Düşünsenize translate Russian
336 parallel translation
Yani düşünsenize, arkadaşınız bir kurtadama dönüşüyor.
В смысле, его же друг превращается в волка.
Bu iki yanımızı birbirinden ayırabilirsek... düşünsenize içimizdeki iyi ne kadar özgür olurdu.
Итак, если эти две стороны человека можно было бы отделить друг от друга... представьте, как много свободного добра бы в нас оказалось.
Düşünsenize, bunca zaman koridorun öbür tarafında oturuyormuşsunuz.
Подумать только, вы всё это время живёте напротив нас!
Bunun gibi bir otelde yataklar nasıl olur düşünsenize.
Только представьте, какие там кровати!
Düşünsenize, hayatımın önemli bir bölümü düdükler arasında geçmiş.
Представляете! Растратить важную часть жизни на какие-то свистки!
Düşünsenize. Hayatımızda bir defa Paris'e geldik...
Представляете... один-единственный раз побывали в Париже...
Düşünsenize, perili bir şato, rutubetli duvarlar, zincir sesleri...
Замок с привидениями, представляете? Мокрые стены, звон цепей.
Bunu düşünmek bile beni huzursuz ediyor. Bunun kocamın başına geldiğini düşünsenize.
Я трясусь от одной мысли, что что-то подобное может случиться с мужем.
Bir de beni düşünsenize, yedi yabancı!
Что уж говорить обо мне, иностранке!
Düşünsenize. Cora Teyze ile Alathea Bruce'u izlemeye gittiğimde hikayeyi senariste ben anlatmıştım diyebilirim.
Представляете, когда я с тётей Корой пойду смотреть Элисию Брюс, я смогу похвастаться, что рассказала историю сценаристу.
Ayılıp etrafıma baktığımda yaşadığım şoku düşünsenize!
Когда я пришла и посмотрела вокруг... Представьте мой шок.
Ama içerideki o adamı düşünsenize, yedi koca gün!
Но там ведь внутри этот парень. Семь дней...
Düşünsenize.
Только подумайте.
Ne kadar korkunç! Düşünsenize, ikisi birlikte intihar etmiş.
- Представьте только, двойное самоубийство!
Düşünsenize! Bu ev ne kadar ihtişamlıydı, şimdi ne hale geldi!
Подумать только, такой могущественный дом пал таким образом!
Rahibeyle kalan bir erkek düşünsenize.
Мужчине не подобало бы ночевать у монахини.
Düşünsenize Hindistan'dan onca yolu gelip buraya düşüyor.
Только представь, летел с самой Индии, а разбился здесь.
Düşünsenize.
- Только представь... - Ничего не вижу...
O şartlarda böyle bir iş yapmaya zorlandığınızı düşünsenize.
Представьте, каково им, если они должны работать в таком состоянии.
Düşünsenize bir şişe parfümün karşılığında 12 muz geliyor.
Один флакончик духов можно обменять на 12 бананов.
Tüm ağaçların kitap basmak için katledildiğini düşünsenize.
Вспоминая обо всех лесах, убитых ради печатания книг.
Bir düşünsenize, beni...
Подумать только, я втюрился...
Düşünsenize, şimdiye dek buraya hiç çıkmamıştım.
Представляете, я сюда никогда не поднималась.
Kızıl, sarı, ne güzel olurdu düşünsenize. Bir demet kır çiçeği gibi.
Получился бы очаровательный букет полевых цветов.
- Düşünsenize vücutsuz başlar en derin duygu ve düşüncelerini bizimle paylaşıyor.
Только вообразите, эти головы без туловища делятся впечатлениями.
Serbest ve normal bir ortamda neler yapabilir, düşünsenize.
Вообразите, что он будет творить в нормальной среде.
Düşünsenize Madam Vavilova, biri geliyor ve diyor ki :
Вы думаете, мадам Вавилова, кто-нибудь сказал мне :
Garibin günümüzde alacağı telifi bir düşünsenize.
Сейчас у него, бедного, были бы огромные деньги из авторских отчислений.
İki erkek. Düşünsenize!
Двое мужиков, представьте себе!
Düşünsenize! Adamın birinin kafasının bir yerde ayaklarının 10 metre ileride olduğunu.
Там мужик с головой в одном месте и телом через десять метров.
Düşünsenize bir Churchill yazı masası bir Stalin masası ya da Kennedy'nin sallanan sandalyesi.
- Ну, могли бы придумать буфет Черчилля, рабочий кабинет Сталина или кресло-качалку Кеннеди, например
Birden duyup, konuşup ve görürse nasıl bir şok olur, düşünsenize!
Хотя только представьте его шок Когда он вдрyг снова сможет видеть, слышать и говорить
Yılbaşına kadar beni kutuda bekleteceğini düşünsenize!
И чтобы я ждал Нового года в камине? !
Düşünsenize, o küçük veletler Cylonlardan bu yana gördüğümüz en kötü şeyler.
аутои ои фгтиамои гтам то веияотеяо пяацла поу лас сумебг лета апо тоус йукымес.
Bir tanesinin, havaalanı yakınlarında ki... banliyölerden birine... düştüğünü düşünsenize.
Только подумать, что может случиться, если один из них разобьется в пригороде около аэропорта.
Düşünsenize!
Представляете?
Yüzlerce Tom Baxter'ın ortalıkta dolaştığını düşünsenize.
Можете себе представить как сотни Бакстеров шастают повсюду?
Her seferinde soruşturma açtıklarını düşünsenize.
Представьте, если бы им приходилось расследовать каждый случай...
E lini kullanarak ördek yaptığınızı düşünsenize.
Представляете, её рука превратилась в уточку.
Ateşkes olduğu gün öldüğünü düşünsenize.
Представьте себе, умереть в "День Перемирия".
Hadi, bir düşünsenize!
Ну же, народ, думайте!
Düşünsenize oturmuş televizyon seyredip... tam da aynı ürünü içerken TV'de reklamının yayınlandığını.
Вы когда-нибудь стояли там и смотрели ТВ и вы пили такой же продукт и они рекламировали прямо там по ТВ?
Düşünsenize bir.
Подумайте об этом.
Düşünsenize bir ; mensup olduğu bir sirk olmasa bir palyaço gerçekten çok sinir bozucu olabilir.
Если подумать, то клоун, если вокруг него нет цирка это очень раздражающая личность.
Balina büyüklüğünde bir sazanı düşünsenize.
Представьте карпа размером с кита.
Düşünsenize...
Только подумать эти две женщины, борющиеся на утёсе.
Düşünsenize, ödeneğimi almaya bile arabayla giderdim.
А я даже за пособием ездил на автомобиле.
İşin komik tarafı, bunu birde benim söylediğimi düşünsenize.
Tолько самые отчаянные согласятся сражаться за еду
Düşünsenize!
Я слышал о вашей работе в Тонтоне.
Bir düşünsenize, normal doğumda acı kasları tetikler ve vücut bebeği otomatikman dışarı itmeye çabalar.
Давайте об этом поразмышляем. Деторождение - естественный процесс.
Düşünsenize...
Представьте себе
düşündüm 122
düşünüyorum 297
düşünüyorsun 44
düşün 451
düşüneceğim 105
düşünün 108
düşünmüyorum 81
düşünceler 16
düşünmek 24
düşünmedim 36
düşünüyorum 297
düşünüyorsun 44
düşün 451
düşüneceğim 105
düşünün 108
düşünmüyorum 81
düşünceler 16
düşünmek 24
düşünmedim 36
düşünemiyorum 69
düşünceli 20
düşünme 63
düşünürüm 38
düşünüyor 23
düşüneyim 58
düşünmeliyim 39
düşünmem lazım 60
düşününce 41
düşünüyordum 129
düşünceli 20
düşünme 63
düşünürüm 38
düşünüyor 23
düşüneyim 58
düşünmeliyim 39
düşünmem lazım 60
düşününce 41
düşünüyordum 129
düşünüyorum ki 20
düşünüyor musun 27
düşünsene 342
düşünüyorum da 210
düşündüm de 330
düşündüğüm gibi 49
düşün bunu 33
düşündüm ki 259
düşün bakalım 35
düşünebiliyor musunuz 47
düşünüyor musun 27
düşünsene 342
düşünüyorum da 210
düşündüm de 330
düşündüğüm gibi 49
düşün bunu 33
düşündüm ki 259
düşün bakalım 35
düşünebiliyor musunuz 47