Bu şartlar altında translate Russian
432 parallel translation
Nasılsın? Hiç arayıp sormadan benimle bu şartlar altında görüşen kişi... -... nasıl olduğumu merak mı etti?
Как вам жилось? да и здесь по чистой случайности встретила?
Bu şartlar altında...
При таком раскладе...
Dindaşlarının infazından yakındı... ve bu şartlar altında şeytani bir manyakla anlaşamayacağını söyledi.
Жалуется на преследования евреев. Говорит, что не желает иметь дела со средневековым маньяком.
Bu şartlar altında, bir işim olduğu için şanlı sayılırım.
Иметь работу в таких обстоятельствах это удача.
Gecikmiş bir evlilik, anlarsın ya, bu şartlar altında...
Франческо говорил, вы собираетесь пожениться. На самом деле мы давно хотели, но всё время что-нибудь мешало, откладывали.
Bu şartlar altında, sorgu yargıcı Ryan'ın, sanığın Peder Lambert'i öldürdüğünü ispatlanmasını sağlamaktan başka alternatifi yoktu.
ѕри данных обсто € тельствах не было никакой альтернативы дл € следовател € – айэна, кроме как вынести решение, которое он сделал, задержать обвин € емого по делу об убийстве отца Ћамберта.
Ve bu şartlar altında yaptıkları evlilik ancak bir şakadan ibarettir.
И их брак, при таких обстоятельствах, - просто пародия!
Bu şartlar altında malı sağ salim yerine teslim etmen imkansız Cho.
Будь я на двадцать лет моложе, сам бы поехал и тебя взял с собой.
- Bilhassa bu şartlar altında.
- Учитывая обстоятельства, да.
Bu şartlar altında ateş yakamazsınız.
Согласно условиям, Вы не можете разжечь огонь
Bu şartlar altında, Mösyö, size bir özür borçluyum.
Учитывая обстоятельства, мсье,.. ... я должен перед вами извиниться и вернуть деньги.
Bu şartlar altında sonrakini seçmek bana kalsa daha iyi olacak.
В данных обстоятельствах, думаю, будет уместно взять на себя выбор следующей кандидатуры.
Bu şartlar altında adil bir alış veriş.
При таких обстоятельствах я считаю, что это того стоит.
Kaptan Pike, bu şartlar altında devam mı edeceğiz?
Отлично. Капитан Пайк, слово за вами.
Ancak bu şartlar altında iyimser olabiliriz.
При этих условиях мы можем позволить себе быть оптимистами.
Bu şartlar altında, sis olması muhtemel değil.
В таких условиях туман маловероятен, капитан.
Bu şartlar altında kumandayı bırakamam.
Я не могу бросить командование при данных обстоятельствах.
- Bu şartlar altında çok zayıf.
Учитывая обстоятельства, почти никаких.
Burası çok büyük bir gezegen, bu şartlar altında bulmaları zor.
А ведь это очень большая планета.
Eğer bize çarparsa, bize çok ağır zarar verebilir, belki de bu şartlar altında tamir kapasitemiz bile yetmeyebilir.
Если он запустит даже одну, он нас серьезно повредит. Мы не сможем починить корабль при нынешних обстоятельствах.
Bu şartlar altında, bence herhangi biri aynı şeyi yapardı.
В таких условиях никто бы не мог.
Kızgınsınız. Bu şartlar altında anlaşılır bir durum bu.
Вполне понятно, что вы в ярости, учитывая данные обстоятельства.
Bu şartlar altında yaşama sevinci skeçini bugün yayınlayamıyoruz.
Следующий выпуск новостей в 7 : 30. В связи со сложившимися обстоятельствами, снята с эфира передача "Радости жизни".
"Ancak bir deliler ırkı bu şartlar altında kanal inşa ederdi." diye yazdı.
Он писал, что "только раса сумасшедших стала бы строить каналы в таких условиях."
Bu şartlar altında, müvekkilleriniz Robert Broken Feather ve Thomas Jefferson Wolf Call'ı... -... şartlı tahliye ediyorum.
Ввиду сложившихся обстоятельств я выпускаю ваших подзащитных Роберта "Сломанное Перо" и Томаса Джефферсона "Волчий Вой" на поруки.
Bu şartlar altında okumayı, yazmayı, ve saymayı nasıl öğreneceksin?
Писать? И складывать? Раз так.
O zaman, bu şartlar altında, ona ben göz kulak olmalıyım.
Пожалуй, ввиду сложившихся обстоятельств, я займусь им сама.
Bu şartlar altında ihtiyati bir tedbir olur.
Это... Это было бы... разумной мерой пре-предосторожности в да... в да... в данной ситуации.
- Bu şartlar altında hayır.
В данных обстоятельствах - да.
Ama düşünüyorumda bu şartlar altında, Philadelphia olmak daha iyi olurdu.
Хотя без разницы. Я бы предпочел быть сейчас в Филадельфии.
Bu şartlar altında çalışmaya devam edemeyiz.
Разве не так? Мы так больше не можем!
Kabul etmelisin, bu şartlar altında...
Ты должна признать, что косвенное доказательство...
Bay Devereaux, bu şartlar altında çalışamam.
Мистер Деверо! Я не могу работать...
Belli ki, bu genç hanımın durumu bu şartlar altında pek de iyi görünmüyor.
Этой юной даме перемена обстановки пошла бы на пользу.
Bu şartlar altında...
В данных условиях...
Bu şartlar altında çalışamam.
Я не могу работать в таких условиях.
Bu şartlar altında onları oradan ışınlamamıza imkân yok.
У нас нет никакой возможности транспортировать их оттуда. Не в этих условиях.
Ama bu şartlar altında, geminizden... küçük bir heyeti biyosferin içine kabul edeceğim. Sadece şu madde-enerji naklini görmek için.
Но, учитывая обстоятельства, я разрешаю прибытие небольшой делегации с вашего корабля на планету, если только то, что Вы говорили о материально-энергетической транспортации, верно.
Bu şartlar altında epey pazarlık payım var.
В данных обстоятельствах я могу торговаться в значительных пределах.
Ama bu şartlar altında, bana Brian diyebilirsiniz.
Но в связи с обстоятельствами называйте меня просто Брайан.
Bu şartlar altında, Bangor Uluslararası Havalimanı en emniyetli tercihimiz olacak.
В этих условиях я решил не входить в обычно перегруженное воздушное пространство Логана.
Şimdiye kadar hiç kimsenin düşleyemeyeceği şeylere ulaştın! Ama bu şartlar altında savaşmaya kalkmak, cesaret değil, öfkedir!
Вы достигли большего, чем кто-либо мог мечтать, но сражаться с неравными силами - это безумие, а не отвага.
Bu şartlar altında, bu seferlik önerini sorgulamak isterim.
Учитывая обстоятельства, Я сомневаюсь в правильности такого шага.
Bu şartlar altında, akla yatkın tek şey gibi görünüyor.
Это показалось мне самым разумным шагом, учитывая обстоятельства.
Bu şartlar altında fena değil.
Насколько этого можно ожидать.
Bu şartlar altında, başka seçeneğimiz yok.
В данной ситуации у нас нет другого выбора.
Biraz alaycıydım, ama bu şartlar altında... kendimi çok iyi tuttum.
Просто немного саркастичен, может быть, но в данной ситуации предельно сдержан.
Ben de değilim, ama seni temin ederim Quark'la konuştuktan sonra seni bu anlaşmaya ilişkin şartlar altında tutamayacak...
Я тоже, но я могу заверить вас, я поговорю с Кварком, Он не удержит вас этим договором...
Öyle değil mi, kaptan? Bu şartlar altında, öyle.
При таких условиях, нет.
Bu şartlar altında Oscar'a bile aday olamam ya!
И я вел себя естественно.
Normal şartlar altında bu puştla hiç işim olmazdı ama normal şartlar altında değildik.
В нормальных обстоятельствах... я бы не стал связываться с этим мудаком, но сейчас были далеко не нормальные обстоятельства.
altında 26
altından 17
bu sabah 343
bu sabah nasılsın 16
bu sana 142
bu şarkı 23
bu saçmalık da ne 22
bu sana ders olsun 23
bu saçmalık 450
bu sadece bir oyun 48
altından 17
bu sabah 343
bu sabah nasılsın 16
bu sana 142
bu şarkı 23
bu saçmalık da ne 22
bu sana ders olsun 23
bu saçmalık 450
bu sadece bir oyun 48
bu sayede 46
bu saatte 37
bu saatte mi 92
bu sadece başlangıç 61
bu sadece 212
bu sadece bir rüya 16
bu sabah geldi 27
bu sahte 24
bu sadece bir başlangıç 18
bu saçma 71
bu saatte 37
bu saatte mi 92
bu sadece başlangıç 61
bu sadece 212
bu sadece bir rüya 16
bu sabah geldi 27
bu sahte 24
bu sadece bir başlangıç 18
bu saçma 71