English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ Ç ] / Çok işim var

Çok işim var translate Portuguese

843 parallel translation
"Bu öğleden sonra yapacak çok işim var maalesef."
Oh, infelizmente tenho muitas coisas pra fazer esta tarde.
Yapacak çok işim var.
Tenho mais que fazer.
Yapacak çok işim var.
Tenho muito para fazer.
Yarına çok işim var.
Tenho muito trabalho, amanhã.
Yapacak çok işim var, önemli şeyler.
Eu tenho muito que fazer. Coisas importantes. Carol...
Çok işim var.
Vamos, Bruce. Bebe um pouco.
Çok işim var.
Por isso não temos muito tempo. - E eu tenho muito que fazer.
- Çok işim var. - Dur.
Se vocês me dispensam...
Acele edin. - Lütfen, çok işim var.
Não poderá ir muito longe!
- Meşgulüm. Çok işim var...
- Estou ocupado.
Bu sabah çok işim var.
Há muito que fazer.
Yapacak çok işim var.
Tenho muito que fazer.
Pekala, Sana şu Beşbin doları vereceğim... Çünkü yapacak çok işim var ama kavga edecek zamanım yok.
Vou dar-lhe esses 5.000 porque tenho muito o que fazer e pouco tempo para discutir.
Bunları tartışamayacak kadar çok işim var çocuklar.
Não tenho tempo para discussões.
Çok işim var.
Tenhot anto que fazer.
- Yapacak çok işim var. Daha eşyalarımı toplamadım.
- Ainda não fiz as malas.
- Gördüğün gibi çok işim var.
- Como vês, estou ocupadíssimo.
Nasıl? Ama çok işim var.
Mas eu estou a trabalhar!
Biliyorsun, bir saatim ve yapacak çok işim var.
Sabes que só tenho uma hora, e tenho muito que fazer.
Seninle yapılacak çok işim var.
Tenho muitos negócios que eles lhe vão propor.
- İsterdim ama çok işim var.
- Eu gostava, mas tenho muito que fazer.
Hem çok işim var, hastane, okul.
Tenho de trabalhar no hospital e na escola.
Akşam yemeğinden önce yapacak çok işim var.
Tenho muito por fazer antes de jantar.
Yapacak çok işim var.
Bem, tenho muito que fazer.
Biliyorum baba ama çok işim var.
- Eu sei, papá. Aqui é uma...
Baksana, çok işim var. Ben...
Tenho muito trabalho a fazer.
Hatta mısınız? Kusura bakmayın çok işim var!
Perdoe, mas tenho muito que fazer.
- Affedersiniz Bay Ewell, çok işim var.
- Com licença, Sr. Ewell, tenho de ir.
- Pek çok işim var.
- Tenho vários.
Saat 16 : 30'u geçiyor. Benim de yapacak çok işim var.
Sim, são 4 e meia da tarde e também tenho o que fazer.
- Evet, ama çok işim var.
Sim, mas não tenho tempo.
- Sen de gelsene. - Hayır, yapacak çok işim var.
Tenho muito que fazer, em vista dos recentes desenvolvimentos.
- Gerçekten çok işim var.
- Estou mesmo muito ocupada.
- Bugün çok işim var.
Tenho um dia cheio hoje.
O kadar erken değil. Yarın yapacak çok işim var.
Ah, eu espero manhã, por uma visita.
Şimdi benim çok işim var.
Agora eu tenho, um monte de trabalho.
Yapacak o kadar çok işim var ki...
Tenho tanto por fazer...
- Buhar kaçırıp, patladı. - Patladı. Kusura bakma delikanlı, yapacak çok işim var.
Bem, desculpe-me, jovem, tenho muito que fazer, porque o Mestre da Estação foi cortar o cabelo a Leeds, sabe?
Kahve içmek isterdim ama çok işim var.
Adoraria um café, mas tenho muito trabalho para fazer.
Çok sağ olun, sirke gitmeyi çok isterdim ama davetiyeniz sizde kalsın çünkü bu gece başka işim var.
Obrigada, Guarda. Adora ver o circo, mas fique com os bilhetes que eu hoje estou ocupada.
- Tommy çok işim var.
- Estou ocupada.
Imkan yok, çok isim var.
Nem pensar, tenho muito que fazer.
Çok iyi bir isim hafızan var.
Tem boa memória para nomes.
Cidden, şunu söylemeliyim, bence çok daha güzel bir sürü isim var.
Bem, a sério, Gwendolen... devo dizer que existem muitos outros nomes engraçados.
- Çok işim var.
Estou ocupado.
Hayir, Paris'de çok isim var.
Não, tenho muito que fazer em Paris.
- Çok işim var.
- Muito que fazer.
- Çok önemli bir işim var da.
- Tenho um assunto muito importante.
Senin için çok özel bir işim var, sadece sana.
Tenho um trabalhinho muito confidencial para ti. E para mais ninguém.
Çok garip ve kirli bir işim var. Ne yapalım, kabul ediyorum.
É um trabalho sujo e perverso, por isso não me culpe.
Şimdi izin verirsen bir sürü işim var. Warren'la daha çok zaman geçirmeliyim. Chemical Foods'la hayatımı planlamalıyım.
Agora se me dá licença, tenho muito que fazer... tenho que ficar mais tempo com o Warren, planejar minha vida na Chemical Foods... e preciso do meu telhado!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]