English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ Ç ] / Çok gençti

Çok gençti translate Portuguese

181 parallel translation
Oysa ki o çok gençti ve çok zalimce öldü.
Mas ela era tão jovem e morreu tão cruelmente.
... ve o yüz çok gençti. Kafamı karıştırdı.
Confundiu-me.
Çok gençti,... ve arkasında küçük bir çocuk bıraktı.
Ela era tão jovem... e partir assim deixando uma doçura de garoto para trás.
Çok gençti. Ona silah kullanmayı ben öğretmiştim.
Era jovem, ensinei-o a empunhar uma arma e a disparar.
Ama çok gençti. Ciddi bir şey değildi aramızdaki.
Mas ele era demasiado novo, não era sério.
- Çok gençti.
- Ele era tão jovem.
O zaman çok gençti.
Nessa altura, não passava de uma rapariga.
Çok gençti, neşeliydi ama konumuna göre fazla hırslıydı.
Ela era muito nova mas muito ambiciosa, para além das suas posses.
Kalp krizi için çok gençti.
Era muito novo para ter um ataque cardíaco.
Çok gençti.
Ele era muito jovem.
İnanamıyorum. Çok gençti.
Não podia acreditar, um rapaz tão pequeno.
Evet, çok gençti.
Sim, jovem de mais.
Kız çok gençti. Galiba... 17 ya da18 yaşındaydı.
A rapariga era muito nova, tinha uns 17 ou 18 anos, parece-me.
Senin için çok gençti, biliyorsun.
Era demasiado novo para ti, sabes?
Evet, gerçekten çok gençti.
Muito jovem, sem dúvida.
Onun için çok gençti.
Ela era muito nova para ele.
Büyük İskender de dünyanın yarısını fethettiğinde çok gençti.
Com a minha idade, Alexandre O Grande conquistou meio mundo.
Ve Megan, ah... Çok gençti. - Elde etmek çok kolaydı.
A Megan era tão jovem, tão fácil de conquistar.
İlk cinayet davasıydı. Daha çok gençti, yıllar öncesinden bahsediyorum.
O seu primeiro caso de assassinato, nessa altura ele era um jovem PAD, estamos a falar de há anos atrás.
- Çok gençti ha?
- Assim tão jovem!
Annenle baban evlendiğinde ikisi de çok gençti.
Sua mãe e seu pai se casaram quando eram muito imaturos.
Çok gençti... Belki de annem bu yüzden beni bu kadar koruyor.
Como era muito nova, agora a minha mãe protege-me muito.
Çok gençti.
Ele era tão jovem.
- Bizden ayrılmak için çok gençti.
Ele era demasiado novo para nos levarem assim.
Çok gençti,... tutkuyla doluydu,
Ele era tão novo, com tanta paixão,
Bilmiyorum. Bence çocuk sahibi olmak için çok gençti.
Não sei, ele pareceu-me novo de mais para ter filhos.
Benim için çok gençti ama nasıl denir büyüleyiciydi.
Era jovem de mais para mim mas era encantadora.
- Çok gençti.
Não deves culpá-la, querido. Era muito jovem.
Daha çok gençti. " derler.
E : "Era tão nova"!
- Evet. - Çok gençti.
Sim.
Daha çok gençti
Ele era tão novo.
Çok gençti.
Parecia muito novo.
Billy çok gençti.
O Billy só era jovem.
Çok gençti ve hiç bir şey bilmiyordu.
Naquela idade, já não era nenhuma miúda, e nunca tinha feito nada.
O da, Jim de çok gençti.
Ele e o Jim eram muito novos.
Evet, çok gençti. Fabrikada çalışıyordu.
Sim, ela era jovem, trabalhava numa fábrica.
Gerçi çok gençti, ama neyse.
Está bem, ela era nova.
Çok gençti.
Era tão nova.
Öldüğünde çok gençti, Curt.
Ele era um jovem quando foi para lá.
O çok gençti. Sen daha da gençsin.
Era muito jovem.
Bir de sevimli bir Meksikalι kιz vardι, çok iyi ve nazikti, çok da gençti.
Também havia uma rapariga mexicana encantadora, simpática, gentil e jovem.
Oldukça gençti. Epey gençti. Çok sevimliydi.
Ele era muito novo e era muito simpático, mas estávamos sempre a sentir que eles nos odiavam, o que acho que era verdade.
Hayır, bu değil. Çok daha gençti.
Não, não é ele, ele era mais jovem.
Çok harika bir çocuktu. Tamam gençti.
Ela era uma miúda bestial, mas muito nova, não é?
İnsanlar gençti! Şimdi her dört kişiden biri yaşlı. Bu çok sıkıcı, meleğim.
Porventura, também é enfadonha, com as suas leis e triângulos, sem duendes e, certamente, sem Deus.
Çok akıllı bir gençti.
Um jovem muito inteligente.
- Çok cömert bir gençti.
Ele sempre foi um rapaz generoso.
İnsanlar bunların olabileceğini çünkü Fransızların çok modern olduğunu söylüyorlardı ve O adamdan daha gençti.
os Franceses são muito modernos. diziam as pessoas...
Çünkü benden çok daha gençti
Ela é mais nova do que eu.
Arkadaşım çok gençti.
Minha amiga era muito jovem.
O çok... O çok gençti.
Era tão nova!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]