English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ Y ] / Ya onlar

Ya onlar translate Portuguese

3,932 parallel translation
Ya onları yakalayamazsak?
- E se não os pudermos capturar?
Pekâlâ. Peki ya onlar olmazsa?
Certo, bem, mas e se não tivesses um?
Sen de Cicero'ya onları dağıt.
Podes começar em Cicero.
- Ya onlar ne dedi!
- E disseram o quê?
Peki ya onların güvenlik gücü sizi kaçırsa ve grubun geri kalanının işini bitirse?
E se fizerem a força de segurança tirar-te e o resto do grupo?
Ya onların oyununu oynayacaktın ya da öldürülecektin bu kuralları koyan kişiler de Percy ve Amanda'ydı.
Ou obedecias ou eras cancelado. Regras impostas pela Amanda e o Percy.
Böylece siz ya da bir hizmetkâr onları izleyebilir.
De modo a que a senhora ou um criado possam ficar a vigiar.
- Siz onlara gitmişken onlar da kendilerini suçlayacak ya da sizi aklayacak delilleri yok edeceklerdir tabii önce biz o delillere ulaşmazsak.
- Enquanto for interrogada, eles destroem todas as provas que possa implicá-los ou inocentá-la... A menos que cheguemos primeiro à prova.
Evet, ya şirketlerin onlar için sağladığı iş kamplarında kalıyorlar ya da oda kiralıyorlar.
Vivem nos acampamentos montados pelas empresas ou alugam quartos.
Onların ilgilerini kazanmak için bir hastalığı olabilir, ya da rol yapıyordur.
Pode fingir até estar doente para ganhar a simpatia deles.
Zanlının ya acelesi vardı ya da onları ayırmak için vakit kaybetmedi.
A suspeita estava com pressa ou não se esforçou a espalhá-las, como fez anteriormente.
Birisinin içkisine dökmek ya da hapın güvenli olduğuna onları ikna etmek zor değildir.
Não seria difícil colocar na bebida de alguém e convencê-los que o comprimido que vão tomar é seguro.
Ya iki kurban da gerçeği saklamakta iyiler ya da zanlı onları başka sebepten öldürdü.
Ou ambas as vítimas sabiam esconder bem a verdade, ou o suspeito matou-as por algum outro motivo.
Teğmenim kuyu olayı yüzünden köylüleri vurduk ya sizce onların hepsi de direnişçilerden miydi?
Tenente. Quando disparámos sobre os camponeses no poço, acredita, que todos eles eram partisans?
Onları Ohio'ya ya da aptal kız kardeşleri nereliyse oraya göndermenize izin veremem.
Não vou deixá-los ir a Ohio, onde quer que as irmãs estejam.
Ya da size özel bir şeyler bıraktığını, .. ve eğer başına talihsiz bir hadise gelirse onları kullanmanızı söylediğini de.
Ou que lhe deixou um certo material, e lhe disse para o divulgar se um certo destino recair sobre ele.
Muirfield'ın kısa bir süre için saldırıya açık olduğunu ve onları yok etmek için ihtiyacım olan her şeyi Meyve Bahçesi'nde bulabileceğimi söylüyordu.
Ele disse que a Muirfield ficará vulnerável durante algum tempo e que eu encontraria tudo o que preciso para os destruir no Pomar.
ya onlar?
E eles?
Bu sayede onları kendimize ya da bir tuzağa çekebiliriz.
Ou para uma armadilha.
Oraya tek başına giriyorsun. Ya sen onları öldürürsün ya da onlar seni.
Tu entras ali sozinho e ou vais matá-los, ou eles matam-te a ti.
Adamları yetiştirip, onları Manga'ya kaptırmaktan yoruldun.
Tu estás cansado de caçar talentos e treiná-los só para tê-los no Esquadrão.
Ya bana istediğim şeyi verirsiniz ya da onlar ölür.
Ou me dás o que eu quero, ou eles morrem.
Belki de onların Amanda'ya ihtiyacı vardır. Ne olursa olsun çok daha kötü görünüyor.
De alguma maneira, isto parece muito pior.
Roma'ya akın eden bir tek onlar değil.
Eles não são os únicos que vêm a Roma.
İkisini de ele geçirmek için mi? Ve onları zincirlenmiş bir şekilde bize, Roma'ya getirmen için mi?
E deitar as mãos aos dois... e trazê-los acorrentados até nós em Roma.
O zaman hacılardan Roma'ya geçişleri için ağır bir ücret talep edeceğiz ya da onlar hiç bir ücret ödemeden bizim kefenimizi görebilecekler.
Então cobraremos dos peregrinos uma taxa por sua jornada a Roma, ou podem ver nosso sudário de graça.
Onları Roma'ya gönderin.
Mande-os para Roma.
Carrion benim sihirli dokunuşum olmadan çalışmaz bu da demek oluyor ki beni buradan ya sen çıkarırsın ya da onlar çıkarır.
O Carrion não funciona sem o meu toque mágico. Ou seja, se não me tirares daqui, ele tirarão.
Onları yazıya dökün.
Coloquem no papel.
ya eğer... benim sert mücadele sanatım onların hatırlamasını sağlarsa?
E se... a coisa de que todos se lembrarem os levar a desafiar o meu reinado arduamente conquistado?
Onları kandırsak ya?
Porque não os enganamos?
Liber8 ile fazla yakın. Er ya da geç bizi onların merkezine ulaştıracağından şüphem yok. Fonnegra, Cameron.
Ele está tão envolvido com a Liber8, que tenho a certeza que ele nos vai levar ao líder mais cedo ou mais tarde.
C4'le kesin bir şok dalgası yaratacaksanız yolun üstünde yada yan tarafında olması önemli değildir. tek yapacağınız onları yukarıya doğru fırlatmaktır.
Tens de certificar-te que a onda da explosão do C4 não vá para os lados ou para baixo, a único direcção para onde deve ir é para cima.
Onlar ne demektir, iyi görünümlü ya da 'Önemli değil çünkü.
Não estão bonitos ou feios, não importa.
Daha çok savaşçıya ihtiyacım var. Daha iyi savaşçılara ihtiyacım var. Ve onları şu an bulmalıyım.
Preciso de mais soldados, preciso de soldados melhores, e preciso deles agora.
Bizi yani onları akşamları ve hafta sonları da çalıştırıyorsun ve eşleri ve küçük çocukları var ama onları hiç görmüyorlar bu yüzden herkesin haftada bir gün izinli olması belki işe yarayabilir bilirsin işte nöbet listesi ya da ona benzer bir şey...
Tem-nos feito trabalhar noites e fins de semana. Queixam-se de não verem as mulheres e os filhos... Acha que é possível darmos um dia de folga por semana a cada um?
Yerçekimi onları Dünya'ya doğru çekiyor, Dünya da alt taraftan dönmelerini sağlıyor.
A gravidade puxa-os para a Terra, mas a Terra continua a girar por baixo deles.
Onları etkilemek istiyorum ya.
Quero impressioná-los.
Bence Ana'ya para verdiğini bilmek onları çok ilgilendirecek.
- Acho que iriam adorar saber que andas a dar dinheiro à Ana.
Ya kanlarında olan bir şey onların o gün farklı davranmasına neden olduysa?
E se havia alguma coisa no seu sangue que o fez agir diferente naquele dia?
Onu aldatan ya da reddeden bir kadının vekilii olarak görüyor belki de onları.
Talvez acredite que são substitutas de uma mulher que o traiu ou o rejeitou.
Pusu başladığı sırada çoktan geçti ve buna rağmen sen onları oraya sürükledin yani istersen MX'i suçlayabilirsin ya da suçu kendinde ararsın.
Quando a emboscada começou, já era tarde demais e você levou-os até lá, então pode culpar um MX ou pode culpar-se a si mesmo. - Certo, quer saber?
Eğer altı ay ya da bir yıl içinde kendini öldürmediysen senin için onlar yapacak.
E, daqui a seis meses ou um ano, se ainda não se tiver matado, eles fazem-no por si.
Onları buluşumuz, Shadownet'ten Ramon'u ele geçirmemiz ya farklı bir adamlarını kullandılarsa?
Como os encontrámos, a caçar o Ramon na Shadownet...
Marge, aileleri onları sirke satarken neyle karşı karşıya olduklarını biliyorlardı.
Marge, eles sabiam no que se estavam a meter quando os pais os venderam ao circo.
Ama bizim gibi insanlar var ya. Bulduklarımız ve bulacaklarımız. Onlar benim ailem.
Mas as pessoas que são como nós, os que encontramos, os que encontraremos, eles são a minha família.
Onlar da Kaliforniya'ya gitmeselerdi.
Eles não deviam ter ido para a Califórnia.
- Onlar tanrıya aitler. - İşte bunda yanılıyorsun.
Não pode afastar as raparigas do caminho da virtude.
Yine de Predacon kralımız bunu öğrenirse ona arkadaşlarının yok edilmesinden Autobotlar'ın sorumlu olduğunu söyleyin belki böylelikle canavarımız karşılık olarak en çok nefret ettiğimiz düşmanımızı yok eder... ya da onlar onu yok eder.
Afinal, se o Rei Predacon descobrisse que, digamos, os Autobots foram responsáveis pela morte dos camaradas dele, a nossa fera residente podia, então... destruir os nossos odiados inimigos por nós... ou eles a ele.
Peki ya babam onları içeri atmak için yaptıklarımı öğrenirse ne olacak?
E se o meu pai descobrisse o que fiz para os pôr lá dentro?
Copperheads kadar gösterirseniz sorun neden, aksi takdirde onları ikna edeceğiz ya da onları eşlik.
Se aparecerem desordeiros a causarem problemas dá-lhes a volta, ou então coloca-os na rua.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]