English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ K ] / Kazan

Kazan translate Russian

10,092 parallel translation
O beni aramıyor Savaşı burada kazanıyoruz
- Ничего не говорил. - И что нам делать?
Sana a lot ve acıdan para kazanın Uzun vadede, sana söyleyeceğim.
Это может экономить кучу денег и нервое в будущем.
Kazan dairesini kilitledin mi?
Может включить котел на полную?
Vanaları kapatıp itiş gücünü durdurun. Kazanı izole etmeliyiz.
Закрыть топливные клапаны снизить ходкость Изолировать котел!
Amigo, bu kadar kandan, soğuktan ve acıdan sonra hurçlarımızda bu kara barutla dönersek, biz kazanırız.
Дружище, после всей пролитой крови, холода и боли с этим чёрным порошком мы победим.
Savaşlar hayatlarımızdan vazgeçilerek kazanılmaz.
Войну не выиграть отдав свою жизнь.
Para kazanılıyor ama bir yerde sızıntı var.
У вас прибыли. Но есть утечка.
Erkek, beyaz, 25-45 arası. Bir milyon üzeri kazanıyor.
Белый мужчина от 25 до 45 лет, зарабатывающий больше миллиона.
4 tanesi 1 milyonun üzerinde kazanıyor.
Четверо с доходами больше миллиона.
Para kazanırken hiç kimse soru sormuyordu.
Никто не задавал вопросов, когда все получали прибыль.
- Bayan Chau havada karada kazanır.
Всегда побеждает миссис Чоу.
Hep kazanıyorsun zaten.
Ты всегда выигрываешь.
En hızlı tabanca çeken kazanır.
- Давай! - Самый быстрый пистолет выигрывает.
Kazan-kazan gibi.
Обе стороны выиграли.
- Bu anlaşmadan ne kadar kazanıyorsun?
- Сколько вы с этого получите?
Uzaklaştırabiliriz. Halkı güvenli alana götürmek için nasıl zaman kazanırız?
¬ ыманим их на себ €. ак бы дать... орктауну врем € на эвакуацию?
Sen kendin kazanırsın.
Ты сам себе должен.
Bazen kazanıyorum ve kaybettiğimi telafi ediyor.
Но я иногда угадываю, это все окупает.
Her sene milyonlar kazanıyorum
Не сбрасывайте меня со счетов
Tek yaptığım, kazan, kazan, kazan Aklımda hep var param
Зарабатываю миллионы ежегодно Чемпионка Чикаго
Pekâlâ, şimdi gidip biraz para kazanın. Minibüs yedide kalkıyor!
Мы поможем вам накопить на учебу в колледже.
Kiranı ve faturalarını ödeyebilecek kadar zaten kazanıyoruz ve büyük bir balığı yatırımcımız olarak yakalamak üzereyim.
Привет, Клэр здесь? Клэр... Привет!
Korku Gezegeni'ndeki herkes yeterlilik konusunda endişe duyuyor yeterince kazanıyor muyum, yeterince iyi miyim?
Все на планете страха беспокоятся по поводу достаточно, Волнуюсь, я получаю достаточно? Волнуюсь, я достаточно хорош?
Çuvalla param var mı, Mike'tan çok mu kazanıyorum?
Я зарабатываю кучу денег, куда больше, чем Майк?
Ben günde 200 dolar kazanıyorum pofuduk.
Я зарабатываю 200 баксов в день, Пушехвост!
Ben günde 200 dolar kazanıyorum pofuduk.
200 баксов в день, Пушехвост!
Kazanın orada.
Рядом с котлом.
Onu onlarla aramıza alırsak 10 dakika avans kazanırız.
Если он преградит им дорогу - выиграем десять минут.
Pek gurur duyduğum bir şey değil ama yakınlaştığım her kızın önce güvenini kazanırım.
Слушай, я вовсе этим не горжусь, но все, с кем я был близок, теряли ко мне доверие и свои кошельки!
Bu çocuğun güvenini sen kazanıyorsun.
Именно ты завоюешь доверие этого ребенка.
O halde bana diğerlerini de ver özgürlüğünü kazan.
- Нет. Так выдай мне остальных и я тебе дам свободу.
Onurunuzu tekrar kazanın.
Восстановите свое достоинство.
Kara borsada silah satarak ne kadar kazanıyorlar?
Сколько они зарабатывают, продавая оружие на чёрном рынке?
Eğer o parayı kazanırsam kendi stüdyomuzu kurabilir, kendi etiketimizi başlatabiliriz.
Если я выиграю деньги, мы откроем студию звукозаписи и запустим собственный лейбл.
Bay Stark, başka bir toplumsal kazanın daha yaşanmasını istemiyor.
Мистер Старк хотел бы исключить вероятность нового громкого инциндента.
Ne kadar alçalır ve o şekilde kalırsanız o kadar az direnç ve çok hız kazanırsınız.
Чем дольше вы держитесь низко, тем меньше сопротивление, тем выше скорость.
Yarışan herkes hangi etkinlik, hangi seviye olursa olsun biliyor ki alelade bir günde, ya kazanırsın ya da kaybedersin.
Каждый, кто участвует в соревнованиях любого уровня, прекрасно знает, что в назначенный день ты можешь победить, а можешь и проиграть.
Hak kazan.
Квалифицируйся.
Umarım Alman milli marşını ezbere biliyorsundur. Çünkü kazanabileceğim madalyayı, bir Nazi her kazanışında onu duyacaksın.
Вот только я надеюсь, что вы знаете наизусть немецкий национальный гимн, потому что вам придется его слушать каждый раз, когда мою медаль будут вручать очередному нацисту.
Owens finalde yarışmaya hak kazanıyor!
Оуэнс проходит в финал!
Owens kazanıyor!
Оуэнс финиширует первым!
Sen kazanırsın sanmıştım.
Думали, ты победишь.
Büyük kart kazanır.
Старшая карта выигрывает.
Neyi kazanır?
Что выигрывает?
Düşünüyordum da, belki bir gün hile yapmadan dava kazanırsın.
Знаешь, я вот думал, когда-нибудь ты ведь сможешь выиграть дело без мухлежа.
Buna hile denmez. İyi adam kazanırsa, hile olmaz.
Это не мухлеж пока мы на стороне добра.
Ortak olur ve bu davayı kazanırsan senin hakkında farklı düşünürüm mü sandın?
Ты думал, что сможешь стать старшим юристом, выиграв дело и я стану к тебе иначе относиться?
Bu savaşı kazanıp bana geri dön. Aksi takdirde, kendime başka bir kötü çocuk bulmak zorunda kalırım. Delta Force'lu bir erkek ya da bir Ranger.
Одержи победу на войне и возвращайся ко мне, иначе мне придётся найти другого парня... их подразделения "Delta"... или рейнджера.
Çünkü tek yaptığım, kazan, kazan, kazan
И не опускают
Bir yılda ne kazanıyorsun? İki katını vereyim.
Эй!
Karahindibalar bir yılda bir milyar dolar kazanıyor.
Это мое возвращение, ясно?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]