English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ Y ] / Yazık olur

Yazık olur translate Portuguese

335 parallel translation
Yoksa seni o kadar uğraşıp da hapisten erken çıkarttığıma yazık olur. Sadece senin için bir şeyler ifade eden herkesi öldürmeme yarar.
Seria uma pena ter tanto trabalho para tirar-te da prisão mais cedo, só para acabar por matar todos os teus entes queridos.
Aramızda kalacak, laf sızarsa, birisi için çok yazık olur.
Isto é interno, e se se souber, vai ser mau para toda a gente.
Başına bir iş gelirse yazık olur.
Seria uma pena se tivesse um acidente!
Bunu öğrenmezsem yazık olur, çok yazık olur.
Será uma pena se não sair bem. Muita pena, mesmo.
Ters taklayı da öğrenmezsem çok yazık olur gerçekten.
Sim, será uma pena se isto também não sair bem.
Johnny'nin partisine yazık olur.
Vai estragar a festa do Johnny.
Eğlencenizin yarım kalması yazık olur.
É uma vergonha vir até aqui e perder sua diversão.
Geçici bir kadın tutmak yazık olur.
Não vale a pena dar o trabalho a outra pessoa.
Böyle güzel bir şapkaya yazık olur.
Que pena! É um chapéu tão jeitoso.
Çok yazık olur bu sürede çamurluğunuz falan parçalanırsa.
Seria uma lástima que tivessem um acidente com o seguro a descoberto.
Ulaşamazsam yazık olur.
Seria uma pena que não pudesse chegar agora.
Paslı gibi. Eli kayabilir. Ve çok yazık olur.
Pode falhar... e isso seria pena.
Fransa'daki en eski ailenin sonu böyle olacaksa, gerçekten çok yazık olur.
Seria uma pena acabar assim a mais antiga família da França.
Gece ay ışığında sarhoş Kapo ile karşılaşan zavallıya yazık olur.
Desgraçado daquele que encontre um Kapo embriagado ao luar.
- Terfiinizi daha almadan kaybetmeniz yazık olur.
Seria uma pena... perder a promoção antes de consegui-la.
Yazık olur.
Seria uma pena.
Bütün bunlardan sonra, Calvera gelmezse, ne kadar yazık olur!
Se o Calvera não vier, depois de tudo isto, que desperdício!
Yazık olur, çünkü buradan daha ucuzunu bulamayız.
Seria uma pena, porque não encontraríamos uma casa mais barata.
Kırmak yazık olur.
Seria uma pena parti-la.
Öyle bir şey olursa yazık olur.
Seria lamentável, se isso acontecesse.
Yazık olur.
Não pode fazer isso!
Çok yazık olur.
Seria uma pena.
Gizli tutulursa, yazık olur, öyle değil mi?
Quando se guarda segredo, está-se a desperdiçá-lo, entendes?
Doğru dürüst bakılmazlarsa, çok yazık olur.
E se não forem tratados corretamente é crime.
Beyler, af buyurun, ben buranın yabancısıyım ve dediklerinizden pek bir şey anlamadım... ama bence kendi aramızda kavga etmeye başlarsak... ya da hepimizin baş koyduğu bu işten vazgeçersek çok yazık olur.
Cavalheiros, desculpem, sou um estranho e não estou por dentro do assunto, mas penso que seria uma pena se nos desentendêssemos, ou se abandonássemos aquilo que nos propusemos alcançar.
- Kardeşimin demek istediği yazık olur, eğer...
- O que o meu irmão quer dizer é que seria uma pena se...
Biri onları ateşe verirse yazık olur.
Seria uma pena se alguém lhes deitasse fogo.
Çok yazık olur, çünkü bunlar çok pahalı.
E isso seria uma pena, porque são muito caras.
Bizden kimseye sözetme, yoksa kızlara yazık olur.
E não fale a ninguém desta visita ou elas vão pagar muito caro -
Bu pastayı yemezsek yazık olur.
Um bolo é demasiado bom para não ser comido.
İlaçlama şirketinin gelip burayı talan etmesi çok yazık olur. Dolaplarınızı indirirler.
Seria horrível se um exterminador a viesse estragar de uma ponta à outra, desse cabo dos armários, arrancasse isto.
Uğruna bir hayat harcanmış bunca şeye yazık olur sonra!
Seria uma pena ver desperdiçado o trabalho de uma vida.
Bu alanı çöplük olarak kullanmak yazık olur diye düşündük.
É um crime deixar que esse terreno se converta em depósito.
Böyle bir kızı kaybetmek yazık olur.
E perder-se uma rapariga linda como tu seria um desperdício.
Eroinimizi göndermeye kalktığımızda 50 polis bizi kuşatırsa çok yazık olur.
Seria uma pena se fôssemos entregar a heroína rodeados pela Polícia.
Onu kirletirsek çok yazık olur.
Seria uma pena estragá-lo.
Burada o kadar garip ve güzel şeyler var ki yok edersek yazık olur.
Há muitas coisas estranhas e boas aqui para destruir.
Garip bir yer, yazık olur.
É bizarra demais para ser destruída.
Şimdi kendin için bir şeyler yapmaya çalışmak esin vermeni engeller, yazık olur.
O que fizeres por ti agora é um desperdício de espírito.
Çok küçük bir miktara mâl olur, bugüne kadar verilen emekleri hebâ etmek yazık olur.
Os custos seriam desprezíveis. E seria uma pena desperdiçar todo o trabalho que já foi feito, não?
Elbette yazık olur tatlım.
Claro que seria, querida.
Biliyor musun Marcie, bu kadar parayla Las Vegas'tan ayrılsak yazık olur.
Sabes, Marcy, é uma pena sairmos de Vegas com tanto dinheiro.
Güzelim takımı ziyan edersek yazık olur.
Sim... É uma pena um tecido tão bom ser desperdiçado. O que achas...
O mektupta bütün yaptıkların yazıyor, aşkım. Yani o silahı ateşlemen aptallık olur.
A carta conta tudo sobre ti, por isso seria tolice disparares essa arma.
Erken gelen baharın yazı kısa olur.
Verão curto, Primavera precoce.
Mahzenler soğuk olur Nevers'de, yaz kış.
as caves de Nevers são frias tanto de verão como de Inverno.
Çok yazık olur.
- Ah sim?
- Yazık, ziyan olur.
- É pena desperdiçá-la.
- Orası kışın soğuk, yazın sıcak, yağış olmadığı zaman tozlu olur bunu da sevmedi.
Muito frio no inverno, e calor no verão... e havia muito pó quando estava seco. E ela não gostava.
Amerika'ya yazıp göndermem gereken haberler var, artık büroya gitsem iyi olur.
Gosto demasiado de ti. E com isto vos deixo. Tenho de ir para o escritório.
Ve belki sen kızın nereye kayıtlı olduğunu bulabilirsin. Belki üstünde isim yazılı gümüş çatal bıçakları da iyi olur.
Descubram onde ela colocou a lista, talvez um jogo de mesa seria bom.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]