Başarılar translate Russian
1,340 parallel translation
Gelecekteki çalışmalarında başarılar sana.
Удачи, во всех твоих, будущих начинаниях.
Durduk yere hiçbir rolünüz olmayan başarıları sahiplenip böbürlenirsiniz.
Ни с того ни с сего ты начинаешь гордиться достижениями, к которым совершенно непричастен и хвастаешься ими.
Beyin yıkama kampında sana başarılar...
Удачи тебе в лагере прочистки мозгов.
- Birçoğu başarılarını homeopatiye değil, gerçekten nazik insanlar olmalarına borçlular.
- Многие из них обязаны своим успехом не гомеопатии, а тому факту, что они славные люди.
Ama ironik bir şekilde başarılarının altında yatan faktör de, bu aldatmacanın ta kendisi.
Но ирония может быть в том, что в этом заблуждении заключается их успех.
Finallerde başarılar.
Постарайся в финальном туре.
Finalistlerimize başarılar diliyoruz.
Пожелаем всего наилучшего нашим финалистам.
Ancak küçük başarılar büyük etki yaratır.
Но из малого выходит больше.
- Görevinden başarılar.
- Удачи в вашей миссии.
Ama başarıları için büyük bir karşılık vermeleri gerekti.
Ќо они должны были заплатить огромную цену за свой успех.
Ama başarıları konusunda herkes aynı fikirde değil.
Но не всем по душе ее успех.
Ama en büyük başarıları Birleşik Devletler Kongresini satın almalarıydı.
Но их величайшим достижением была покупка Конгресса США
* Hepsi okula giderken bana başarılar diliyor *
Они желают мне удачи, когда в школу я иду
İlaç dünyası, çocuk felcinden kalp nakline birçok mucize tedaviye sahne oldu. Fakat tüm geçmiş başarılar, Dr. Alice Krippin'in çalışmasına kıyasla sönük kalabilir.
В истории медицины было немало чудесных открытий от создания вакцины от полиомиелита до пересадки сердца но все они меркнут в свете последних достижений доктора Элис Криппин.
Soğuk bir günde, yaşlılık aklından üretken cümlelerini, elinden de... ... hünerini çaldığında, bütün başarıların, neden olduğun acıdan... ... ve hak ettiğin utançtan seni koruyamayacak.
И в один холодный день, когда годы лишат твой разум красивых фразочек и твою руку ловкости, никакой успех не защитит тебя от той боли, что ты причинил, и стыда, что ты заслужил.
Ekip şefimiz Atze size her şeyi gösterecek, ve başarılarınızı diliyorum.
Наш заготовщик, Атце, все вам покажет. Желаю вам успехов.
- Sana da Jules'u sikerken başarılar.
- Я буду. - Наслаждайся, потрахивая Джулз.
- Yarınki sınavda başarıları dilerim.
- Удачи вам завтра на экзамене.
- Başarılar.
- Удачи на экзамене.
Bu savaşta önemli başarılar sağlamış ve hala hayatta olan insanlar var,
Многие знаменитые люди принимали участие в этой войне, и они ещё живы.
Şimdi, çalışmalarımızın başarısının bir kanıtı olarak tanıştırmama izin verin : bütün bir takım insiyatifimizin büyük başarılarından,...
А теперь, в качестве доказательства моих слов, позвольте представить вам одну из наиболее успешных историй. Историю образования антибандового союза :
bütün bir takım insiyatifimizin büyük başarılarından.
А теперь, в качестве доказательства моих слов, позвольте представить вам одну из наиболее успешных историй.
O aile albümü, benim başarılarımın kaydıydı.
Этот семейный альбом был сборником моих достижений...
Sana hayatta başarılar.
Незабываемый момент в твоей жизни.
Ön soruşturma, intihar diyor, ama bu kadar başarıları olan bir adam yarım metre suda boğulur?
Предварительное заключение действительно самоубийство, но но как парень, в котором жизнь бьет ключом смог утонуть в двух шагах от суши?
Ve cerrah olmaya karar verdiğimiz günden itibaren, beklentilere kapılırız elde edeceğimiz büyük başarıların beklentileri, yardım edeceğimiz insanlar, yaratacağımız farklılık... kim olacağımız ve nereye ulaşacağımıza dair büyük beklentiler.
И в тот день, когда мы становимся хирургами, мы живем ожиданием того что сделаем жизни светлле мы поможем людям, разница в том, что мы сделаем... больше того, чем наши ожидания, к которым мы стремимся.
Bremer başarılarından bol bol bahsedecektir.
- Бремер будет говорить о своих достижениях.
Brian, küçük başarılarımızın ne kadar büyük olduğunu anlamamızı sağladı.
Брайен показал нам, насколько великими, могут быть наши самые маленькие достижения,
Hadi bakalım, başarılar.
Осталось два дня до представления.
Naruto, başarılar!
Наруто ты сможешь!
Bu akşam canlı yayında başarılar. Canlı yayın.
Ну, удачи на Dateline сегодня.
- Başarıları yüzünden böyle diyorlar.
- Меня так прозвали мои противники. Благодаря его результатам.
1,000 rupi değerindeki ilk sorumuz geliyor. Başarılar!
Первый вопрос, за 1000 рупий, начнём.
Con-College maçınızda başarılar.
Я должен идти. Удачи в соревнованиях.
Bazıları Jüpiter'in başarısız bir yıldız olabileceğini düşünüyor.
Некоторые считают, что Юпитер - неудавшаяся звезда.
California Üniversitesi'nin Berkeley gökbilimcilerinden Alex Filippenko dünyanın en başarılı süpernova avcılarından biri.
Астроном из университета Беркли в Калифорнии Алекс Филиппенко - один из самых удачливых в мире охотников за сверхновыми звездами.
- Hayır onlar da bu konuda oldukça başarılılar.
- Нет, они тоже в этом хороши.
Ama başarılı olamadılar.
Мы продавали бы ему любые истребители и всё, что он захочет.
Çakallar da aynı şekilde başarısız oldular, ve son olarak ordu devreye girdi ve bu sefer işi tamamladılar.
Но им не удалось, у них не получилось. Шакалы вновь не смогли его одолеть. Поэтому, мы ввели войска и на этот раз мы выполнили работу.
Ekonomik suikastçılar orada başarısız oldu Çakallar orada başarısız oldu. Son çare olan asker devreye girdi.
экономические убийцы провалились, шакалы провалились, и, как последняя мера, ввелись войска.
Üzücü olan, toplum bugün bunu anlamakta başarısız olmuştur ve kurumlar devri geçmiş sosyal yapıları koruyarak gelişime engel olmaktadır.
Печально, но сегодняшнее общество не осознало это, и упрочнившиеся институты продолжают тормозить развитие, сохраняя устаревшую социальную структуру.
Şarkıların sesi. Başarılı bir kariyer ve ses. Büyük bir başarı ve ardından gelen şöhretli yaşam.
Голос певца имеет магическую силу и при благоприятных обстоятельствах приносит успех достаточно быстро.
Başarısızlığımdan dolayı beni Paris'e geri çağırdılar.
Меня вызвали обратно в Париж из-за нерасторопности.
Şimdilerde çok daha fazla başarılı, genç harf tasarımcısı var. Gençten kastım, tarihin her döneminde 20'lerin sonlarında ve 30'ların başlarında olanlar.
Сейчас больше хороших молодых дизайнеров, под молодыми я понимаю ближе к тридца и чуть за тридцать, чем когда-либо в истории.
Başarıya kolay ulaşamadılar.
Им все давалось труднее, чем вам.
Meksikalılar'ı Pers gibi giydirme planını düşünüyordu... belki de plan başarısız olmuştu.
Её план одеть мексиканцев как персов в качестве шпионов.. Может, он провалился.
Bazıları başarısız olur. Benim gibi.
Некоторые не справляются.
Küçükler ama başarılılar.
Посмотрите на 4СО
Ona "Dragon's Lair" ın yaratıcılarının bana ömür boyu başarı ödülü vereceklerini söyledim.
Я сказал им, что авторы "Пещеры дракона" дали мне награду.
Birkaç başarılı uygulamada, teröristlerin yapılan işleme dair hiçbir anıları yoktu.
В тех немногих успешных случаях террористы ничего не помнили.
Hiç de değil, oldukça başarılılar. Emin misiniz?
Ничего подобного, хорошие фотографии.
başarısız 35
başarılı 32
başarı 43
başarabilirsin 108
başardık 725
başardım 366
başardı 180
başardın 415
başaracaksın 136
başaramadım 52
başarılı 32
başarı 43
başarabilirsin 108
başardık 725
başardım 366
başardı 180
başardın 415
başaracaksın 136
başaramadım 52
başaracağız 144
başarabiliriz 43
başaracağım 55
başarabilirim 18
başaramadık 18
başaramadın 18
başarısız oldum 33
başaramayacaksın 18
başarmışsın 17
başaracak 37
başarabiliriz 43
başaracağım 55
başarabilirim 18
başaramadık 18
başaramadın 18
başarısız oldum 33
başaramayacaksın 18
başarmışsın 17
başaracak 37