Bak söylüyorum translate Russian
350 parallel translation
Bak söylüyorum, bir şey daha olursa kafayı yiyeceğim.
Право слово, если случится еще что-то, я сойду с ума.
Bak söylüyorum, O bir deli.
Mы нaймeм кoгo-нибyдь дpyгoгo нa eгo мecтo.
Değiş tokuşu bir saatte yapabiliriz. Bak söylüyorum.
Мы могли бы получить все остальное через час!
- Bak söylüyorum Bob, yağ oraya konuyor.
Говорю тебе, Боб, сюда заливают масло.
Hadi ama bak söylüyorum sana.
Я же тебе все объяснила : это просто игра.
Ama bak söylüyorum, bunu daha fazla sürdürmeyeceğim Ariane ve ben daha büyük bir daireye geçeceğiz.
Только я в этом не участвую. Мы хотим снять квартиру. Скоро мы переедем.
- Bak, sana söylüyorum işte...
Слушайте, говорю вам... Вы же не думаете, что я слепой?
Söylüyorum bakın! Kaç para tutarsa, siz ödersiniz.
Это тебя касается, они скажут сколько нужно заплатить, ясно?
Kulübe gidip kağıt oyunlarına bakıyorum, günaha karşı koyduğumu kanıtlamak için bir bardak su söylüyorum.
И я говорю себе : "Пойду в клуб, посмотрю на игру и закажу лишь стакан воды. Я докажу себе, что умею воспротивиться соблазну!"
Bak, ne yapacağını söylüyorum.
Подожди, я скажу, почему
Bak ben ne yaptığımı sana hep söylüyorum, sense hiç söylemiyorsun, baba.
Видишь, я всё время рассказываю тебе, что я делаю. А ты мне никогда.
Benimle ugrasma Mike, söylüyorum bak.
Не хуй со мной играться, Майк, серьёзно.
Bana bak, sana son kez söylüyorum, anlıyor musun?
Значит так : я говорю это в последний раз, Жос, понял?
Bakın, inansanız iyi edersiniz, size bir kere daha söylüyorum... onu kahrolası bir tımarhaneye kapatacak değilim!
Я ещё раз говорю вам и лучше вам мне поверить я не стану сажать её в какой-нибудь проклятый дурдом!
Bakın söylüyorum, 200 yıldır bulaşık yıkamaktan bıktım, usandım.
Говорю вам : за 200 лет мне до смерти надоело умываться.
Sigortayı istiyorlar. Bak sana söylüyorum. Senaryoda uçakta geçen sahneler var.
Предупреждаю, в этом фильме есть воздушная акробатика.
Dünyanın her yanında, gelişmekte olan ülkelerde bile kadınlar doğal yollarla dünyaya çocuk getiriyorlar. Tırnak içerisinde söylüyorum, gelişmekte olan ülkelerde bile. Pirinç falan toplarken tarlada, bir bakıyorsun doğuruvermiş.
Да? отсталые страны мира ". и тут внезапно такие : перерезают пуповину и ребенок сидит там в рисе вот так.
Bak, bilgin olsun diye söylüyorum, Tiger'ı etkileyici buluyorum... Bu insanların çoğunu etkileyici bulduğum gibi.
Вот что, для вашего сведения - да, Тигр мне интересен, так же интересен, как и многие из здешних посетителей.
Sana kardeş kardeş söylüyorum bak : İtiraf et şunu.
Я говорю это тебе, как если бы ты был моим братом.
Bak hepinize söylüyorum.
Смотрите, я вам всем говорю.
- Bak bunu tekrar söylüyorum. Tek başına gitmeni istemiyorum.
- Послушай, должен повторить, мне не нравится, что ты пойдёшь один.
Bak, sana söylüyorum.
Смотрите. Говорю вам.
Hemşire, bakın ciddi söylüyorum. Mutfaktakilerle konuşsanız iyi olacak.
Сестра, в самом деле, вам следует серьёзно переговорить с кухней.
Bakın, size oğlunuzun kayıp olduğunu ve üvey ailesinin öldürüldüğünü söylüyorum.
Послушайте, мы же сказали, ваш сын пропал. Его опекуны убиты.
- Demek istediğin nedir? - Söylüyorum bak?
- Что ты хочешь сказать, Альберт?
Bakın, söylüyorum size. Yanlış adamı yakaladınız.
Слушайте, я говорю вам, вы совершаете ошибку.
Size söylüyorum bakın, ben yanlış bir şey yapmadım.
Отстаньте от меня. Говорю вам, я не делал ничего плохого.
Ama söylüyorum bakın, bir daha asla onu yapmayacağım.
Вот что я вам скажу я больше никогда не буду это делать.
Bizden nefret edecek, size söylüyorum bak.
Он возненавидит нас.
Bak, sana söylüyorum...
Мы не можем... Слушай, Иисус, я тебе говорю...
Seth, sana söylüyorum. Bakışından anladım. Özellikle sana baktı.
Сэт, я тебе говорю, он на нас так посмотрел... особенно на тебя.
Ona benim ayak bakıcıma gitmesini söylüyorum.
Я всё говорю ему, чтобы он сходил к моему хиропрактику.
Bak, sana söylüyorum, ben iyiyim.
Слушайте, говорю вам, со мною все в порядке.
Eğer bu elektriği kesersen, seni öldürürüm oğlum Johnny. Sana söylüyorum bak.
Это не моё... только дотронься до выключателя или розетки, и ты труп, Джонни.
Bak, bu defa çok ciddi söylüyorum, artık yalnız oynamak yok.
Я настаиваю. Ты не должен играть один.
Bak, beyni kimyasallarla tedavi etmek taraftarı değilim, ama arkadaşın olarak söylüyorum, bunun üzerine gitmen gerek.
Я не поклонник лечения мозга химикатами. Но как друг - тебе нужно решить это.
Seninle konuşurken bana bak, Jon, bunu söylüyorum çünkü bu kalbimden geliyor.
Смотри на меня, когда я с тобой разговариваю, Джон. Я говорю серьезно, со всей откровенностью.
- Evet, olabilir. Bak Pacey tecrübeme dayanarak söylüyorum, içini pır pır ettiren bir kız karşına kolay kolay çıkmaz.
Пейси, на моей памяти, не многие люди вызывали у тебя это ощущение бабочек.
Nasıl göründüğünü biliyorum, ama şimdiden söylüyorum bak...
Я знаю, как это выглядит, но я тебя уверяю...
Söylüyorum bak, istifa ediyorum.
Я увольняюсь. Это точно.
Şimdiden söylüyorum bak, nişanlandığın gün ben de hamile kalacağım.
В день, когда вы объявите о своей помолвке я объявлю, что беременна.
Bilgin olsun diye söylüyorum, bakımsız olduğu için bu halde.
К твоему сведению, это потому, что он противный.
Bak sana söylüyorum, şu anda kızının ağzında bir alet var.
Я говорю тебе, прямо сейчас во рту твоей девчонки - член. Завали.
Bana bak, bunları niye söylüyorum?
Черт... Кому я рассказываю?
Sabah kalkıp diyeceksiniz ki,... her sabah tıraş olduğumda aynaya bakıp kendime söylerim,... gerçekten söylüyorum : " Bugün kimse günümü zehir edemez.
Ты начинаешь день и говоришь : когда я бреюсь каждое утро я смотрю в зеркало и говорю себе, я на самом деле говорю это, я говорю : Никто не разрушит этот день, никто!
Bak, ben yalnızca söylüyorum. Bunun gerekliliği, yüklendiğin riske değer mi?
Слушай, я просто говорю, ты уверен, что это оправдывает риск?
Sana söylüyorum, Normal, gel kendin bak.
Говорю тебе, Нормал. Просто... Иди и сам посмотри.
Bak şunu söylüyorum, sizin yaptığınız şey diyorum ki o adama olan şey gerçekten çok kötü.
Я хотел только сказать, что это печально, что вы все.... В смысле, печально то, что случилось с тем человеком.
Bak gene söylüyorum bu s.ktiminin adamı güvenilecek adam değil.
Я говорил тебе... на таких людей, мать их, нельзя полагаться.
Hissedebiliyorum, bak sana söylüyorum. Sanki kendi işlerini kurmaya çalışan iki dostu düşün. Diyelim bir bar açacaklar.
Стоит двум друзьям завести свое дело, как появляется девушка и испортит все.
Bakın, büyükbabamın sözleriyle söylüyorum... "Buna cevap verirsem, bütün ilgi kaybolur."
Как говорил мой дедушка,... чтобы добраться до сути дела, приходиться всё ломать.
söylüyorum 133
söylüyorum sana 22
söylüyorum işte 19
söylüyorum size 22
bak sen 266
bak sana ne diyeceğim 109
bak sen şuna 23
bak sevgilim 16
bak şimdi 286
bak sen şu işe 62
söylüyorum sana 22
söylüyorum işte 19
söylüyorum size 22
bak sen 266
bak sana ne diyeceğim 109
bak sen şuna 23
bak sevgilim 16
bak şimdi 286
bak sen şu işe 62