Canım istemiyor translate Russian
225 parallel translation
Canım istemiyor. Oh?
чтo слyчилocь?
Bu gece canım istemiyor.
У меня нет аппетита, не хочется есть.
Şu an canım istemiyor.
Мне не хочется.
- Evet, ama canım istemiyor.
- Могу, но не хочу.
Benim canım istemiyor.
Мне не хочется.
Canım istemiyor.
Мне ничего не хочется.
Çünkü canım istemiyor.
Потому что не хочу рассказывать.
Canım istemiyor.
Мне не хочется.
Canım istemiyor işte.
Мне просто не хочется.
Pek canım istemiyor.
Есть не хочется.
- Hayır, canım istemiyor.
- Не, неохота.
- Canım istemiyor.
Нет пока.
Canım istemiyor.
Мне совсем не до того.
Hiç canım istemiyor.
- Думаю не сегодня.
Canım istemiyor, demiştim.
- Я же ясно сказала, не сегодня!
- Hayır sadece canım istemiyor.
- Нет, просто не хочу.
- Ne bileyim pek canım istemiyor.
- Мне просто больше не хочется.
Hiç canım istemiyor.
Сказал - не расположен.
Canım istemiyor.
Что-то не хочется.
- Hadi. - Canım istemiyor.
Это не по мне.
Kurşun gibi bir uyku çöküyor üstüme. Oysa hiç uyumak istemiyor canım.
как свинец, Но спать я не хотел бы :
- Canım hiç istemiyor.
- Не нужен мне никакой ужин!
- Henüz canım dans etmek istemiyor.
- Мне пока не хочется танцевать.
Canım bir şey istemiyor.
Я не хочу есть.
Bu yıl evlenmek için can attığım, sosyetenin en güzel kızı ama o beni istemiyor.
Я хотел бы на ней жениться.
- Canım şu anda sevişmek istemiyor.
Я все расхотела, даже заниматься любовью.
- Canım şarkı söylemek istemiyor.
- Мне не хочется петь.
- Canım bir şey yemek istemiyor.
- В рот ничего не лезет.
Zaten canım seni vurmak istemiyor şu anda, ortak.
Ладно, сегодня утром я все равно не хочу стрелять, партнер.
.. canım paradan söz etmek istemiyor.
Неудобно вспоминать про бизнес.
Canım istemiyor.
Я не хочу пить.
Canım uyumak istemiyor. Dışarısı hala aydınlık.
Да и спать-то не хочется, светло.
Anne, bugün canım yemek istemiyor.
Ма, я не буду есть сегодня.
Tatlım, canın istemiyor mu?
Дорогой, возбуждаешь любопытство? .
Dinle, artık hindi istemiyor canım, anladın mı?
Вообще-то, я не очень хотел индейку.
- Canım istemiyor.
- Нет настроения. - Десять долларов!
Bu sefer canım zarla oynamak istemiyor
Только не хочу играть в кости.
Canım hiç yemek istemiyor.
Не могу смотреть на еду.
- Hayır, canım bir şey kutlamak istemiyor.
- Нет, спасибо. Мне нечего праздновать.
Sorun değil. Zaten canım kahve istemiyor.
О, это не беда, я, по-любому, не хотел кофе.
Şu an canım hiç pizza istemiyor.
Я не горю желанием есть пиццу. Лучше сразу выкини ее.
Canım hiç gitmek istemiyor.
Не хочу возвращаться. Ясно.
- Gerçekten canım hiç suçlanmak istemiyor.
Знаете : мне совсем не нравятся эти обвинения.
Canım bu akşam kutlama istemiyor.
Я не в настроении сегодня праздновать.
- Canım dışarı çıkmak istemiyor.
- А я даже не хочу идти на это свидание.
Canım bunu yapmak istemiyor, hepsi bu.
Просто не хочется.
- Canım istemiyor.
Сомневаюсь.
Canım artık böcek enfiyesi istemiyor.
Мне больше не нравится жучиный табак.
Karnım o kadar büyüdü ki canım hiçbir şey yapmak istemiyor.
Мой живот такой большой, что я не вижу что делаю.
O da dedi ki, "Beğendim ama şimdi canım patates istemiyor."
А он в ответ : "Нет, просто мне сейчас не хочется картошки".
"Canım oturmak istemiyor."
- Не хочется мне сидеть.
istemiyorum 1125
istemiyor 51
istemiyorsan 36
istemiyorsun 47
istemiyor musun 270
istemiyor musunuz 34
istemiyoruz 30
istemiyor mu 16
canım 2922
canim 19
istemiyor 51
istemiyorsan 36
istemiyorsun 47
istemiyor musun 270
istemiyor musunuz 34
istemiyoruz 30
istemiyor mu 16
canım 2922
canim 19