English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ K ] / Konuşmalar

Konuşmalar translate Russian

2,437 parallel translation
Her ne olursa olsun, bırak da bütün konuşmaları bırak da Steve yapsın.
Чтобы не случилось, пусть говорит Стив.
WikiLeaks'in yayınladığı kayıtlarda başkan yardımcısı Perupetro, Alberto Quimper ve Perulu önemli bir bürokrat olan Romulo Léon Alegría'nın petrol haklarının değişimi ile alakalı rüşvet konuşmaları duyuldu.
В материалах, выложенных на Wikileaks, вице-президент "Perupetro", Альберто Кемпер, и Ромуло Леон Аллегриа, известный перуанский политик, обсуждают взятки в обмен на нефтяные концессии.
Konuşmalarınız bunlar.
Вот ваши речи.
Madenlerde çoktan konuşmalar başladı. İnsanlar savaşmak istiyor.
В шахтах уже идут разговоры.
Onların gece konuşmalarını dinlediğimde beynimi delip geçen kelime buydu.
Это слово, которое зарылось в мой мозг, пока я слушал, как их поздняя ночная беседа тихо рассеивалась.
Başbakan önümüzdeki hafta kongreye yıllık konuşmasını gerçekleştirecek, Konuşmalarını güçlendirecek konu başlıklarına bayılırlar.
Когда Президент выступает перед Конгрессом, его речь любят иллюстрировать примерами.
Şimdi, düşünme işini bana bırakacaksın, buna karşılık, benim eşsiz Hastings'im sen de, benim gözlerim ve kulaklarım olacaksın, gidemediğim yerlere gidecek... derlediğin konuşmaları, paylaştığın sırları anlatıp, bana bilgi vereceksin.
Так вот, думать предоставьте мне, но вы мне нужны, мой неоценимый Гастингс, чтобы быть моими глазами и ушами, чтобы ходить туда, куда я не могу чтобы разнюхивать обрывки разговоров, общие секреты и предоставлять мне отчет.
İlk gün briç oynarken yaptığı konuşmaları anımsa.
Помните его замечания в первый же вечер, когда вы играли в бридж?
İki aday bu gece konuşmalarını yapacaklar ardından oylamayla sonuç belirlenecek.
Сегодня они пообщаются с делегатами и затем проголосуют.
Bütün bu maneviyat ile ilgili konuşmalar şuna sebep oldu :
И возможно, разговор о духовности стал причиной этого.
Başarısız bir gönül macerasının bir kaç yıl önceki konuşmaları var.
Говорят, что у нее был неудачный роман несколько лет назад.
Dostum Sör Bronn ile uzun süren konuşmalarımızın ardından sonunda sağladığın hizmetlere karşılık bir ödül buldum. Hatta mantıklı olduğu bile söylenebilir.
Посовещавшись с моим соратником сиром Бронном, я наконец-то нашел для тебя подходящую награду за те услуги, которые ты мне оказывал, не щадя живота своего.
Bütün bu sebep-sonuç konuşmalarıyla güçsüzlüklerimiz örtbas ediliyor sanırım.
Весь этот трёп о причинах... лишь оправдание слабости.
En iyisi konuşmalar hakkında bir kitap bulmak dedim.
Я решил найти книгу с речами.
Gizli konuşmalar yazıya aktarılıp başka yerlere gönderilir.
Конфиденциальные разговоры транскрибируется и подшиваются к делам.
Asif'le uzun konuşmalar yanlışlıklaydı. Kazandığın tüm para da ufak çaplı uyuşturucudan öyle mi?
А долгие звонки Асифу это лишь совпадение, и все свои деньги вы заработали с продажи наркотиков?
İstanbul, Berlin ve Pakistan'daki önemli insanlarla babasının yaptığı konuşmaları, detaylı bir şekilde biliyordu.
У него есть информация о связях его отца с определёнными людьми, известными и неизвестными, в Стамбуле, Берлине и Пакистане.
... kayıt oluşması için hesabınıza giriş yapın, böylece konuşmalarınızı değerlendirebilirim.
... значок журнала регистрации учетной записи, чтобы мы проверили вашу работу позже.
Günlerce yapılan konuşmalar, bir kişi zarar görmeden.
Сначала митинги без жертв.
Oyları artırmak için ihtiyacın olan tüm toplantıları ve konuşmaları o yapar.
Любые встречи или звонки, которые тебе нужны что бы перетянуть голоса, она будет рядом.
Oh, sıkı geceler geçirdik. Uzun konuşmalar, tehlikeli fikirler...
О, были у нас ночки, длинные беседы, опасные идеи.
4'te ödül öncesi kokteyle gideriz, 5'te yemek için yerimize otururuz, ve 6'da kabul konuşmalarının başlamasını bekleriz.
В 4 перед награждением вдарим по коктейлям, займем места на банкете в 5 и дождемся, когда в 6 начнут произносить благодарственные речи.
Konuşmalarıma bayılırlar.
Лядм нравятся мои речи.
Konuşmalarımızdan sonra kendimi çok iyi hissediyorum.
После наших разговоров мне всегда так хорошо на душе.
Az önce Shady Shin ve Viper'in konuşmalarını duydum. Meğer bize ihanet etmişler.
Я подслушал Темного Шина и Гадюку.
Konuşmalarından öyle hissettim.
Тебя пугает рынок труда?
Bu yüzden mi beni gözetleyip telefon konuşmalarımı dinliyorsun?
О, так вот почему ты шпионишь за мной, подслушиваешь телефонные разговоры?
Kişisel telefon konuşmaları yok.
Никаких личных звонков.
Ben hepsinde yapılan konuşmaları kayda alıyor.
Ben puts down a stand-up at each of them.
Sıçrayan karşıtı konuşmalar yüzünden.
Из-за антискиттерских разговоров.
Paul'un işi sevdiğini kaybeden insanlar ve benim işimde de inişler çıkışlar oluyor ama çocukların önünde konuşmalarımıza her zaman dikkat ediyoruz.
Пол работает с несчастными людьми. В моей работе свои взлеты и падения, но мы очень стараемся не говорить об этом при детях.
Ama sana attığı mesajlar, gönderdiği resimler olay yerindeki konuşmalarınız?
Но сообщения, фотографии, появление на месте преступления?
Son sınıf öğrencilerim seçim konuşmaları hazırlayıp seçimlerde bunları okudular.
Мои старшие... написали возвышенные речи и затем представляли их на пнях.
Arkasında Bay Spinella olsun olmasın, kontrolsüz işçi gücü, organize suç örgütüne dönüşmeden önce, konuşmalarını yumuşatmalı.
Стоит ли за этим Марти Спинелла или нет, ему стоит смягчить риторику, пока дезорганизованный труд не обернулся организованной преступностью.
Havadan sudan konuşmaları duyunca anlarım.
Я понимаю бессодержательный разговор, когда слышу его, Линда.
- Konuşmalarımız.
Наши сеансы.
Gıda ve İlaç Bürosu ve Florida kanunları ile ilgili konuşmaların kendi bölgemde Oxy satışlarımın neden düştüğünü açıklamıyor.
Но сейчас обсудим твои дела, братец Джонни. Вся эта болтовня о службе здравоохранения и законов Флориды никак не объясняет падения продаж моего окси в моем избирательном округе.
Aralarında konuşmaları gerekiyor ve... Bu kararlar siyasi olabiliyor.
Им там нужно посовещаться, да тут еще и политика.
Telsiz konuşmalarına göre BADO'ya gidiyorlardı.
Они направились в ПЭОК. С тех пор мы не можем установить с ними контакт.
Banka soyguncularının iyi yanı, dilimizi konuşmaları.
Я скажу тебе одну хорошую вещь про грабителей банков... они говорят по-английски.
Senin aptal duygusal konuşmaların yüzünden... Böyle büyük bir risk aldım ve neredeyse öldürülüyordum.
Из-за ваших дурацких эмоциональных речей я пошла на такой риск, меня чуть не убили.
İnek konuşmaların işe yarıyor Doktor.
Ваша заумная речь звучит возбуждающе, доктор.
O adamın yaptığı konuşmalar sizin, kendinizi daha iyi hissetmenizi sağlıyordu, ve ben daha önce hiç kendimi bu kadar iyi hissetmemiştim. Beni de bu şanslı insanlar arasına seçmesi çok üzün sürmedi ve ben de buraya gelip bu insanların arasında yerimi aldım.
этот мужчина умеет говорить заставляя чувствовать тебя лучше я ничего подобного не испытывала раньше и вскоре он избрал меня быть одним из счастливчиков кто приедет сюда и станет частью этого.
Ama Bayan Harris gününün çoğunu parti merkezinde kriz konuşmalarıyla geçiri -
Но мисс Харрис провела большую часть дня в штаб-квартире партии, обсуждая кризисную...
Uzun konuşmalar.
И эти долгие разговоры.
Motivasyon konuşmaları falan yapıyorum.
Я типа мотивирующий лектор.
Şiirsel konuşmalarını seviyorum ama anlamıyorum be kadın.
Мне нравится твоя поэзия, женщина, но я не понимаю.
- Bu tarz konuşmaları takip edemiyorum.
не будем продолжать эту тему?
Bu haftaki konuşmaları önemli.
Хочу знать, что говорит на этой неделе.
Ama bu sefer onun konuşmalarına evet demedim.
В этот раз я не подтвердил ее слов.
Sıçrayan karşıtı konuşmalar mı?
Антискиттерских разговоров?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]