Umarım sakıncası yoktur translate Russian
292 parallel translation
Umarım sakıncası yoktur.
Надеюсь, ты не возражаешь?
Umarım sakıncası yoktur Bay Matuschek.
Вы ведь не против, мистер Матучек?
- Umarım sakıncası yoktur.
- Если вы не против. - Что вы.
- Umarım sakıncası yoktur.
- Надеюсь, вы не будете против.
- Umarım sakıncası yoktur.
- Надеюсь, ты не против?
Umarım sakıncası yoktur, balıklar başlarıyla servis edilirler burada.
это надо делать с головой.
Umarım sakıncası yoktur?
Варп 3. Надеюсь, вы не возражаете.
Buraya göndermelerini söyledim. Umarım sakıncası yoktur.
- Ничего, что я им дала ваш адрес?
Umarım sakıncası yoktur, Britt'e biraz araştırma yaptırdım.
Надеюсь, вы не будете против, но Бритт навел для меня кое-какие справки.
Umarım sakıncası yoktur.
Я надеюсь вы не против.
Umarım sakıncası yoktur.
Надеюсь, это не проблема.
Umarım sakıncası yoktur.
Надеюсь ты не против.
Umarım sakıncası yoktur ama ben çoktan bir şeyler kaydettim.
Я надеюсь, вы не будете возражать но я уже это сделал.
Umarım sakıncası yoktur.
Надеюсь, не против?
Umarım sakıncası yoktur. Beni Jack içeri aldı.
Надеюсь, ты не против, что Джек впустил меня.
Umarım sakıncası yoktur, sana bir kaç şey getirdim.
Надеюсь, вы не против - я тут кое-что принесла.
Umarım sakıncası yoktur.
Надеюсь, у тебя все хорошо.
Umarım sakıncası yoktur.
Надеюсь, ты не против.
Umarım sakıncası yoktur. Birkaç "Temelsiz" ifade ekledim. Üzgünüm, sana söyleyemezdim.
Я надеюсь, ты не возражаешь на то, что я добавил там несколько ложных фраз.
- Umarım senin için sakıncası yoktur.
Надеюсь, ты не возражаешь.
Umarım çalışmalarınıza bakmamın bir sakıncası yoktur.
Скажите, вы не против, что я рассматриваю ваши картины?
- Umarım senin için sakıncası yoktur.
- Вдвоем? - Надеюсь, тебя это устраивает?
Umarım çocukların partilerinin sakıncası yoktur, canım.
Моя милая, я надеюсь, ты не против праздников для детей?
Onu, kendinden geçinceye kadar dövdüğümü söylememin bir sakıncası yoktur umarım.
Надеюсь, ты не станешь сердиться на меня, если я скажу тебе, что лично раскроил её череп?
Umarım bir sakıncası yoktur.
Надеюсь, вы не против.
Umarım bir sakıncası yoktur.
Надеюсь, никто не против.
- Sakıncası yoktur umarım, hanımefendi.
- Мое почтение, мадам.
Umarım bu yulaflı kurabiyeleri taşımanın bir sakıncası yoktur, ama bu merdivenler Julia'yı çok yoruyor.
Надеюсь, вам будет нетрудно понести это овсяное печенье, но Джулии сейчас слишком тяжело ходить по этим ступенькам.
- Umarım gelmemin sakıncası yoktur.
- Надеюсь, ты не против моего приезда?
Umarım bir sakıncası yoktur.
Вы не против?
Umarım, sakıncası yoktur.
Я надеюсь, никто не будет против.
Biraz uzanmamın sakıncası yoktur umarım.
Я надеялся, ты не будешь возражать, если я немного задержусь.
Frank, seni ofisten aramamın sakıncası yoktur umarım.
Фрэнк, ты не против, что я звоню тебе в офис?
Konuşurken biraz dikim işleri yapmamın sakıncası yoktur umarım.
Я надеюсь, вы не против, если я немного займусь садом, пока мы разговариваем.
Umarım senin için sakıncası yoktur Quark, Nagus'a veda etmeden gidemezdim.
Я не могла уехать, не попрощавшись с Нагусом.
Umarım söz etmenin herhangi bir sakıncası yoktur? Evet, evet ama anlatacak pek fazla bir şey yok.
Да, конечно, но тут и говорить-то особо не о чем.
- Umarım Louis'la birlikte kalmanda bir sakıncası yoktur.
- Вы знаете, я надеюсь, вы не возражаете гулять с Луи.
Size ünvanınızla hitap etmemin bir sakıncası yoktur umarım.
Заполненность койко-мест 116 процентов, г-н директор госпиталя. Если я могу обратиться к Вам в соответствии с титулом.
Umarım yanına oturmamın sakıncası yoktur.
Если не возражаете, я сяду рядом с вами.
Umarım açmamın sakıncası yoktur.
Вы не против, что я включила магнитофон?
Umarım etrafa bakmamızın sakıncası yoktur.
Надеюсь, вы не возражаете, если мы тут осмотрим все.
- Umarım yakın oynamamın sakıncası yoktur.
- Давай и я помашу клюшкой?
Umarım sakıncası yoktur.
- Надеюсь, ты не против.
Umarım sakıncası yoktur.
Надеюсь, вы не против.
Onu bilgilendirdim, sakıncası yoktur umarım.
Я рассказал ему о нашем деле. Надеюсь, ты не против?
Umarım sizin için bir sakıncası yoktur.
Я надеюсь, что вы, парни, не возражаете.
Umarım bu geceyi burada geçirmemizin sizin için bir sakıncası yoktur, efendim.
Надеюсь, вы не против, что мы сегодня пристроились здесь вместе, сэр?
Umarım sakıncası yoktur.
Надеюсь, ты не будешь против.
Umarım sakıncası yoktur.
- Я надеюсь, что он не возражает.
Umarım sakıncası yoktur.
Я надеюсь, что ты не возражаешь.
Umarım gelmemizin sakıncası yoktur.
Надеюсь, мы никому не помешали.