Çıkarın onları translate Portuguese
455 parallel translation
Çıkarın onları!
Tirem-nos dali!
Çabuk olun, sizi aptallar, çıkarın onları.
Rápido, idiota! Solte-os!
Çıkarın onları.
Vamos.
Yapın gerekeni : Kazıp çıkarın onları.
Terão de fazer isso mesmo, desenterrá-los.
Çıkarın onları.
Saca-lhes!
Çıkarın onları buradan.
Levem todos pra fora.
Çıkarın onları dışarı!
Trá-los para fora!
Merrihew, çıkarın onları ordan.
Merrihew, vá buscá-la.
Çıkarın onları.
Leva-os.
Çıkarın onları!
- Não. Tirem-as!
Çıkarın onları o zaman!
Então que saiam.
Çıkarın onları!
Tirem-nos para fora!
Çıkarın onları buradan!
Leva-os daqui para fora!
- Çıkarın onları!
- Ponham-no a postos!
- Çıkarın onları buradan!
Tirem-nos daqui!
- Çıkarın onları hemen!
- Tira-mas, já!
- Çıkarın onları.
Tira-os de lá. Vamos.
Bakın mösyö, her fırsatta onları güneşe çıkarıp çocuklar gibi oynamalarını sağlıyorum.
Sabe, monsieur, quando posso, gosto de as levar a apanhar um bocado de sol... e deixá-las brincar como... crianças.
- Rüzgar çıkar çıkmaz onları bırakın.
- Lance-os logo que o vento irrompa.
Çıkarın onları.
Solte-os!
Onlar ancak küçük bir yangın çıkarır.
Que o façam, será um pequeno incêndio.
Onları çıkarınca, halının saçaklarına ayakların dolanır ve çuvala dönersin.
Tirou-as, deu um nó nas pernas e fez um saco.
Eğer onları şimdi buradan çıkarırsak yarın tekrar savaşabilirler.
Se recuarmos agora, eles lutarão de novo amanhã.
Onları dışarı çıkarın ve Baron Gruda'nın takdirine bırakalım.
Levem-nos lá para fora e entreguem-nos ao barão Gruda.
Onları yürüyüşe çıkarır mısınız?
Você passeia com eles?
Onları baştan çıkarıcı artist kızların pençesinden ve zenginlerin aşırı tutkulu kızlarından kurtaran kızı mı diyorsun?
É a rapariga que os salva das garras das coristas sedutoras e das filhas apaixonadas dos abastados?
Şimdi, onları buradan çıkarın, hepsini.
Agora, tire-os daqui, a todos.
Deniz kaplumbağalarına dalış yapıyor onları sırtüstü çevirip yumuşak karınlarını ortaya çıkarıyor alt kısımlarını yırtarak açıp etlerini paralayıp yiyorlardı.
Mergulhavam em direcçäo às tartarugas viravam-nas ao contràrio para expor o corpo mole... : rasgavam-nas : ... e retiravam e comiam a sua carne :
Onlar için çabalarsın, yaparsın, denersin, için dışına çıkar.
Lutamos, construímos, tentamos mudar tudo por elas.
Onları dışarı çıkarın ve tutuklayın.
Levem-nos e acorrentem-nos.
- Onları buradan çıkarın.
- Tire-os dali.
Kayak takımlarını alacağız. Çıkar onları.
Tire os skys.
Onları çözmek için bir hafta ver, yeter, sonra Japon konum planını çıkarırım. - Seni kaybetmek istemeyiz.
Só preciso de uma semana, ou 10 dias, para me aproximar dos nossos irmãozinhos amarelos e fazer um esquema das posições japonesas.
Şimdi onları buradan çıkarınız.
Leve-as daqui.
Onu bir ağaca astılar genç kızlarını onun önünde ortaya çıkardılar ve onların karınlarını deştiler.
Eles amarraram-no a uma árvore trouxeram as suas filhas adolescentes para a frente dele e estriparam-nas.
Onları sudan çıkarın!
Tirem-nos da água.
Onları hemen çıkarın.
Levem-nos daqui.
Bununla birlikte onlar, hayvanat bahçesinin hastanesinden alınıp..... bir otele yerleştirilecek ve ayrıntılı bir şehir turuna çıkarılacaklar.
lrão da enfermaria do Zoo para um hotel, e irão conhecer a cidade.
Ve sen de bilim uğruna onları, parçalıyor, organlarını çıkarıyor ve karşılaştırmalar yapıyordun. Neleri?
A bem da ciência, dissecou, extraíu e comparou estatísticamente...
Onların yardımıyla, eskisi gibi soframıza et çıkarır geceleri rahat uyur, bıçakları şölenlerimizden uzak tutarız.
Para, com a ajuda deles, podermos ter carne de novo na mesa dormir á noite, e livrar banquetes de facas ensanguentadas.
Fitillerle ne yapılacağını biliyorum. Yalnızca onları çıkar buradan!
Sei o que se faz com supositórios.
Hadi, onları odalarınıza çıkarın kızlar.
Venha, levem-nos para os vossos quartos, meninas.
Bence onları teşkilattan çıkarın!
Não são da mesma estirpe que você!
Ama onları, bu kalabalığın içinden nasıl çıkarırsınız, bilmiyorum.
Não sei como vão passar por esta multidão.
- Onları çıkarın!
- Levem-nos daqui.
- Tamam. Onları içeri alın, yolcuları çıkarın.
Levem-nos lá para dentro e mandem sair os passageiros.
Çıkarın onları.
Tirem-nos daqui!
Giddings'i alıp onları yarın çıkarırım.
Certo. Vou buscar o Giddings e tiramo-los de lá amanhã.
Kendini savunmaya öyle alışırsın ki, orada olduklarını bile unutursun, ta ki bir şey ya da biri çıkar, ve seni onları göz kapalıyken gören biri haline getirir.
Então, habitua-se às defesas e esquece que estão ali até que algo ou alguém aparece e faz-nos olhar com atenção.
Bu küçük aletle gırtlağın eko yaparak onların sesini çıkarıyor.
Esta porcariazinha faz reverberar as nossas laringes, imitando este som.
Onları yürüyüşe çıkarıyorum, kitap okuyorum çarşaflarını değiştiriyorum, TV izlemeye götürüyorum.
Levo-os a passear, leio-lhes histórias assôo-lhes os narizes, mudo-lhes as arrastadeiras levo-os à sala de TV.
onları 229
onların 83
onları seviyorum 37
onları istemiyorum 21
onları tanımıyorum 26
onları gördüm 114
onları buraya getir 21
onları göremiyorum 34
onları öldüreceğim 28
onları görüyorum 24
onların 83
onları seviyorum 37
onları istemiyorum 21
onları tanımıyorum 26
onları gördüm 114
onları buraya getir 21
onları göremiyorum 34
onları öldüreceğim 28
onları görüyorum 24
onları tanıyorum 29
onları takip et 20
onları yakaladım 20
onları bırak 18
onları duydum 18
onları rahat bırak 26
onları bana ver 22
onları canlı istiyorum 17
onları buldum 52
onları tanıyor musun 38
onları takip et 20
onları yakaladım 20
onları bırak 18
onları duydum 18
onları rahat bırak 26
onları bana ver 22
onları canlı istiyorum 17
onları buldum 52
onları tanıyor musun 38