English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ B ] / Başardılar

Başardılar translate Russian

310 parallel translation
Okçuluk yarışmasından sonra idam sırasında Locksley ve adamları kaçmayı nasıl başardılar?
А как Локсли сбежал с казни после турнира по стрельбе?
Belki hepsi deliydi, ama bir şeyi başardılar. Biz toparlanıp son darbeyi vurana dek... düşmanları oyalamayı başardılar.
Может, все они были психами, но сделали одно : они задержали врага до тех пор, пока не подготовились к его разгрому.
Yine de bir şey başardılar Howard Cole'u gülünç duruma düşürmeyi.
Тем не менее, одну вещь они уже сделали Выставили Говарда Коула дураком
Orada yıpranmış Fransızlar mucize eseri Marne nehrinde tutunabildi ve ani saldırılarla Almanları geri püskürtmeyi başardılar.
Французы собрали свои последние силы у реки Марны... и неожиданно предприняли ряд контратак, отбросив немцев назад.
Nasıl başardılar diye şaşkınlık.
А также изумление, что им это удалось.
Bizim gibi onlar da bariyerden sağ çıkmayı başardılar.
Они пережили барьер, как и мы.
İki çok iyi veterinerim benim emirlerim altında hayatını kurtarmayı başardılar.
Двa пpeкpacныx вeтepинapa пoд мoим pyкoвoдcтвoм cпaсли eмy жизнь.
- Bunu nasıl başardılar?
- Как им удалось?
Ama bir şekilde ilişkilerini yürütmeyi başardılar.
Но так или иначе, это срабатывает.
Teşekkür ederim. Sosyal ihtiyaçlarla endüstriyel gelişimin birbirine geçiştiği bu zamanda Müdür La Noce hepiniz tanıyorsunuz ve sayın milletvekili Pedicò ki siyasi alanda büyük yardımda bulundu şu anda ürünlerini dünya pazarına sunarak İtalya'nın istihdamının anahtar kaynağı olan olan Straccolone şirketini kurtarmayı başardılar.
спасибо... и в этом столкновении социальных нужд и промышленного развития капитан Ла Ноче которого мы все знаем и уважаемый Педико, подвизающийся на политической арене успешно сохранили итальянский источник рабочих мест фабрику Страколоне.
Başardılar da.
И им это удалось.
Tanner ve Tono birbirlerini öldürmeye çalıştırlar, başardılar.
Таннер и Тоно покушались на убийство друг друга, в обоих случаях удачно.
Burkit'in ekibi sadece... 28.000 tuğla için yola çıkmıştı... fakat çok daha fazlasını başardılar.
Бригада Биркута уложила не только обещанные 28,000 кирпичей, но гораздо больше!
Sizin için yeterince kötü, onlar için kim bilir nasıl? Şu ana kadar, başardılar, asıl şey başardılar.
Как далеко они прошли, они сделали очень много.
Çarpışmalar esnasında..... İttifakın casusları, İmparatorluğun korkunç silahı..... bir gezegeni yok edecek güçteki zırhlı uzay istasyonu..... ÖLÜM YILDIZI'nın planlarını çalmayı başardılar.
Во время сражения, разведчикам повстанцев удалось похитить секретные планы, связанные с главным оружием Империи - Звездой Смерти, бронированной космической станцией, способной уничтожить целую планету.
Ve sonrasında Portekiz'li kaşifler Dünya'yı baştan başa dolaşmayı başardılar.
А позже португальская экспедиция успешно оплыла кругом этот голубой шар.
Bu çeşitli kültürlerden seyyahlar gezegen çapındaki ilkleri başardılar.
Эти мореплаватели разных культур были первыми исследователями планеты.
Bu esnada, Amerika'da... Robert Oppenheimer ve diğer bilim adamları... üç senedir, gizlilik içinde, yeni bir... atom bombası geliştirme çalışmalarını sürdürüyorlardı. Sonunda başardılar.
Тем временем, в Америке Роберт Опенхеймер и другие ученые, работая 3 года в строжайшей секретности, разрабатывали новый тип оружия...
Başardılar!
Они победили!
Bak. Sonunda gerçekten yararlı bir makine yapmayı başardılar.
Наконец-то люди придумали полезную машину.
- Başardılar.
- Они всё-таки приехали.
Billy ve Charlie, büyük sırlarını yaklaşık 36 saat boyunca tutmayı başardılar. İkisi için de bir kişisel rekordu bu.
Билли и Чарли хранили свою тайну в течении 36 часов, - персональный рекорд для них обоих.
O kaçış sırasında hayatta kalmayı başardılar.
Им удалось выжить.
Chaim ve Selma, özgürlüklerine kavuşana kadar onlarakol kanat gerecek ufak bir çiftliğe ulaşmayı başardılar.
Хайэм и Сэлма набрели на небольшую ферму, где и получили приют до освобождения.
Sasha Pechersky ve birçok adamı Rusya'ya geri dönmeyi başardılar ve Nazilere karşı yapılan savaşa tekrar katıldılar.
Саша Печерский и многие из его подчиненных вернулись в ряды русской армии и продолжали воевать с фашистами.
Tekerlekten sonraki en büyük iletişim aracının içine girmeye çalıştılar ve artık başardılar, açgözlülükleri sınırsız.
Они испоганили лучшее средство коммуникации со времен колеса! А теперь их жадность не знает границ.
Planlandığı gibi robotlar havalanmayı başardılar. Ama kısa bir süre sonra bağlantıyı kaybettik.
Шаттлы вылетели как планировалось, но мы вскоре потеряли контакт с ними
Pek çok çevrede bunu başardılar bile.
И, им это во многом удалось
En zor anlarda tutunmayı başardılar. Mets takımı şu anda ayakta ve heyecanla şampiyonluğu bekliyor.
Конечно, в этом есть и заслуга "Метс" - их преимущество при ловле мяча неоспоримо.
Romanyalıların hattını geçtikten sonra, ilk başlarda 29. birliğin 57. ye karşı gösterdiği başarılara rağmen bugün güneyde de ilerlemeyi başardılar.
А также наш южный фланг. Несмотря на наши первоначальные успехи, 29-я стрелковая дивизия перешла в наступление на немецкие позиции.
Çocuk felcinin tedavisini uzun süre önce bulmayı başardılar.
Уже есть лекарство для лечения полиомелита и довольно давно.
Bunu nasıl başardılar?
Как они это сделали?
Şimdi anlamaya başladın mı? Bizden hiçbir yardım almadan kendi küçük savaşlarını başlatmayı başardılar.
Теперь, коммандер, вы, наконец, начинаете понимать, что без какого-либо вмешательства с нашей или вашей стороны, они сумели развязать здесь свою собственную малую войну...
Başardılar.
Получилось.
Peki o mülteciler, bunu başardılar değil mi?
И беженцы что, прошли её?
O modeli kullanarak... önümüzdeki on yılda benim kafamdan geçebilecek olan... her düşünceyi üretmeyi başardılar... sonra da bunları bir çeşit olasılık matrisinden süzerek... o dönemde yapacağım her şeyi belirlediler.
Используя эту модель... им удалось сгенерировать все мысли... какие я только могу подумать в течение следующих десяти лет... которые они затем фильтруют через какую-нибудь матрицу вероятностей... чтобы определить всё, что я собираюсь сделать в этот период.
Başardılar.
У них получилось.
Tarihe göre, Bölge sakinleri Net'ten kendi görüşlerini anlatmayı başardılar.
Согласно истории, жители Округа изложили свою версию событий в сети.
Yani başardılar mı?
Значит, им удалось перейти?
Dünyadaki bütün enerji aktarıcılarını aynı anda devre dışı bırakmayı nasıl başardılar?
И, наконец, каким образом они смогли перегрузить все энергосистемы на Земле одновременно?
Bazılarımız öldü ama başardık.
Некоторые из нас умерли за это, но мы своего добились.
- Biz başardık ve onlar çuvalladılar!
У нас получилось, а они проиграли.
"'askerlerimiz Gelibolu'da tutunmayı başardılar. "'
Галлеполь " ".
Ekibimiz, Pyrite'ları bozguna uğratmayı başardı.
Наш экипаж нанес серьезный урон пирату
Bunlardan bazılarını saklamayı başardım.
Я должен был следовать кое-каким из этих.
Tarayıcılarımızı engellemek için bir alan kullanıyorlar ama geçmeyi başardık.
Они используют гасящее поле, что бы заблокировать наши сенсоры, но мы можем проникнуть через него.
Bastırılmış anılarımı hatırlamayı başardım. Kardeşimin kaçırıldığı geceyi.
Я смог вернуться в мои собственные подавляемые воспоминания той ночи, когда исчезла моя сестра.
Yıllardır, elimizdeki tüm bağışçıları, tek başına, kaçırmayı başardın.
Вы один, без чьей-либо помощи, рассорили нас со всеми нашими спонсорами!
Bazıları buralarda bütün bu yıllar boyunca hayatta kalmayı başardı.
Сейчас, я слышал, их император ослабел и воеводы пообломали зубы.
- Bilirsin en iyi avcı ve tuzakçıları kendime çekmeyi bu kâğıt sayesinde başardım.
Очень помогает, чтобы сплачивать народ.
Başardıklarını iddia edenler, başarılarını tekrarlayamamıştır.
Те, кто заявляют, что им удалось провести эксперимент... не смогли повторить его.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]