English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ Ç ] / Çıkar onları

Çıkar onları translate Portuguese

1,130 parallel translation
Kadın! Çıkar onları!
Mulherio, as vacas!
- Çıkar onları oradan, şimdi!
- Tire-os de lá, agora!
Çıkar onları buradan!
Tire-os daqui!
Onları çıkar ve sıkı güvenlik altında tut Yüzbaşı.
Traga-os para fora, capitão, e mantenha a vigilância apertada.
Kendini savunmaya öyle alışırsın ki, orada olduklarını bile unutursun, ta ki bir şey ya da biri çıkar, ve seni onları göz kapalıyken gören biri haline getirir.
Então, habitua-se às defesas e esquece que estão ali até que algo ou alguém aparece e faz-nos olhar com atenção.
Çılgınlık nedir? Onlar sorun çıkarıcı ve münasebetsiz.
Não se sabe o que é a loucura... eles incomodam, são desconfortáveis,
Onları döngüden dışarı çıkar?
Tirá-los do ciclo de decisão?
Onlar daha karışık olurlar. Senin dışarı çıkmana yardım etmek zorundadırlar.
Quanto mais complexos forem, mais têm de te ajudar.
Bu küçük aletle gırtlağın eko yaparak onların sesini çıkarıyor.
Esta porcariazinha faz reverberar as nossas laringes, imitando este som.
- Çıkarın onları.
Tira-os de lá. Vamos.
Onları yürüyüşe çıkarıyorum, kitap okuyorum çarşaflarını değiştiriyorum, TV izlemeye götürüyorum.
Levo-os a passear, leio-lhes histórias assôo-lhes os narizes, mudo-lhes as arrastadeiras levo-os à sala de TV.
Jim, hemen onları buradan dışarı çıkarın.
Jim, tire-os daqui imediatamente.
Hazine haritaları yapardı, biz de onları izler ve öbür tarafta olanları kazıp çıkarırdık.
Ele fazia mapas de tesouros, nós seguíamo-los e desenterrávamos o que estava na outra ponta.
Onları buradan dışarı çıkarırız.
Nós os ajudaremos a sair.
Çıkar onları.
Traga eles aqui.
Çıkarın onları.
Entreguem-nos.
Çıkarın onları buradan!
Tire-os daqui! Tire-os daqui!
Onları buradan çıkarın!
Todos para fora!
Adam hapisten çıkar ve onların adama borcu vardır ve ona bir iş veririrler.
Não, não. Ele sai da choldra e eles estão em dívida para com ele.
Bu beni çileden çıkarıyor çünkü onlar da bu sorunun bir parçası olacaklar.
E isso põe-me fulo porque eles vão acabar por ser uma parte do problema.
- Onları çıkarın. - Bugün muayene oldum.
- Retirar a roupa.
Biz daldık, riske alışığız, onların tepesine ama gemimiz sürekli çalışır ve gururla limana çıkar.
Nós sabemos o que está sendo empurrado O abismo. Mas o nosso navio navega constantemente para a sua porta.
Onları buradan çıkarın.
Tirem-no daqui.
Avrupa'daki 262 prensesin 165'i 80 yaş üstünde, onları çıkar, 47'si 10 yaşın altında, onları da çıkar, 39'u deli.
Das 262 princesas na Europa, 165 têm mais de 80, estão de fora, 47 têm menos de 10, estão de fora, e 39 são doidas.
Onları yoldan çıkarın.
Tira-os da estrada.
Stretch, onları balayı odalarına çıkarır mısın.
Leva-os daqui, Stretch. Mostra-lhes a suite nupcial.
Onların kızmasını sağla, cebinden yüzüğü çıkar ve elinle "Z" harfi yap.
Deixas que se zanguem, apontas para a aliança no bolso e fazes a marca do Z.
- İlk onları çıkar!
- Vai soltá-los!
Onları terasa çıkarın, yıldızları gösterin.
Mostrem-lhes os arredores, subam ao terraço.
Onları yukarı çıkar!
Leva-os lá para cima!
Suçluları bana gönderiyorlar, ben de onları programa çıkarıyorum ; sen de gördün.
Eles enviaram os condenados e eu ponho-os no programa.
Onları hatırlarsınız. İşte oradalar ve şu anda Maui güneşinin tadını çıkarıyorlar topluma olan borçlarını ödediler.
Aqui estão eles neste preciso momento... bronzeados pelo Sol do Mauí... pagaram a sua dívida com a sociedade na totalidade.
Lütfen onları binadan çıkarır mısınız?
Por favor, acompanhe-os à porta de saída do edifíicio?
Birilerinin ofisinde onlar sizi dışarı çıkarana kadar durmak ve başkalarının eğitim haklarına karışmak.
Sentar-se no escritório de alguém para o outro sair. E interferir com o direito dos outros de obter uma boa educação. Ei, meu!
Eğer savunma bunu ortaya çıkarırsa artık onların tanığı olur.
Ou melhor, se a defesa a descobre, passa a ser testemunha deles.
Çıkarın onları oradan!
Tira-os do carro!
Hepsi gözden çıkarılabilecek Datalardan oluşan bir orduyla, onların refahını, ya da neler hissettiklerini düşünmen gerekmez.
Com um exército de Datas, todos descartáveis. Não vai precisar preocupar-se com o seu bem-estar ou como se sentem.
Sonra da onların giysilerini çıkarıyorsun.
Despes-os também.
Onları eski yatak odana çıkarıyorum.
Levarei-as a sua velha habitação.
Çıkarın onları!
Ponha-os para fora!
- Çıkarın onları buradan.
- Tirem todos daqui.
Bu kadarı yeter, onları derhal arazimden çıkarın, yoksa onları çiğneyeceğim.
Ok, tira-os da minha terra agora ou atropelo-o!
Eski plakları çıkarıp kadına bunca yıl onları sakladığını gösterirsin. Böylece harika, duygusal biri olduğun anlaşılır.
Pegamos nos discos antigos, mostramos à miúda que os guardámos, mostrando que és um individuo sentimental.
Bütün bu pırlantalı, kürklü insanlar... soyuldu mu, tecavüze uğradı mı onların babası olup çıkarım.
Toda esta gente aqui, com as suas jóias e peles, por vezes é assaltada, violada, e de repente pareço paizinho deles.
Hayır, çıkar onları.
Não, tira-as.
Çıkarın onları odadan!
Tirem-nos de lá as solteiras.
Bu gece katılacağımız küçük parti bizlerin olduğu kadar onların da çıkarına.
Bem, esta festinha a que iremos hoje... é para o benefício delas tanto quanto para o nosso.
Çıkarın onları!
Estão me matando.
Çıkarın onları buradan!
Venham! Tirem eles daqui!
Çıkarın onları! Çıkarın onları!
Tirem eles daqui!
- Onları çıkar tuzağa düşecekler.
Vão cair numa armadilha!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]