Bir tane kaldı translate Russian
238 parallel translation
- Son bir tane kaldı.
Это последний.
Sanrım, sadece bir tane kaldı.
Tак... Похоже, даже одного...
Bende tek bir tane kaldı.
" мен € только один осталс €.
Şimdi bir tane kaldı.
Теперь осталось лишь одно.
Bir tane kaldı.
Один еще остался.
Yalnızca bir tane kaldı!
Остался только один!
Sadece bir tane kaldı.
" ут осталс € всего один, и он мне нужен, чтобы сидеть.
- Tamam. Bir tane kaldı.
- Последний раз.
Yok, geriye bir tane kaldı.
Нет, остался один.
Sadece bir tane kaldı.
Остался только один.
Sadece bir tane kaldı.
Осталась половина левого.
Sadece bir tane kaldı.
Одно слово осталось.
Bana bir tane kaldı diyerek yalan söyledi.
Он меня обманул, сказал, что и у него одна.
Haydi ama üflesene... Bir tane kaldı.
Давай, задуй... здорово, но одна осталась
Sanırım bir tane kaldı.
Да, кажется ещё один образец 17 остался.
Bir tane kaldı!
Ты остался один, Джарра!
Sadece bir tane kaldı.
Ещё один.
Bir tane kaldı. - Harika, harika.
И в гостиной 2 стены сделали, 2 осталось.
Son bir tane kaldı.
Тянитесь вверх легко и держите спину прямо, сделаем еще разок.
Bir tane kaldı.
Уже один.
Harika görüntü kalitesi. Elimizde sadece bir tane kaldı.
Хорошее качество картинки Остался только один
Yanlızca bir tane kaldı.
Еще один остался.
Dört yavru doğurup içlerinden biri götürüldüğünde,... geriye üç tane kaldığı için bunu önemsemez,... ama bir tane daha alıp ikisi kaldığında,
Если собака наплодит четырех щенков и одного из них у нее заберут, она не обратит внимания, потому что еще три останутся, но если заберут еще одного и останется только два,
Bir tane lityum kristali kaldı. Bir de ince bir çatlak söz konusu.
Остался один литиевый кристалл, и тот с микротрещиной в основании.
İşte senin ikin, bir tane de memnun kaldığım için.
- Вот тебе два и еще один.
Evin bir tek dolabı ve birkaç tane rafı kaldı.
Дом почти готов за исключением буфета и нескольких полок.
Hayır, bir tane vardı ama... ondan kurtulmak zorunda kaldı.
Нет. Был когда-то пёс. Но она от него избавилась.
- Bir tane daha kaldı, sonra bitiyor.
- ƒоски кончились.
Tamam. Bir tane vinç, kaldıraç yem kutusu ve 90 tonluk bir havuz- -
Так, у нас тут морская лебёдка, канат, рыба для кормёжки, бассейн на 75 тыщ литров...
Bir tane daha kaldı.
Остался один.
Kısıtlamaları kaldırabilecek bir kaç tane rahip ayarlayacağını umuyorum.
Надеюсь, нам удастся преодолеть ограничения, установленные монахами.
Ee, Jerry, kaldığım apartmanda bir tane daire boş.
Джерри, в моём доме есть свободная квартира.
Ve bu boku sürekli duymama çok az zaman kaldı, ben de bir tane indirdim.
И у меня слишком мало времени для этого дерьма. Ну, я и ударил его.
Bir tane al ve şişeyi kaldır.
Выпей сам. Пойдем со мной.
Tabiki, En büyük kadeh kaldırışım yarın düğünde olacak, bu sadece küçük bir tane veya Melba kaldırışı, Eğer yaparsanız.
Ведь мой главный тост будет завтра, так что сейчас я произнесу тостик или "Пробный тост", если угодно. Ладно.
Tavşan, kaç tane torpidomuz kaldı? Sadece bir.
Рэббит, сколько у нас торпед?
yan gözle bakmayı attınız kaldı iki, büyük dürüstlük ve sadakat emri ve bir tane de hakkında hiç konuşmadığımız, öldürmemelisiniz, cinayet.
Вы отбрасываете зависть и остаётся две. Большие заповеди чести и верности и одна, о котрой мы ещё не говорили. Не убий.
Yani bir çikolata istemiştim... Ama hiç bozuğum olmadığı için 5 tane almak zorunda kaldım. - Bunu net olarak hatırlıyorum.
Кроме того, я знаю, что вы решили помочь сторожу... ради того, чтобы... остаться в школе, когда все уйдут.
Geriye bir tane boş testi kaldı.
Еще одна ваза пуста.
Bir tane kaldı!
хорошо.
Bir tane kaldı!
Еще одна цифра.
Sadece bir tane gemi kaldı!
Остался только один корабль!
- Bir tane kaldı.
- Одна слева.
Bir tane peynirli kaldı.
Остался последний с сыром. Будете?
O kapağı bir kaldırabilsek içinde bin tane top bulurduk.
Если снять крышку, там внизу их наверное, не меньше тысячи.
Fakat bir gecede 5 kişi, 8 tane de revire kaldırılırsa?
Но пять за одну ночь, и еще восемь в лазарете?
Bu sistemde onlardan sadece üç tane kaldı... iki tanesi bu boktan külüstürün menzilinin ötesinde. Güneş ışığı girmeyen bir yer.
Место без дневного света.
Ama yıkamadığımız bir tane büyük tabu kaldı.
Но еще осталось последнее большое табу.
Athena, son bir tane daha kaldı, onu da silmeliyim.
я должна стереть всё.
Bekle. Gitmeden önce, bizim kaldığımız ikametgâhdan daha iyi bir tane gördün mü?
Стоп, стоп, стоп, пока не ушли, вы не видели там ничего получше, чем наши нынешние жилища?
Mick, bir tane daha Amerika turu organize etmişti. Ama avukatların söylediğine göre, ben problemliymişi m ve yine sıkışıp kaldık.
Мик организовал ещё один тур по Америке, но из-за того, что я признан виновным, адвокаты считают, что я стал... источником неприятностей.
bir tanem 228
bir tane sana 21
bir tane daha var 71
bir tane 117
bir tane daha 473
bir tane daha ister misin 28
bir tanesi 28
bir tane yeter 18
bir tane alabilir miyim 32
bir tane mi 25
bir tane sana 21
bir tane daha var 71
bir tane 117
bir tane daha 473
bir tane daha ister misin 28
bir tanesi 28
bir tane yeter 18
bir tane alabilir miyim 32
bir tane mi 25
bir tane var 76
bir tane daha alabilir miyim 22
bir tane daha ver 30
bir tane bile yok 21
bir tane daha lütfen 16
bir tane al 19
bir tane ister misin 46
bir tane bile 25
bir tane daha geliyor 20
bir tane daha mı 49
bir tane daha alabilir miyim 22
bir tane daha ver 30
bir tane bile yok 21
bir tane daha lütfen 16
bir tane al 19
bir tane ister misin 46
bir tane bile 25
bir tane daha geliyor 20
bir tane daha mı 49
bir tane buldum 40
bir tane alayım 24
kaldı 28
kaldır 299
kaldırın 181
kaldır beni 31
kaldıralım 18
kaldı ki 31
kaldır kıçını 88
kaldır onu 77
bir tane alayım 24
kaldı 28
kaldır 299
kaldırın 181
kaldır beni 31
kaldıralım 18
kaldı ki 31
kaldır kıçını 88
kaldır onu 77