Görüyorsun ya translate Russian
315 parallel translation
Sahteyse epey iyi yapılmış çünkü okun ucunu görüyorsun ya kavisli.
Ну если это просто подпорка, то она действительно хорошо сделана Видишь бороздки Они вырезаны.
Görüyorsun ya Nick!
Видишь, я бы не смогла уехать, даже если бы захотела.
Görüyorsun ya dostum, kesinlikle yanlış kişiye çattın.
Итак, вы видите, приятель, что я совсем не тот человек.
Görüyorsun ya, Max, kendimi ben de oldukça münasebetsiz buluyorum.
Понимаешь, Макс, у меня тут к тебе выгодное предложение.
Görüyorsun ya, tek yapman gereken sütunlar arasından geçmek.
Вот именно. Прошел между двумя стойками, прервал луч, двери настежь, а теперь закроются.
Görüyorsun ya, hikayene hiçbir zaman inanmadım.
Видишь ли, я никогда не верил в твою историю.
Görüyorsun ya Craig, ne yararı var?
Видишь, Крэг. Все напрасно.
Görüyorsun ya, gayet iyiyim.
Я здесь не как больная.
Şimdi görüyorsun ya.
Сейчас-то я здесь.
Görüyorsun ya, ısırmıyor. Tokat da atmıyor.
Когда дома холодно, я вместо тапочек надеваю лыжные носки.
Görüyorsun ya, ben hep oyuncak bebek istemiştim ama, bizim böyle şeylere ayıracak paramız yoktu.
Знаете, я всегда хотела куклу. Но у нас не было денег на неё.
" Görüyorsun ya başka çarem yok.
" Понимаете, другого исхода нет.
" Görüyorsun ya, cherie...
" Видите ли, шери...
Görüyorsun ya, bunlar basit şeyler.
Это мошенничество.
- Görüyorsun ya çalışıyorum.
- Работаю, как видишь.
Görüyorsun ya, Dışülke'yi biliyorsun.
Видите, Вьi знаете внешние страньi!
Görüyorsun ya, bu yarış bir kadın için uygun değildi.
Видите ли, в этих гонках женщинам не место.
Görüyorsun ya... Her yer yakut!
Как видите, здесь все сделано из рубина.
Görüyorsun ya, beş para etmezin tekisin!
Ты видишь, ты не на что не годен.
Görüyorsun ya, herkesin sandığı gibi kötü kalpli bir piç değilim ben.
Понимаешь, я не такой уж ублюдок, каким меня многие считают.
Görüyorsun ya, büyük değil.
Она не очень большая.
Görüyorsun ya, ben verdiğim sözü tutuyorum dostum.
Понял? Я держу свое слово, а ты - свое.
Görüyorsun ya, benim sonumun da Militina gibi olacağına bahse girersin değil mi?
Так что я могу закончить, как Милитина.
Görüyorsun ya Harold, bana göre dünyadaki acıların çoğu böyle olan ama kendilerine... öylelermiş gibi davranılmasına izin veren insanlardan kaynaklanıyor.
Знаешь что, Гарольд... Мне кажется, что вся печаль этого мира... исходит от людей, которые вот такие... однако... позволяют с собой так поступать.
Görüyorsun ya, yapabilirim.
Ты же видишь, что я могу.
İyi ödeme yapıyorum, görüyorsun ya?
Достойный обмен, не так ли?
Görüyorsun ya, bizden ne kadar çok çekiniyorlar.
Видите как они нас боятся.
Görüyorsun ya, genç Ahmet, onları bu kapıları ve bu pencereleri... bırakırken görmek beni o kadar çok üzüyor ki şehre gidebilmek için büyük çabayla yaptığım o kapı ve pencereleri
Понимаешь, маленький Ахмад, мне так грустно видеть, как они оставляют эти двери и окна, которые я так старательно делал, и уезжают в город.
İşte, görüyorsun ya. Yine ölçek. Boyut.
Снова всё дело в масштабе.
Görüyorsun ya, kadınlar farklı şeylerle ilgilenir.
Понимаете, женщины умеют управляться с разными.
Görüyorsun ya, zeka.
Вот видите? Вы умны.
Görüyorsun ya, nihayet beni öptün...
Ты видишь, ты поцеловал меня после всего.....
Görüyorsun ya, ben Teksas'tan bir serseriyim.
Я безработный из Техаса.
Görüyorsun ya, yuttuğum her hayat, bana hayat veriyor.
Всякая переваренная мною жизнь дает мне новую жизнь.
Görüyorsun ya, gerçektende döndüğün gece neler hissettiğime dair hiç bir şey hatırlamıyorum.
Так что, сама понимаешь, с той ночи, когда ты вернулась, я плохо помню, что я чувствовал до того.
Görüyorsun ya, ben haklıyım.
Ага, видите, я был прав!
Görüyorsun ya Biz sizler gibi değiliz.
Видите? Мы совсем не похожи на вас.
Görüyorsun ya bir numaralı bir tanrı olmalı.
Убедились,... что вам нужен главный бог.
Jamie görüyorsun ya ben senin ba...
Видишь ли, Джейми, я твой...
Şu anda da görüyorsun ya.
- А ты не видишь меня сейчас?
O yüzden, görüyorsun ya... Savsaklıktan ötürü birinin tutuklanması gerekiyorsa, o kişi Şef O'Brien'dır.
Так что, как видишь... если кого и надо арестовать за халатность, так это шефа О'Брайена.
Görüyorsun ya, ben de bir zamanlar senin gibiydim.
Видишь ли, когда-то я был таким, как ты.
Görüyorsun ya, onları senin için bulabiliriz, ve senin onların güçlerini alacak yeteneğin var.
Мы можем разыскать их для тебя, а ты сможешь забрать их силы.
Görüyorsun ya Rach, ben bir aktörüm.
Видишь, Рэйч, я актер.
Görüyorsun ya, Amerika'da bir gerçeği gerçek olarak kabul etmeden önce araştırmayı öğreniriz.
Видите ли, в Америке, мы приучены проверять факт, прежде, чем он становиться фактом.
Ya sen kendini nasıl biri olarak görüyorsun?
- Тем, кем ты хочешь себя видеть.
Görüyorsun ya...
Видишь, я говорю тебе "ты".
Görüyorsun ya, dilinizi çok iyi biliyorum.
Видите, как я хорошо знаю ваш язык? .
Görüyorsun, her şey Tanrı'ya hizmet etmek için.
Теперь ты понимаешь, что все происходит по воле Г оспода Бога?
Sen dünyayı sert, değersiz ve acımasız bir yer olarak görüyorsun. Bense ahlâki bir yapıya, merhamete ve yaşadığımız herşeyi daha anlamlı hale getiren... yüce bir gücün varlığına inanıyorum.
Ты видишь его суровым, лишенным ценностей и безжалостным, а я не смог бы продолжать жить, если бы не ощущал в душе... моральные устои наполненные содержанием... и способность к прощению.
Ya yukarı çıktıklarında ne için savaştıklarını unuturlarsa? Neler olduğunu görüyorsun.
Что, если оказавшись там, они забудут, ради чего всё это?