Vou buscá-los.
Kaç çocuğa sattığını bilmiyorum Stegman ama onları bulacağım. Mahkemede karşına çıkıp seni ispiyonlayacak cesareti gösterecek bir çocuk buldum mu işini bitirdim demektir.
Eu sei que vendeste as drogas... só preciso de um estudante como testemunha... e prendem-te.
Onları bulacağım.
E eu vou encontrá-los.
Onları bulacağım ben.
Vou encontrá-los.
Gidip onları bulacağım.
Não sei, aconteceu algo na vizinhança...
Onları bulacağım.
Eu encontro-os.
Onları bulacağım.
Eu encontro-os, raio.
Onları bulacağım ve o herifi öldüreceğim.
Eu encontro-os, raio, e que raio, eu mato-o!
- Eğer oralarda bir yerde yerli varsa onları bulacağım.
Se houver índios aqui, eu encontro-os.
Gidip onları bulacağım.
Isto é o que eu fazer.
Nerede olduğunu bilmiyorum ama etrafa bakıp onları bulacağım.
Não sei onde... mas vou andar a correr por aí para os descobrir.
Bir gün eve dönüp, onları bulacağım.
Mas vou mostrar-lhes.
Burada olan bişeyler varsa, onları bulacağım.
Havendo aqui alguma adulteração, quero que a encontrem.
Onları bulacağım,
E vou encontrá-los.
Onları bulacağım.
Vou procurá-los.
Onları bulacağım!
Eu encontro-os.
- Kadınlardan hâlâ iz yok mu? - Onları bulacağım.
- Ainda não há sinais das mulheres?
Ve ben de onları bulacağım.
E vou encontrá-las!
Merak etme, onları bulacağım.
Não te preocupes, eu apanho-os.
Senin için çok talihsiz bir miras, çünkü onları bulacağım kazmam gerekse bile.
Uma herança infeliz para si. Porque irei descobri-las, nem que tenha de as extrair.
Bekle, onları bulacağım.
Tem calma, eu encontro-as.
Onları nerede bulacağımı bilmiyorsun her halde?
Não sabe onde posso encontrá-los?
Onları ya da kemiklerini bulacağım ama onları kaybetmeyeceğim.
Vou encontrá-Ios, nem que seja aos ossos deles, mas näo os perderei.
Pekala, bakın, onları etkisiz hale getirmek için bir yol bulacağım.
Certo, certo. Verei se acho uma maneira de desabilitá-los.
Bütün bu insanların önünde yemin ediyorum ki, o katilleri bulacağım, ve onları öldüreceğim.
Eu quero fazer uma promessa, na frente de todas essas pessoas, de que eu vou achar esses assassinos, e que vou matá-los.
Bariz şekilde onların defterlerini inceleyeceğimizi... ve gerçek üretim rakamlarını bulacağımızı düşünüyorlar...
Eles pensam que faríamos auditorias aos seus livros... e descobriríamos as suas reais taxas de produção...
Bulacağız onları. Bu sefer hâlletmek için ben orada olacağım.
Vamos apanhá-los e vou tratar disso pessoalmente.
onları nerede bulacağımızı biliyor musun?
Sabes onde a podemos encontrar?
Onları bulabilirsem ki bulacağım, o zaman yakalarına yapışacağım.
E se eu os apanhar, e vou fazê-lo, vou apertar-lhes os tomates.
Ancak onları nasıl bulacağımı bilseydim, mahvederdim onları.
Mas diabos me levem se sei como é que os vamos encontrar.
Onları ayırmanın bir yolunu bulacağım, efendim.
Eu arranjaria forma de os separar, senhor. O Nog é uma má influência.
Onları nerede bulacağımızı biliyoruz.
Sabemos onde encontrá-los.
Önce onları zombiye çevireceğim sonra da toprağı kazdırıp Ekto Morfikon'umu bulacağım.
Primeiro, vou transformá-los em zumbis e depois vou mandá-los desenterrar as minhas Ectomórficas.
Nerden bulacağım onları?
Onde é que os encontrarei?
Onları nerede bulacağımızı bile söyledi.
Ela até nos disse onde a encontrarmos.
Sanırım onları nerde bulacağımı bilmiyorsun.
Imagino que não saibas onde os posso encontrar, também.
Onları nasıl bulacağım?
Como posso localizá-los?
Onları bulacağız hayatım.
Nós encontrá-las-emo, amor.
Onları kendi yöntemlerimle bulacağım!
E eu decido como encontrá-los!
Onları meydana çekecek bir şey bulacağız, işte planım.
Atraímo-los à praça. Fazemos o seguinte...
Onu aramaya çıkacağım. Onu bulacağım. Sen onları oyala.
Vou procurá-lo e achá-lo, tu enrolas o pessoal.
- Onları bulacağım.
- vou encontrar as.
Onları tekrar bulacağım ve bulduğumda... beni bu şekilde aşağılamanın bedelini ödeteceğim.
Eu os encontrarei de novo, e quando o fizer... eles pagarão por essa humilhação.
sabah onları canlı bulacağım, tamam mı?
vou levar o corpo á morgue, está bem?
Ama onları nerede bulacağınızı bilmiyorsunuz? Pekala, eğer bilgi istiyorsanız buradan kaçmama yardım etmek zorunda kalacaksınız.
Se quer informação, terá de ajudar-me a escapar deste lugar.
bulacağım 72
onları 229
onların 83
onlar 1179
onlar kim 116
onlara 345
onları seviyorum 37
onlar iyi 36
onlardan biri 72
onlar benim 87
onları 229
onların 83
onlar 1179
onlar kim 116
onlara 345
onları seviyorum 37
onlar iyi 36
onlardan biri 72
onlar benim 87
onlara sor 23
onlar da ne 21
onlar da 64
onlara bak 32
onlar ne 56
onlar nerede 35
onları istemiyorum 21
onları tanımıyorum 26
onları gördüm 114
onlara dokunma 16
onlar da ne 21
onlar da 64
onlara bak 32
onlar ne 56
onlar nerede 35
onları istemiyorum 21
onları tanımıyorum 26
onları gördüm 114
onlara dokunma 16