English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ Ç ] / Çok geç

Çok geç translate Portuguese

10,891 parallel translation
Çok geç geliyorsun.
Tu chegas a casa tão tarde.
Fakat müvekkilleri MR çektirmeyi reddettiği için çok geç teşhis konmuş.
Mas descobriram tarde, porque o cliente deles recusou a ressonância magnética.
- Çok geç, Şef.
- É tarde demais, Comandante.
- Çok geç kaldım. Jackson, hey.
Esperei muito tempo.
Çok geç.
VERDADE OU CONSEQUÊNCIAS
Çok geç kaldın.
Chegaste tarde.
- Zaten artık çok geç.
E, de qualquer maneira, é demasiado tarde.
Kendin söyledin. Artık çok geç.
Tu mesma disseste, é tarde demais.
Dur! Çok geç kaldık!
É demasiado tarde!
Çok geç kaldınız.
Vocês estão atrasados.
Çok geç.Düşük seviye melekler burda.
É demasiado tarde. Os anjos inferiores estão aqui.
Çaban için teşekkür ederim, gerçekten, ama çok geç. Kapıları açılıyprum.
Agradeço o teu esforço, a sério, mas é demasiado tarde.
Ama maalesef çok geç, fazla yaklaştı.
Mas receio que seja tarde demais. Ele está demasiado próximo.
Böyle gelişmeye devam ederse ne yapmaya karar verdiğimizin bir önemi olmayacak çünkü o zaman, çok geç olacak.
Se continuar a progredir desta forma, não importará aquilo que decidamos fazer, porque nessa altura, será demasiado tarde.
Çok geç.
Demasiado tarde!
Artık çok geç kaldın.
Agora estás demasiado atrasada.
Çok geç değil.
- Não é um oito.
Çok geç olmadan o canavarı çıkarmaya çalışacağım.
Vou tentar exorcizar esse monstro antes que seja tarde demais.
Artık çok geç.
Ela já foi demasiado longe.
Fakat o güçlerin çok geç kalmasından korkuyorum.
Mas temo que essas forças cheguem tarde demais.
Çok geç olmadan karar vermek zorundasınız.
Têm que decidir, antes que seja tarde.
- Artık çok geç.
Bem, agora já é tarde.
- Çok geç.
É tarde demais.
Çok geç Batman.
Demasiado tarde, Batman.
Dostum! Çok geç kaldın.
Imbecil, chegaste tarde de mais.
Bir şey söylemezsem, çok geç olana kadar bir şey söylenmeyeceğinden kaygılanıyorum.
Mas temos que se não disser nada, que nada será dito... até que seja tarde demais.
Çok geç.
Isso será tarde demais.
Öğle yemeği için çok geç kaldın, akşam yemeği için de... -... çok erken geldin kocacığım.
Chegaste tarde para o almoço e cedo demais para o jantar, marido.
- Ya çok geç, ya da çok erken.
Dermasiado tarde ou cedo demais.
Adalet orgazm gibidir asla çok geç gelmemelidir
A justiça é como um orgasmo. Nunca vem tarde.
Konusu açılmışken, hâlâ çekilmen için çok geç değil.
Dito isto, não é tarde para desistires.
Çok geç dostum.
Tarde demais.
Çok geç kaldık.
Chegamos tarde.
Çok geç kaldık.
Chagamos tarde demais.
Noel yemeğini bilerek 18'ine ayarladım ancak çok geç oldu.
Gravei o meu jantar especial de Natal no dia 18, depois, seria tarde demais.
- Çok geç, uyudular bile.
Tarde demais, já estão a dormir.
Ben bile çok geç kalmadan adım at demiştim.
- Até te disse para avançares antes que fosse tarde demais.
Tahmin et ne oldu, artık çok geç.
Sabes que mais? Já é tarde.
Benim için çok geç ama senin için değil.
É tarde demais para mim. Mas não para ti.
O zaman çok geç olur.
Depois, será tarde demais.
Değerlendirmek için çok geç olmadan.
Antes que seja tarde demais.
Çok geç olmadan kendini kurtar.
Salva-te antes que seja demasiado tarde. - Sai da minha cabeça!
Artık çok geç.
É tarde demais.
Ve bir gün bunun farkına varacaklar fakat çok geç olacak.
E um dia, eles vão descobrir, mas será tarde demais.
- Onu sopayla dövmek için hala çok geç değil.
Ainda há tempo para lhe acertar com um bastão.
Çok geç demek de ne?
Que conversa é essa de "tarde demais"?
Ama gitmeyeceksiniz çünkü er ya da geç satmak istediğinde fiyatın çok daha altında bir fiyata gideceğini biliyorsun.
Mas não vai fazer isso, porque sabe que a oferta vai baixar ainda mais quando ele quiser mesmo vender.
Fakat çok geç kalmıştın.
Mas era tarde demais.
- Ne yazık ki elimizde çok az var ve geç kaldık.
Infelizmente, era tarde demais.
Abbie buradan çıkman gerek. Artık çok geç.
Abbie, tens que sair daqui.
- Yarın çok geç olabilir.
Amanhã será tarde demais.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]