Bılıyorum traducir inglés
401 traducción paralela
Tabiatımıza aykırı bılıyorum ama biz de sana hediye aldık.
I know it's anticlimactic, but we got you some presents too.
Anlamıyorum Bilimsel mantığı olan biri bilimi bırakmayı nasıl düşünür.
I do not understand how anyone with a scientific mind can entertain the thought of abandoning science.
Her şeyden bıkıp sıkılıyorum.
Just sick and tired of everything.
Tetiği çekmeye hazır bir kanun kaçağı olduğunu anlayabiliyorum. Ama bir adam, masum bir kadın ve çocuğu öyle bir hayvanla bir başına nasıl bırakır bunu anlamıyorum.
Oh, I can understand the crazy thinking of a road agent or a trigger-happy renegade... but how a man could leave a woman and baby... alone with an animal like that, I — I just don't understand it.
En çok istediğim şeyden, yanında kendimi unutacağım tek kadından mahrum mu bırakılıyorum?
Am I to be denied what I want above all? One woman with whom I can find forgetfulness.
Seni iki yıl boyunca tek başına bırakıyorum.
Two years I let you alone.
DDT'ye karşı başarıılı oluyorlar, bu yüzden onları rahat bırakıyorum.
They thrive on DDT, so I leave them alone.
Balinanın hem içeriden hem de dışarıdan onda nasıl iz bıraktığını ruhunda bıraktığı fenalığı, yoo, anlattıklarını sanmıyorum.
Did they say how the whale marked him inside and out... and a mischief was worked on his soul? No, I don't think they did.
Mücevherleri sana bırakıyorum belli olmaz, yatılı okula göndermek isteyebilirsin.
I'll leave this jewellery with you in case you want to send him to boarding school
Niçin böyle göze batan bir şekilde hayatta bırakılıyorum?
Why am I to be left so conspicuously alive?
İstediğiniz kadar çok aday gösterebilirsiniz ve bu prosedürün nasıl işlediğini göstermek amacıyla geçici olarak kürsüyü bırakıyorum.
You can nominate as many as you like, and in order to show you how this procedure works, I'll leave the chair temporarily.
Detayları ekibime... ve siz Ulusal Havacılık Klübü centilmenlerine bırakıyorum.
I shall leave the details to be worked out by my staff... and you gentlemen of the Royal Aero Club.
" Bir dahiyi geride bırakarak şaşkınlık içerisinde ayrılıyorum.
" I am leaving, stunned - leaving behind a genius.
Daha önce de olduğu gibi yalnız bırakılıyorum.
I'll be left alone as I was before.
İçkiler 2 $, 20 $'lık içki bırakıyorum.
Drinks are $ 2, and here's $ 20 worth. Okay?
Beni cinsel yönden güçsüz bırakmaya çalıştığın hissine kapılıyorum Wilma.
I get the feeling that you're trying to make my virility look impotent.
Olayları yorumlamayı bırakıp,... gelecekte nasıl bir yola gireceklerini öngörmeye çalışıyorum.
I am reduced to interpreting events and trying to foresee their future course.
" Ben, Balta Jack... hazır aklım başımda ve ayaklarım kırıkken... av tüfeğimi... onu bulana bırakıyorum.
" l, Hatchet Jack being of sound mind and broken legs do hereby leaveth my bear rifle to whatever finds it.
Ama her tarafı nasıl karman çorman bırakıyor anlamıyorum.
I don't understand how she keeps everything in such a mess.
Ben ikisini baş başa bırakıyorum ve ayrılırken onların bir kez daha yalnız kalabildikleri için mutlu olduklarını farketmemek elimden gelmiyor.
" "So I leave, noticing that they seem pleased at the prospect" that they can once more be alone together.
- Bazen serbest bırakıyorum.
- l let him run free from time to time.
Cidden bırakıyorum. Bayan Schmauss'a katılıyorum.
Excuse me.
Artık kılıç taşımıyorum! ve silahşörlüğü bıraktım şimdi sadece sıradan bir oduncuyum!
Now I don't carry swords and am a only a nameless wood cutter
Güncel olaylardan haberdar olmanin öneml ¡ oldugunu b ¡ l ¡ yorum... ama heps ¡ n ¡ algilamaya çalisirken ¡ nsanin akli karisir g ¡ b ¡ gel ¡ yor.
I know it's important to stay informed of all the latest events, but I find there's so much to assimilate it can become quite muddling.
B ¡ l ¡ yorum.
I know.
Baskan'n geld ¡ g ¡ n ¡ b ¡ l ¡ yorum.
I know about the President coming.
Anlik b ¡ r ¡ tk ¡ yle harekete geçecek b ¡ r ¡ olmadigini b ¡ l ¡ yorum. O yüzden karar vermek ¡ ç ¡ n acele etme.
I know you're not a man to act on the spur of the moment so don't feel that you have to rush into a decision.
Evet, b ¡ l ¡ yorum Robert.
Yes, I know.
Tüm boşlukları doldurduğunu görerek... ve dokunuşunu ve kokunu hissederek... yüzünün her yerinde öpücüklerimi bırakarak ayrılıyorum.
Seeing you to fill up all the empty... and smell and touch... and leave my kisses all over your face.
De ki ona Jacques Usta, bunun karşılığında benden ne isterse vereceğim. Marianne dışında istediği kişiyle evlenmesi için onu özgür bırakıyorum.
Tell him that he will obtain everything from me on those terms and that, except Marianne, I leave him free to choose.
Botaniği hatırlamıyorum ama unutmadığım bir şeyler var. M.S. 306 yılında Seleucus, Chandragupta karşı bir zafer kazanmıştır.
I don't remember botany but somehow I didn't forget that in 306 B.C. Seleucus I won a victory over some Chandragupta.
Kılıcı bırakıyorum.
I'll put down the sword.
Onu çok dikkatlice bırakıyorum, ve olduğu gibi kalıyor, havada asılı.
I let go of it real careful, and it just stays there, it floats.
Az önce, muhtemelen bir daha göremeyeceğim pırıl pırıl yeni arabamı kullanıyorum az sonra Ekvador'dayım.
B.A. : It's over.
Burası bu kadar sıcakken kölelik nasıl vardı, anlamıyorum. Köleler işi bırakırlardı. "S.. tir be adam."
I don't know how they had no slavery when it be hot down here...'cause slaves would've quit, say, " Hey man, fuck you.
Ben bırakıyorum.
l--l give up.
Sevgili arkadaşım, mütevazılığımı bir kenara bırakıyorum, yazıların mükemmel.
Oh, my dear friend, I humbly defer such considerations to your excellent literature.
Nasıl oldu anlamıyorum ; onları birkaç dakika yalnız bıraktım.
I JUST LEFT THEM ALONE FOR A MINUTE.
Bu işleri becerebildiğimi pek sanmıyorum ama... bazı eşyalarımı burada seninle bıraksam nasıl olur?
I don't know that I'd be any good at this... but how would it be if I kept a few things with you?
- Freddy'yi bırakmıyorum.
.l'm not leaving Freddy.
- Sana bırakıyorum.
- l'm leaving him to you.
B.A. söylediğin her şeye katılıyorum ama inan ya da inanma elimdekinin en iyisi sensin.
B.A., I agree with everything you're saying, but you're the best I got, believe it or not.
Doğru neyle serbest bırakılıyorum?
It is true and pray what am I being charged with?
Çok para bıraktığını sanmıyorum çünkü kocası altı yıl önce ölmüştü ve ondan kalan parayla yaşıyordu.
I don't think she left much money. Her husband died six years ago... and she lived on what he left.
Hayır, arkamda bir iz bırakmadan Paris'ten ayrılıyorum.
No, I'm leaving Paris without a trace.
Papa Hazretleri, bu mektubu, Yüce Tanrımızın 1758 yılında, Amerika'nın güneyindeki Asunción kasabasından büyük San Miguel misyonundaki ikinci haftamızı geride bıraktığımız şu günlerde yazıyorum.
Your Holiness, I write to you in this year of our Lord 1758 from the southern continent of the Americas, from the town of Asunción two weeks'march from the great mission of San Miguel.
Şimdi, zavallı günahkar yaşamımın sonuna varmış saçlarım ağarmış gençliğimde tanık olduğum olağanüstü ve korkunç olaylara dair gördüklerimi, bu parşömen üstünde bırakmaya hazırlanıyorum. Efendimizin doğumunun 1327. yılının sonuna doğru idi.
Having reached the end of my poor sinner's life my hair now white I prepare to leave, on this parchment, my testimony as to the wondrous and terrible events that I witnessed in my youth towards the end of the year of our Lord, 1327.
Ona ılık sütünü veriyorum ve kendi haline bırakıyorum.
- Anything would be helpful.
- Bazı şeyleri Roma'ya bırakıyorum.
- l leave certain matters to Rome.
"İşbu vasiyet ile oğlum Charles Sanford Babbitt'e..." "... ilişkimizin sona ermesine... " "... talihsiz bir şekilde neden olan Buick marka spor arabayı bırakıyorum. "
'l hereby bequeath to my son, Charles Sanford Babbitt... that certain Buick convertible... the very car that, unfortunately, brought our relationship to an end.
Ben sana böyle bir şey demedim hiçbir zaman. Şakası bile hoş değil bunun. Seni şimdi yalnız bırakıyorum.
No one force you to speak this Don`t speak it for fun I leave you alone now lf you are safe when you go out tomorrow l`ll do anything for you
biliyorum 15888
biliyorum tatlım 44
biliyorum ama 99
biliyorum canım 32
biliyorum hayatım 20
biliyorum baba 24
biliyorum biliyorum 28
biliyorum ki 71
biliyorum efendim 52
biliyorum anne 31
biliyorum tatlım 44
biliyorum ama 99
biliyorum canım 32
biliyorum hayatım 20
biliyorum baba 24
biliyorum biliyorum 28
biliyorum ki 71
biliyorum efendim 52
biliyorum anne 31
biliyorum bunu 16
biliyorum işte 83
biliyorsun 4418
biliyormusun 262
biliyor musun 6673
biliyor 196
biliyor musunuz 1377
biliyorsunuz ki 33
biliyorsunuz 744
biliyor musun al 19
biliyorum işte 83
biliyorsun 4418
biliyormusun 262
biliyor musun 6673
biliyor 196
biliyor musunuz 1377
biliyorsunuz ki 33
biliyorsunuz 744
biliyor musun al 19
biliyordum 1178
biliyorsun değil mi 147
biliyoruz 271
biliyorsun ki 112
biliyor musun baba 17
biliyorsundur 23
biliyorsun ya 20
biliyorsun bunu 34
biliyorsun işte 57
biliyorlar 46
biliyorsun değil mi 147
biliyoruz 271
biliyorsun ki 112
biliyor musun baba 17
biliyorsundur 23
biliyorsun ya 20
biliyorsun bunu 34
biliyorsun işte 57
biliyorlar 46