Elbette benim translate Russian
286 parallel translation
Elbette benim.
Конечно, я.
Elbette benim bile uyumam gerekiyor.
Но даже мне нужен сон.
Elbette benim.
Разумеется, это я.
Elbette benim hislerimi paylaşmayanlar da var.
Конечно, некоторые не согласны с моим восприятием, это правда.
Elbette benim talihsiz kuzenim.
Ну конечно же способны, моя бедная кузина.
Elbette benim kızımsın.
Конечно
Elbette, benim işim bu.
Я забочусь обо всём.
Elbette. Benim için uygun.
Конечно, я не против.
Elbette, anlayacağın gibi sana ödeme yapamam fakat uyumak için iyi bir yatağın, çorba pişirmek için bir mutfağın olur. Sabahları dükkanı açarsın... Biraz düğme ve iğne satarsın benim küçük yardımcım olursun, ne dersin?
Конечно, ты понимаешь, я не смогу тебе платить во время обучения, но у тебя будет очень неплохая кроватка и плита, чтобы готовить себе еду, а по утрам, ты будешь открывать магазин и немного работать продавщицей, и... станешь моей маленькой помощницей, а?
- Elbette anne, benim için sakıncası yok.
- Конечно, мама, я не против.
Elbette içlerinden iyiler de çıkar. Bunu ilk savunacaklardan biri benim.
Конечно, среди них есть и неплохие ребята.
Elbette, benim evim böyle değil.
Или дважды. Но, конечно, мой дом – ничто по сравнению с этим дворцом.
Benim onlardan ettiğim kadar değil elbette.
А я их еще сильнее.
Elbette yok! Benim de yok.
У меня тоже.
Elbette bu plan benim tarafımdan bir blöftü.
Разумеется, с моей стороны это был чистый блеф,
- Elbette, benim.
- Шарлотта.
Oh evet, sendeki maden iyi, elbette bu, benim olimpik takımdaki yerimin değeriyle karşılaştırılamaz.
О, да, отличный аграрный материал, правда, едва ли он хуже моего места в Олимпийской команде.
Önemli değil. Eğer bir akşam, arkadaşlarınızla birlikte elbette, benim evime yemeğe gelmeyi kabul ederseniz beni çok sevindirirsiniz Madam.
Мадам, надеюсь, вы согласитесь вместе с вашими друзьями прийти поужинать ко мне в следующую пятницу?
Elbette, eğer benimle çalışmak istiyorsanız... benim hasta bakıcım olabilirsiniz.
- Я бы мог взять вас на должность сексотерапевта. Вы же знаете, что я не разбираюсь в сексотера...
- Elbette benim. Dresden'e taşındığımı unuttun mu?
Да, это я, живу в Дрездене.
Alabilirim elbette. Benim Mike.
- Добрый вечер, любезный.
Elbette, başka itirazlar da var... ama bu arada, derneğimizin paraya ihtiyacı var... bunun için benim çalışmalarımdan birini bastılar.
Конечно, есть и другие замечания... Ну вот... У нашего объединения нашлись средства, появилась возможность напечатать мой труд.
Elbette, Mason da devamlı olarak, benim üşüttüğümü yazdığı için... sen de tamamen delirdiğimi düşündün.
Мейсон писал тебе, что у меня нервный срыв и ты решила, что я окончательно спятил.
Elbette, benim hatam.
Да, конечно, всё это моя вина.
Elbette, siz benim babamsınız.
Я всегда тебя презирал. Ну, разумеется, ты же мой отец.
Yüce Tanrım, kuşları ve arıları sen yarattın, elbette ki salyangozları da, lütfen bana yardım et, benim gibi ümitsiz ve aciz bir hayvana.
Дорогой Господь, сотворивший птичек и пчелок. И ули - ток, конечно. Пожалуйста, помоги мне, я тоже животное и, к моему огорчению, я был грешником.
Benim yerime burada onun olmasını dilemiş olman çok doğal elbette.
Это естественно, что ты хотела бы, чтобы он был на моём месте.
Elbette anne, isteğin benim için emirdir.
Да, мам, конечно. Твое желание для меня закон.
Elbette olurdum, ama ipler benim elimde değil ki.
К онечно, но я тут ни при чем.
Elbette, benim dövme davamı onlar yürütmüştü.
Ну конечно, они были заняты в процессе связанном с удалением моих татуировок.
Ama sonra, elbette, benim gerçek favorim tam burada... kapabilirsen kapman gereken şey.
О да. Ну и, наконец, есть еще моя любимая книга, которую тебе обязательно нужно прочесть.
- Bu çok iyi. Ama, elbette, ayrıca benim kitabımda var, yani.
- Эта книга неплохая, но в конце концов, есть и моя книга.
Biraz acı verebilir ve elbette herkes için önemli olan güvenlik. Özellikle benim icin. Evet.
Может быть немного болезненно, и особенно безопасно как по мнению многих пациентов так и по моему мнению в частности.
Yeah, elbette, Bart anca benim kıllı sarı kıçımı öpebilir.
Барт теперь может поцеловать мне задницу.
Elbette. Yönetim kurulunun benim iznim olmadan bir şey yapabileceğini mi sanıyorsun?
Без моего согласия они бы не смогли этого сделать.
Elbette. Tarih benim tutkumdur.
История - мое увлечение.
- Elbette. Benim kardeşimdi.
- Конечно, знал - он был моим братом.
- Benim hakkımda elbette.
- Обо мне.
Onlarla henüz bir yıldır çalışıyorum... benim bölümün, elbette ki, Moda ve Dizayn.
У Сабрины Фэйр? Я работаю у нее уже год. Прохожу курс моды и моделирования.
Elbette farkında olmadığı şey benim Defiant'ta, istasyondaki kadar kolayca ortadan kaybolup saklanabileceğimdi.
Конечно, он не понимал, что на "Дефаенте" я мог так же легко замкнуться, как мог и на станции.
Majesteleri elbette doğru bildiği şeyi yapacaktır ama benim tek amacım makamınıza gereken saygıyı göstermektir.
Ваше Величество должно действовать так, как считает нужным но я руководствовался только уважением к вашему статусу.
Yakalandığın esnada, benim ne kadar güçlü olduğumu, merak etme konusunda bir rahatsızlık sezinledim, ve bir de elbette sinirlilik.
Я ощущаю некоторое замешательство из-за того, что тебя схватили, беспокойство по поводу того, насколько я силён, и, конечно же, злость.
Elbette bu tarihi felaketin odak noktasında olmayı sen istemedin, tıpkı benim de istemediğim gibi, ama yine de kendimizi olaylar esrarengiz seyirleri yüzünden böyle karşımıza çıktı ve dünyanın gözleri üzerimizde.
Конечно, ты не больше моего хотел оказаться в самом центре этой исторической битвы. Но мы очутились здесь в силу мистического стечения обстоятельств, и весь мир смотрит на нас.
Elbette. Orası benim evim olsun.
Да, скажем, у меня.
Onlara benim misafirhanemde kalmalarını teklif ettim sizin onların Lhasa'da kalmalarına izin vereceğinizi farz ederek elbette.
Я пригласил их остановиться в моей пристройке для гостей. Если вы, конечно, дадите им разрешение остаться в Лхасе.
Elbette moda benim için çok zor olmuştur.
Мода, конечно, не самая сильная моя сторона.
- Benim mi? - Elbette
- У меня?
Bu mihenk taşı baz alındığında, ki elbette bu benim taşım değil, bir hayal kırıklığı oldun.
И судя по этому критерию, ты его разочаровала. Спасибо, Элейн.
Öyle diyebilirsin. Elbette herkes bir şekilde ölecek... fakat emin olduğum bir şey varsa o da benim bir silah uzmanı olmadığım.
Да, мы все равно умрем, но я знаю - оружейника из меня не выйдет.
- Elbette benim!
Что ты - это ты!
Elbette, sen benim en iyi arkadaşımsın.
Конечно же, ты мой лучший друг.
benimle evlenir misin 227
benim 5594
benim için fark etmez 98
benimle 208
benimsin 41
benimle kal 183
benim de yok 54
benim için uygun 18
benim için üzülme 18
benimle gelir misin 93
benim 5594
benim için fark etmez 98
benimle 208
benimsin 41
benimle kal 183
benim de yok 54
benim için uygun 18
benim için üzülme 18
benimle gelir misin 93
benim için bir zevkti 58
benim için zevkti 116
benim için sorun değil 83
benim adım 192
benimle gel 1086
benim için farketmez 29
benim gibi 258
benimdi 32
benim için öyle 32
benimle dalga geçme 73
benim için zevkti 116
benim için sorun değil 83
benim adım 192
benimle gel 1086
benim için farketmez 29
benim gibi 258
benimdi 32
benim için öyle 32
benimle dalga geçme 73