English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ B ] / Biliyorsun ya

Biliyorsun ya translate Russian

465 parallel translation
New York'u falan biliyorsun ya. - Mark yarın partiye geliyor.
Дорогая, Марк будет завтра на вечеринке.
- Bu adam kaçırmadır, biliyorsun ya.
- Это похищение.
Tanrıdan geldiğini nereden biliyorsun ya şeytandan geliyorsa?
- Откуда ты знаешь, от Бога ли оно или от дьявола?
Biliyorsun ya, herkes senin bir dallama olduğunu düşünüyor.
Знаешь, все вокруг считают тебя просто придурком.
Biliyorsun ya kızı.
Я еще не нашел свою девушку..
Tatlım, nasıl ileri alındığını biliyorsun ya.
Сладкий, ты ведь умеешь сам перематывать вперёд.
"Bir cadıya karşı şahitlik etmeyi reddedersen cezalandırılacağını biliyorsun."
"Ты знаешь, что ждёт того, кто откажется от свидетельств против ведьмы? .."
"Biliyorsun, uçak düşmesi durumunda dışarıya koşmamamız söylendi!"
"Ты же знаешь, нам говорили не выбегать в случае крушения!"
Bu poliçe bize çok pahalıya mal olabilir. Biliyorsun bu poliçede çifte tazminat maddesi var.
Этот полис может нам дорого обойтись, там пункт о двойной страховке.
Nereden biliyorsun? Söyledim ya.
- Откуда вы знаете?
Mavnanın kıyıya çıkacağını ve öleceğini biliyorsun.
Твой баркас приближается к земле. И ты знаешь, что умрешь.
Lâkin bunun gibi bir olay daha yaşarsan, onun hangi kapıya çıktığını biliyorsun.
Один из лучших. Но ещё одна такая история и ты знаешь, чем это тебе грозит.
Ya çok biliyorsun, ya da hiç!
Об одних ты знаешь слишком много, а о других...
Biliyorsun, evin etrafında yürüyüş yapıyoruz ya.
Знаешь, куда мы пойдем? Просто вокруг квартала.
Doğru ya da yanlış, bir sonraki cinayette seni asacaklar, biliyorsun.
Они собираются повесить тебя за очередное убийство.
Biliyorsun ya.
Ты же знаешь?
- Teşekkürler Şefim. - Adımı nereden biliyorsun? İspanya'da bir kralı hem küçük düşürüp, hem de bir cüzzamlıya kendi matarasını verebilecek olan tek bir kişi var.
В Испании только один человек может сбить спесь с короля и дать напиться прокаженному.
Buradan neredeyse her ay dışarıya altın gönderdiğimizi biliyorsun.
Ты же знаешь, это золото отсюда каждый месяц уезжает.
Görüyorsun ya, Dışülke'yi biliyorsun.
Видите, Вьi знаете внешние страньi!
Parasız İtalya'ya bile gidemeyeceğimizi biliyorsun.
Без денег мы в дерьме. - Мы даже в Италию не сможем попасть.
Erkek kıyafetleri satılan bir mağazada çalışıyorsun,... bu yüzden çorapların nasıl sayılacağını,... az mı, çok mu ya da ucuz mu pahalı mı olduğunu biliyorsun.
Ты работаешь в отделе мужской одежды, все, что ты умеешь - это посчитать пары носков, ты знаешь, много их, или мало, дорогие они, или дешевые.
Modaya uygun, şatafatlı ya da ılımlı kısaca hepsini biliyorsun.
Это все, что ты знаешь, они стильные, кричащие, или умеренные.
- Ezbere biliyorsun ya.
- Он у тебя в сердце.
Çok iyi biliyorsun ki tek başına yaşıyordu. Er ya da geç bu olacaktı.
Это должно было случиться.
Biliyorsun, tüm sınavlarımı verirsem kesinlikle Kaliforniya'ya gidiyorum.
Вот, если я сдам все экзамены, соберусь в Калифорнию.
Teksas'ta hiç kimsenin bir Meksikalıya dinamit satmayacağını biliyorsun.
Вы знаете, что нико в Техасе не продаст динамит мексиканцу.
Hadi ya. İstiyorsun ve istediğini de biliyorsun.
Да брось, ведь ты тоже этого хочешь.
Kahvaltıya kalacak mısın, yoksa yemeyi de mi önceden biliyorsun?
Ты останешься на завтрак или ты уже умеешь есть?
Biliyorsun. Şu bana aptalca âşık olan kadın var ya?
Ту страшную американку, которая влюбилась в меня.
Sen Cassandra'ya inanmayanlara ne oldu biliyorsun.
Ты знаешь, что бывает с теми, кто не верит Кассандре?
Avrupa'ya gideceğimizi nereden biliyorsun?
Откуда ты знаешь, что мы собрались в Европу?
Peki ya sen nasıl oluyor da arabalarla ilgili az şey biliyorsun?
А ты что не разбираешься в машинах?
Biliyorsun ya, şu küçük problemi.
Чтобы решить... ну ты понимаешь эту проблемку.
Costa Rica'ya giden bir uçakta olmadığını nereden biliyorsun?
Он в Коста-Рике наверно еще.
Dosdoğru Sisko'ya gitmeyeceğimi nereden biliyorsun?
Откуда ты знаешь, что я не пойду прямо к Сиско?
- Ya, sen biliyorsun galiba. Tabii.
Конечно, знаю.
Çünkü bir yığın yapıştırıcıya yetiştiğin zaman işte o en iyi arkadaşının yüzüdür. Ne yapılacağını biliyorsun!
Потому что "Нащупав месиво вместо лица ты плюнешь на все и пойдешь до конца"!
eğer California'ya gelmeye karar verirsen, bizim yanımızda kalabileceğini biliyorsun değil mi.
Если решишься уехать в Калифорнию, можешь остановиться у меня.
Biliyorsun ben sayım olmadığı sürece aşağıya inmem, başıma gelenlerden sonra.
Ты же знаешь, после того, что со мной случилось я не спускаюсь вниз, кроме как на подсчет.
Biliyorsun Anzio'ya ile inen birlik insani yardım birliğiydi.
Знаешь, они были первыми кто высадился в Анцио. Говорю тебе...
Kalbim hakkında ne biliyorsun, ya da kendi acıların dışında ne biliyorsun?
Что ты знаешь о моем сердце или о чем-либо, кроме своих страданий?
Dougal, Tanrı'ya uyuyarak da şükredebilirsin, biliyorsun.
Дугал, знаешь, богу и во сне можно молиться.
Biliyorsun daha önce ilişkiden falan bahsediyorduk ya.
Помнишь, как мы раньше говорили про отношения и всё такое.
Sen bunu biliyorsun, ya?
Вы ведь понимаете, верно?
Herhalde Strozzi kendine bir eşkıya daha tuttu. Her şeyi biliyorsun, değil mi?
Значит, Строззи нанял себе еще одного бездельника?
Düzenleyecekleri bu seans var ya? Herkesin geleceğini nereden biliyorsun?
Я хочу спросить - почему Вы думаете, что на этот сеанс придут все?
- Artık neler yapabileceğini biliyorsun ya.
Потому что теперь вы знаете, на что он способен.
Ya ne girip çıktığını biliyorsun, ya da bilen birilerini tanıyorsun.
Или ты сам знаешь, что привозят, или ты знаешь кого-то, кто знает.
Hadi ya. Buna değer, biliyorsun.
Бросьте, это нормально.
Er ya da geç bana bir anlaşma önerecekler bunu biliyorsun.
Теперь, рано или поздно они собираются обойти, чтобы предложить мне сделку о признании вины, и вы это знаете.
- 9 ya da 10 saattir. - Nereden biliyorsun?
9 - 1 0 часов.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]