Geleceğe translate Russian
1,207 parallel translation
Geleceğe açılan yol. Geleceğe açılan yol. Geleceğe açılan yol.
Будущее.
Geleceğe açılan yol.
Будущее.
Geleceğe açılan yol.
Дорога в будущее.
Geleceğe inanıyorum. Benim gibiler, oturup seyretmek yerine tarih yaratanlar, onlar büyük riskler almaya hazırdır.
Я верю в будущее, верю, что есть люди, которые творят историю вместо того, чтобы сидеть и наблюдать.
Genovia'yı geçmişin güzelliğinin ve geleceğe duyulan umutların bir arada tuttuğunu biliyorum.
Я чувствую, что Женовия - страна, сочетающая красоту прошлого с лучшими перспективами на будущее.
Hayır, geleceğe bakmayı tercih ediyorum.
Нет. Я предпочитаю смотреть в будущее.
Sürekli daha büyük gösterilere çıkmayı konuşuyorduk. Her zaman tamamen geleceğe odaklanıyorduk.
Мы думали лишь о том, как будем давать огромные концерты.
- Geleceğe.
За будущее!
Sakın pes etme ve geleceğe inan.
Не сдавайся и верь в будущее.
Geleceğe inan.
Верь в будущее.
duygu sanki... Aptalca ama sanki.... DNA'mı geleceğe atıyormuş gibiydi.
Чувствовал, будто... это глупо, но... как будто я перебросил свою ДНК в будущее, понимаешь?
Geleceğe hazırlanıyorsunuz.
Строят планы на будущее.
Bak Luke Dan'in iyileşmesini ben de istiyorum yani bunu gönülden istiyorum ama artık geleceğe bakmalıyım.
Послушай, Люк... Я тоже хочу, чтобы Дэну стало лучше и чтобы он поправился, но... ты знаешь, что мое будущее здесь, и я не могу просто так... вернуться.
Tamam, geleceğe dayanarak, şişirilmiş lastiklerle burayı donatmak pek akıllıca değil.
Хорошо, на будущее : нам надо заполнить гелием эту резину.
Geleceğe umutla bakmanın, hayallerini gerçekleştirmenin, tekrardan'En Tepede Olma'nın garantisi.
Будущего, сияющего надеждой. Сбывшимися мечтами. Возвращением... на вершину.
Geçmişe bakmak için çok vakit harcıyorsun. Geleceğe bakmaya başla.
Ты придаешь слишком много значения прошлому, ты должен начать смотреть в будущее.
İkinizin de geleceğe baktığınızı görmek güzel.
Приятно видеть, что вы оба смотрите в будущее.
Dolayısıyla Geleceğe Dönüş kuralları geçerli değil,.. ... çünkü orada hem gidiş hem geliş var, ve Timerider kuralları da geçersiz, onlar da zaten saçma.
Это противоречит тому что мы видели в фильме "Назад в будущее", где можно было летать туда-сюда и конечно старое представление о машине времени теперь рухнуло.
Seninle hayatı paylaşmazsak nasıl bir geleceğe sahip olabiliriz?
Как может у нас быть будущее вместе, если ты не разделяешь свою жизнь со мной.
Geleceğe, yani insanlarıma dönme arzumu eminim anlıyorsunuzdur.
Уверена, вы должны понять мое желание вернуться в будущее, к моим людям.
Tam da şu anda... Geleceğe umut ve güvenle bakmalıyım.
Твой папа не выходит из комнаты.
Geleceğe bak.
Смотри в будущее.
St. Bernard davranışlarını geleceğe bırakmanı öneririm ve askerî disiplin denen şeyi sakın aklından çıkarma!
Надеюсь в будущем вы прекратите воображать себя святым Бернардом и никогда не забудете, что на свете есть воинская дисциплина!
Sony'nin yapmak istediği geleceğe uygun bir film var : Altıncı Sektörden Mesaj.
"Сони" снимает фантастический фильм. "Послание из шестого сектора".
Geleceğe ilişkin, o aynı hikâyelerden öte bir şey göremezdiniz.
И нечего ждать от жизни, кроме этой серости.
Bakın, bizlerin geleceğe götürüldüğümüze ister inanın, ister inanmayın birileri bizleri değiştirdi, ve bunu yapmak için teknolojiyi kullandılar.
Послушайте, верите ли вы что нас забирали в будущее или нет, кто-то нас изменил, и они использовали для этого технологию.
Eğer geleceğe gittiysek, en azından bir hatırayla geri döndük.
Если мы были в будущем, мы вернулись с подарком.
Geleceğe yönelik bir adım olur diye düşündüm.
я подумал, в будущем он нам может пригодитьс €.
Geleceğe içelim.
За будущее!
- Geleceğe!
За будущее!
Geçmişe veya geleceğe?
В прошлое или в будущее?
Geleceğe dair bir şans. Benim ve Weiss'in sürekli münakaşa eden buruşuk, yaşlı bir çift olması için bir şans.
Я смогу состариться рядом с Вайсом, мы будем парочкой старых ворчунов, которые постоянно ссорятся.
- Geleceğe.
- За будущее.
Geleceğe adım atmak için hazırım.
Я готов шагнуть в будущее
"Geleceğe bakış."
"Ищущий правду"
Eğer geleceğe gidip tekrar geri gelmeyi düşünüyorsanız...
Если вы думаете, что мы можем отправиться в будущее, а потом вернуться обратно...
Sizlere şunu söyleyebilirim şimdiye kadar hepiniz olağanüstü şeyler başardınız... Belirsiz geleceğe karşı olsak bile birlikte kaldığımız sürece buna devam edebileceğimize inanıyorum.
Я могу сказать вам следующее... до сих пор, вы все совершали невероятные вещи, и я верю, что даже перед лицом неопределенного будущего, пока мы остаемся вместе, у нас есть шанс продолжить это.
Böylece herkes geleceğe kavuşabilecek.
Чтобы все на Земле смогли без страха смотреть в завтрашний день.
Geleceğe de biraz bırakalım.
Оставим кое-что на будущее.
Geleceğe.
Бyдyщим.
Sarah bazen geleceğe dair hayallere kaptırıveriyordu kendisini. Şimdiki hayatından çok farklı bir gelecekti bu. Brad'le güpegündüz birbirlerini sevme özgürlüğünün olduğu ve birbirlerinden başka kimseye hesap vermedikleri bir hayat.
Иногда Сара купалась в мечтах о будущем, совсем не похожем на нынешнюю действительность в котором они с Брэдом могли свободно любить друг друга при свете дня и не перед кем не отчитываться кроме них самих.
Bugün, dünyayı mistisizmden ve zorbalıktan kurtarıyor ve hayal edemeyeceğimiz kadar parlak bir geleceğe yelken açıyoruz.
Сегодня мы спасём мир от мракобесия и тирании и вступим в будущее, сверкающее невиданным светом.
Geleceğe bakıyorum da tam boktan çünkü artık sen hayatımda olmayacaksın.
Мне не нравится будущее, потому, что тебя в нем больше не будет.
Zaman çizelgesi, geçmişten geleceğe akan bir nehir gibi doğrusaldır.
Традиционно время представляется линейным, как река, текущая из прошлого в будущее.
Birlikte uzun bir geleceğe.
За успешную совместную работу.
Bu opera yeni bir çağın başlangıcına ve birlikte inşa edeceğimiz bir geleceğe işaret ediyor.
Эта опера знаменует начало новой эры, будущее которой мы будем строить вместе.
Bir yeteneğim olacak kadar şanslıysam bunu, dünyanın daha parlak bir geleceğe kavuşması için kullanacağım. Tebrikler, Chloe Grenzer. "İlk anahtar" pozisyonuna yükseldin.
Поздравляю, Хлоя Гризер, вы получаете "первый ключ"
- Geleceğe!
Тост за будущее!
- Geleceğe geldiğimizi mi sanıyorsun?
Это тебя тоже смущает?
Öğrendiklerini geleceğe aktarmak.
Конечно, всегда лучше давать.
Tek açıklama geleceğe seyahat eden ve daha sonra çok geri olmayan bir zamana yolculuk etmiş olan bir Eski. Doğru.
Правильно.
geleceğim 238
gelecek misin 89
gelecek 246
geleceksin 36
gelecek hafta 86
gelecek misiniz 18
geleceğiz 22
gelecekte 47
gelecek mi 35
gelecek yıl 29
gelecek misin 89
gelecek 246
geleceksin 36
gelecek hafta 86
gelecek misiniz 18
geleceğiz 22
gelecekte 47
gelecek mi 35
gelecek yıl 29