English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ Y ] / Yapacak

Yapacak translate Russian

14,193 parallel translation
Bak anne, Holly ve benim bugün yapacak bir sürü işimiz var.
Мам, у нас с Холли много дел.
O yüzden bugünlük senin asistanlığını yapacak.
Так что вот тебе помощник.
Yapacak çok işim var.
У меня много работы.
Onlar ne yapacak?
Что будут делать они?
O küçük kızı kurtarmak seni kardeşinden daha iyi mi yapacak sanıyorsun?
Думаешь, спасение девушки сделает тебя лучше твоего брата?
- Senden daha iyi yapacak... - Hayır.
— Сделает лучше тебя.
O ne yapacak bilmek ister misiniz?
Ты хотел знать ее план?
Senin saçmalıkların olmadan da yapacak çok işimiz var.
Нам и так хватает твоего вранья.
Bunu herkese yapacak.
Она сделает это с всеми.
Tekrar yapacak, daha da kötü olacak.
А потом опять это сделает, только еще хуже.
Yapacak işlerimiz var.
У нас много дел... Пойдем.
Ve gerçekten yapacak başka hiçbir işim yok.
И поверьте, мне и правда больше нечем заняться.
Yapacak çok işimiz var beyler.
Мы подготовили для вас все, джентльмены.
Benim de yapacak işlerim var zaten.
У меня всё равно потом дела, так что...
Eve gitmek için bir nedenin yoksa yapacak bir şey bulman gerekiyor.
Нахватываешься всего, когда нет смысла идти домой.
Yapacak daha iyi bir işiniz yoksa tamam.
Ну, если вам больше нечем заняться.
- Ciddi misin? Yapacak daha iyi bir işin yok mu?
У тебя нет дел поинтереснее?
Yapacak işlerim var ama bundan daha iyi değiller.
Дел много, но ничего интересного.
Tüm bunların üstüne, Babam oraya gittiğinde ne yapacak bilmiyorum.
К тому же, я не знаю, что сделает папа, когда придёт туда.
Eğer biri bu şakayı yapacak olsaydı şakacı daha geç yatabilir miydi?
Что? Если бы кто-то проделал твою шалость, ему разрешили бы ложиться спать позже?
Eğer hayır derse yapacak bir şey yok.
Если он откажет, то забудем.
Eğer sen bir şey yapmazsan, o yapacak.
Если ты ничего не сделаешь, сделает он.
Gibbs de aynı şeyi yapacak.
Гибс будет делать то же самое.
Eminim diğerleri de aynı şeyi yapacak. Çünkü davalı Mike Ross'un Harvard'da okuduğunu söyleyecek bir kişi bile bulamadı.
Я уверена, что и остальные поступят так же... потому что... защита не сможет представить никого, кто подтвердил бы, что Майк Росс был в Гарварде.
- Şimdilik anlaşma yapamayacak kadar sinirli. -... ama güven bana, sakinleşecek ve yapacak.
Он сейчас слишком зол для сделки, но поверьте, он успокоится и согласится.
- O zaman sandığımdan daha aptalmışsın çünkü yapacak birilerini bulacağım. - İyi şanslar.
Тогда ты ещё больший глупец, чем я думал, потому что я найду того, кто согласится.
- Derhâl kes şunu. Senin kodese girdiğinin ikinci saniyesinde ona ne yapacak düşündün mü?
По-твоему, что он с ней сделает, едва ты...?
Yapacak çok iş var, millet.
У нас масса дел, ребята.
Takınca kendisi yapacak.
Просто вставил и заработало.
Kerogent, Amsterdam Limanı'ndan yüklü bir petrol sevkıyatı yapacak.
Керогент ожидает крупную поставку левой нефти в порту Амстердама.
Yerlilerle dama oynamak ve motor sürmek dışında pek de yapacak bir şey yok.
Делать особенно нечего, лишь гонять на скутере и играть в шашки с местными.
Yapacak bir sürü işimiz var.
Много работы.
Gargara yapacak kadar zararsızdır.
Им можно без страха полоскать горло.
Umarım hemen olmaz, çünkü yapacak daha büyük işlerim var.
Надеюсь не сейчас, потому что я жарю рыбку покрупнее.
Şey, işte benim tahminim, O kadar zamanı harcadın çünkü yapacak başka bir şeyin yoktu. ve bunu birlikte yapabileceğin kimse yok.
Хорошо, вот мое предположение, у тебя было столько времени, потому что тебе больше нечем было заняться и не с кем.
- Ona ne yapacak?
Что она с ним сделает?
Ahktar'ın kuryesine teslimi benim adamlarım yapacak.
Мои люди отвезут картину и проследят за курьером Ахтара.
Bunu yapacak mıyız, yapmayacak mıyız?
Мы пойдём или как?
Aynı hatayı ikinci kez yapacak değilim.
Потому что никто из копов мне не верил. Я не совершу такую ошибку дважды.
Milah ne yapacak peki?
Так что она собирается делать?
Burada yapacak işlerim var.
- Но я не могу, я занят.
Bebeğe Julian ve benimle birlikte yardımcı ebeveynlik mi yapacak yoksa bebeği taşıyan kişi mi olacak?
Так, подождите, она тоже будет родителем со мной и Джулианом, или она просто будет вынашивать ребенка?
Eğer 20 dakika içinde dışarı çıkamazsam asıl kaynağınız asit banyosu yapacak.
Если я не выйду через 20 минут, ваш Оригинал примет кислотную ванну.
Cosima kendini laboratuvara kilitledi ve sanırım kendine delice bir şey yapacak.
Косима заперлась в лаборатории. И мне кажется, она собирается сотворить с собой кое-что безумно-хирургическое.
Her şeyi daha da kötü yapacak.
Она сделает все еще хуже.
Pekâlâ, yalnız bir annesin ve para için bir canavara taşıyıcı annelik yapacak kadar çaresizsin. Ne kadar uzağa kaçabilirdin?
Итак, ты мать-одиночка, и ты достаточно отчаянная чтобы стать суррогатной матерью монстра за деньги... как далеко ты можешь убежать?
Geçiş sürecinde Evie'nin tarafında delegelik yapacak.
Он будет управлять за Иви в переходный период.
Başka davacılar olabileceği söylentileri hakkında yorum yapacak mısınız?
Прокомментируйте слухи о том, что могут быть и другие заявители.
Farklı saldırı yapacak.
И атака будет другая.
- Yapacak bir şey kalmadı.
- Том.
Kuklacıları seni görür görmez öldürecek ya da daha da kötüsünü yapacak bir cadı.
Ж : Док, она дала тебе бессмертие только для того,

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]